Genel
kurmay askeri savcılığı,
12 Haziran 2007 tarihindeki
Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan
baskın sırasında ele geçirilen 27 el bombasından sonra genişleyerek
Ergenekon’a dönüşen
soruşturmayla yakından ilgileniyor.
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar da
Genelkurmayla yakın ilişkide. Emekli askerlerin ev ve ofislerinde ele geçirilen ‘gizli’ nitelikteki askeri evrakı, ele geçirilen
mühimmat ve silahlarla ilgili ekspertiz raporlarını, Ergenekon’la bağlantısından şüphe duyulan askeri
personel listesini delilleriyle birlikte 1 yıldır periyodik olarak askeri savcılığa intikal ettiriyor.
O nedenle askeri
savcılık, yürüttüğü soruşturma sonucunda Ergenekon’la bağlantılı
subay,
astsubay ve askeri öğrencilere yönelik yeni bir
dosya açabilir.
İsmail Küçükkaya’nın 18 Temmuz tarihli Akşam’da yayınlanan haberindeki Ergenekon soruşturmasının sonucu da merakla bekleniyor.
Hava Kuvvetleri’nde görevli 6’sı kurmay albay 20’den fazla subay, askeri öğrenci ve
sivil memur hakkında Ergenekon’la ilişkisi olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.
Genelkurmay aynı gün
akşam saatlerinde yaptığı açıklamada soruşturmanın varlığını kabul etti ama Ergenekon’la ilgili olmadığını bildirdi. Küçükkaya ise haberinin arkasında durduğunu yazdı.
Şimdi yeni bir duyum aldık. Havacı bir
üsteğmen ile 4 harp okulu öğrencisi Ergenekon’la bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözaltına alınmış. Ayrıca, akçalı bir mevzudan dolayı bir kurmay albayın gözaltına alındığı iddiası ulaştı.
Gözaltılar doğru mu, doğruysa Ergenekon’la bağlantılı mı kesin değil. Akreditasyon sorunu nedeniyle Genelkurmay’dan teyit etme imkanımız olmadı. Açıklama yapılırsa kamuoyu bilgilenmiş olur.
Parti kurarsan aradan çekilirim
Bu hafta yoğun geçti.
Geçtiğimiz
Perşembe günü
Kayseri Gündem Gazetesi’nin konuğu olarak Kayseri’deydim. Büyükşehir Belediyesi’ne ait 500 kişilik tiyatro salonunda Ergenekon
Konferansı düzenlemişler. Tek konuktum ve salon doluydu. Sağolsunlar, güzel bir organizasyon yapmışlar.
Konuşmaya ‘Bu kalabalığı görünce içimden şöyle geçirdim, ‘
Allah’ım aklıma sahip ol,
Tuncay Özkan gibi parti kurdurtma’ Kitaplardan üç beş
kuruş kazandım o da heba olur gider’ diye başlayınca salon alkışla inledi.
Konferans 1 saat olarak planlanmıştı ama yoğun ilgi nedeniyle 2 saati aştı, bir başka program nedeniyle daha fazla devam edemedim, bu yüzden çok sayıda soruya
cevap veremeden salondan ayrılmak zorunda kaldım.
Salonda iki ilginç konuk vardı. Biri
İşçi Partisi il başkanı, diğeri
Kafkas Derneği temsilcisiydi. İşçi partili konuk son derece zarif bir üslupla görüşlerimize katılmadığını ifade etti. Ancak
dernek temsilcisi çok provokatifti. Yurtsever Kafkas kökenli vatandaşlarımızı tenzih ederek söylediğim Ergenekon yönetimindeki Kafkas ağırlığına yönelik sözlerime tepki için gelmişti.
Tüm salon ayağa kalkıp
protesto edince susmak zorunda kaldı, en iyi cevabı onlar verdi. Üstelik konferans organizasyonundaki üç kişiden ikisi Çerkez’di.
Cuma gecesi
Ankara’da
AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan’ın
küçük kızı Ayşe’nin
düğünündeydik. Düğün çok kalabalık ama sadeydi.
Çiftin nikah şahitliğini yapan
Başbakan Erdoğan’la bir ara sohbet etme imkanımız oldu. Laf dönüp dolaşıp Ergenekon’a gelince, piyasaya yeni çıkardığımız ‘Gölge İktidar’ isimli kitabı okuduğunu söyledi, sonra ‘Kaç sattı?’ diye sordu. ‘20 günde 30 bini geçti’ deyince ‘Hadi hayırlısı’ demekle yetindi.
Bu arada Kayseri Konferansı’ndan söz ettim. Parti kurmayla ilgili Tuncay’a yaptığım göndermeyi tekrarladım. Başbakan gülerek, takıldı: ‘Sen parti kurarsan artık bize aradan çekilmek düşer...’
Cumartesi gecesi ise Dağıstanlı meslektaşım
İklim’in düğünündeydim. Gelin ve
damat ‘Şeyh Şamil’ dansıyla girdiler salona.
Kimsenin yarası yoktu ve hiç gocunmadılar.
SAVCININ AÇIKLAMASI
Fatih
Cumhuriyet Savcısı Sadık Gülyaz,
İstanbul Organize Şube’ye yapılan baskın sırasında
emniyet görevlilerine ‘Neden önceden haber vereceğiz, siz
Fenerbahçe Orduevi’ne böyle girmediniz mi?’ şeklinde veya o anlama gelebilecek ifadesinin olmadığını açıkladı.
Gülyaz, 25
Ağustos tarihli yazıma istinaden yaptığı açıklamanın son bölümünde ise ‘...suç ve suçluyla mücadele eden kurumları karşı karşıya getirmeyi ve bundan nemalanmayı
hedef alan bir iddianın...’ şeklinde ‘
siyaset kokan’ ifadelere yer verdi.
Dikkat çeken bir başka nokta, açıklamanın yazıdan tam 6 gün sonra (cumartesi) elden tebliğ edilmesiydi. Emniyetten ise şu ana kadar herhangi bir açıklama yapılmadı.
Savcı ‘yasal haklarım saklıdır’ diyor. Doğrudur,
dava da açabilir. Biz de
operasyona katılan tüm emniyet görevlilerini mahkemeye davet ederiz. Herkes orada namusu, şerefi, haysiyeti üzerine doğruyu söyler. Savcının böyle bir cümlesi yoksa cezamıza razı oluruz.