Ergenekon soruşturması kapsamında yeni bir irtica fişi ortaya çıktı. 6
Şubat 2004 tarihini taşıyan ve altında Jandarma Kurmay
Albay Hasan Atilla Uğur'un imzası bulunan “
İrticai Kadrolaşma Çizelgesi”, 76 üst düzey bürokratın fişlendiğini gösteriyor.
“Güvenilir bir kaynaktan kadrolaşma faaliyetlerine yönelik elde edilen bilgiler” olarak tanımlanan çizelge, Jandarma
İstihbarat Grup Komutanlıkları'na gönderilirken, çizelgedeki bilgilerin güncelleştirilmesi isteniyor.
O tarihte Baş
bakanlık danışmanı olan ve şimdi Türk dış politikasının mimarı olarak gösterilen
Dışişleri Bakanı Prof. Dr.
Ahmet Davutoğlu,
jandarmanın irtica fişlemesindeki en dikkat
çekici isim olarak yer alıyor. Çizelgedeki “referans” bölümünde “
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül” yazılı.
Yine dönemin
Kültür Bakanlığı
Müsteşarı
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, dönemin
Başbakanlık Müsteşarı Çalışma Bakanı Ömer
Dinçer, dönemin DSİ Genel Müdürü
Çevre Bakanı
Veysel Eroğlu ile eski
Batman Valisi Başbakanlık Müsteşarı
Efkan Ala, çizelgedeki diğer kritik isimlerden.
O çizelgedeki üç isim, şimdi bakan... İki isims
e devletin en üst düzey bürokratları...
Radikal Yazarı
Hasan Celal Güzel'in o dönem Dış
Ticaret Müsteşar Yardımcısı olan eşi
Ülker Güzel de irtica çizelgesinde ismi yazılı olanlar arasında yer alıyor.
Ergenekon sanığı Turan Çömez'in referansıyla atandığı iddia edilen Eti Bor Genel Müdürü M. Ahmet Dere ve
Abdüllatif Şener'in kardeşi Erdemir
Başkanvekili Abdullah Şener, çizelgedeki ilginç isimler.
Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
karakol inşa eden
TOKİ Başkanı Erdoğan
Bayraktar da irticai kadrolaşmaya örnek olarak gösterilen bir başka isim.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Abdülkadir Aksu'nun kardeşi Mehmet Azmi Aksu (Şeker Fabrikaları Genel Müdürü), Süleyman
Karaman (
TCDD Genel Müdürü), Cihanser Erel (
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı), Muhittin Bal (
Sağlık Bakanlığı Personel Genel
Müdürü), Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu (Hudut ve Sahiller Genel Müdürü,
Trabzon Belediye Başkanı), İbrahim
Atalay (
Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı), Sabri
Erbakan (
Karayolları Genel Müdürü), Mustafa Esen (Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı), Ahmet Şirin (Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı), Kemal
Albayrak (
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı) gibi çok sayıda bürokrat mürteci olarak gösteriliyor.
Dönemin
Tarım Bakanı Sami Güçlü'nün makam şoförü Mehmet
Oğuz dahi bürokraside irticai kadrolaşmanın örneği olarak gösterilmiş.
Liste hayli kabarık: Hasan Ekiz, Ali Altıntaş, Yasin Kalem, Osman İlter, Hasan Gül, Ömer Duman, Fikret Üçcan, Mustafa Bakar,
Haluk Akşit, Mehmet Gürbüz, Hüseyin
Avni Coş, Yusuf
Ziya Göksu, Enver Salihoğlu,
Abdurrahman Gündoğdu, Candan Karlıtekin, Mehmet
Büyükekşi, İbrahim
Kapusuz, Hikmet Bulduk, Can
Okan Çağlar,
Zeki Sayın, Doğan
Aktaş, Şükrü
Öztürk,
Şaban Şimşek, Yusuf
Beyazıt, Nihat Pakdil, Aziz
Babacan...
Çizelgede başka isimler de var, yazmaya bu sütunlar yetmez. Ergenekon sürecinin en önemli kazanımlarından biri, kuşku yok ki,
mahkeme kararına dayanmayan, ne idüğü belirsiz “güvenilir kaynak” üzerinden insanların haksız yere fişlenmesidir.
Süreç, bu hukuksuzluğun sadece yakın döneme ait bir
uygulama olmadığını gösteriyor.
Dönemsel olarak demokratları, solcuları, Kürtleri, ülkücüleri, Alevileri, muhafazakarları “tehdit unsuru” olarak fişlediler.
Yıllardır zihinlerinde ürettikleri
sanal düşmanla tehdit algılaması oluşturup devlet ve
toplum mühendisliğine soyunanlar, bu sefer fena tosladılar.
Ancak, son seks videosu gösterdi ki, hala yılmış değiller, oyun
kurmaya devam ediyorlar.
Acılarla örülmüş 27 Mayıs'ın 50. yıldönümünde bile darbeciliği çözüm yolu olarak önerenlerin, ikbal için
komplo kayığına binenlerin ve bol miktarda oyun kurucunun varlığı, bunu gösteriyor.
“Güvenilir Kaynak” başağrısı çekse de
kuyruk sallamaya devam ediyor.