Cemaat aşkı evlilikle biter mi?


CHP Milletvekilleri Ahmet Ersin, Çetin Soysal, Malik Ejder Özdemir ve Ali Rıza Ertemür, Silivri’de Hanefi Avcı’yı ziyaret ettiler. Çıkışta gözlemlerini gazetecilerle paylaşan CHP’li vekiller, hayretler içinde kaldıklarını anlattılar. O ziyarette bir eksik vardı: CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan. Teknoloji uzmanı, bilişimci Seyhan’ın bu ziyarette olmaması, büyük eksikliktir. Zira, Avcı’nın “dinlenme” derdine çare olabilirdi. Üstelik Avcı hakkında uzman sayılırdı. Avcı Edirne Emniyet Müdürüyken CHP’li Edirne Belediyesi ve Roman Derneği’nde üç ayrı “böcek” bulunmuştu. Dinlendikleri ortaya çıkan CHP’li Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ve Roman Derneği Başkanı Erdinç Çekiç’in sert tepkileri hala hafızalardadır. Üstelik böcek yerleştirilmiş TV cihazı Avcı’nın derneğe hediyesiydi. Dernek iki yıl bu televizyonu kullandıktan sonra bir yoksul aileye hediye etti, böcek 1 yıl sonra bu ailede tespit edildi. O tarihte dinlemelere tepki gösteren CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Deniz Baykal’a yönelik video komplosundan sonra yine ortaya çıktı ve video görüntülerinin Avcı’nın CHP’li belediyedeki böcek operasyonuna benzer bir yöntemle elde edildiğini öne sürdü. CHP’li Başkan Sedefçi’nin de sözlerini unutmadık. Bu böceğin karasal ve digital yayın özelliğine sahip ileri teknoloji bir cihaz olduğunu, Amerika’dan bile kayıt yapabilme özelliğine sahip bulunduğu söyledi. Tabi buradaki “Amerika” vurgusu dikkat çekici... Yani, denmek isteniyordu ki; Avcı, cemaatle birlikte Baykal’a operasyon yaptı! Açık olmasa da “örtülü” mesaj buydu. Derken Avcı, Eskişehir’e atandı. Bu kez CHP’liler, “AKP, Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i seçimle deviremiyor, Avcı’yı tıpkı Edirne’de olduğu gibi operasyon için gönderdi” demeye başladı. Avcı, ne zaman “cemaat” kitabı yazdı, bir anda tüm bu iddialar unutuldu ve Silivri’de ziyaretine gidildi. 1993 yılında Bedri Yağan’ın öldürüldüğü Avcı menşeli Kartal Operasyonu bile affedildi. Hatta işkenceler... Hanefi Bey de “dost” dediği sözüm ona devrimci gazetecilere gönderdiği mektupta, “bunlar devlet politikasıdır” diyerek işkenceyi meşrulaştırdı, CHP’li vekillerle kucaklaşıp helalleşti. Hayırlı olsun. Bu aşkı, “CHP Milletvekilliği” ile taçlandırırlarsa pazıl tamamlanır. Vallahi yakışır... Çatlı ve Çelik Çekirdek Son kitabımız Çelik Çekirdek, başka bir tartışmayı alevlendirdi. Meğer Abdullah Çatlı’nın kızı Gökçen Çatlı, aynı isimle kitap yayınlamayı planlıyormuş. Gerekçesi ise babasının bir grup Ülkücü arkadaşıyla birlikte kurduğu örgüt adının “Çelik Çekirdek” olmasıymış. O nedenle Gökçen Hanım serzenişte bulunuyormuş. Tabi biz bu ismi koyarken, “derin devlet” anlamında genel bir tanımlama olarak düşündük. Kaldı ki, Suat Parlar başta olmak üzere derin konulara ilgili birçok yazarın kitabında bu ifade sıklıkla kullanılır. Hemen Gökçen Hanım’ı aradım. Aydın Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışıyormuş. Bu iddiayı sordum, babasının arkadaşlarıyla kurduğu örgütün “Çelik Çekirdek” olduğunu doğruladı, kitap çalışmasından söz etti. Ancak bu tür konuları telefonla konuşmak istemediğini belirterek ayrıntıya girmedi. Bu örgüt, 12 Eylül öncesi Ülkücü Ocakları’nda görevliyken kurduğu örgüt mü yoksa 12 Eylül sonrası ASALA’ya karşı kurduğu örgüt mü, bu konudaki ısrarlı sorularıma cevap vermeyen Gökçen Çatlı, sadece bir dergiye yaptığı eski açıklamasına gönderme yaptı. İnternetten taradım, o açıklamasını buldum. Çelik Çekirdek örgütünü Amerika karşıtı olarak tanımlıyor. Türk istihbaratının bu örgütten haberdar olmadığını iddia ediyor. İfadelerde kuruluş tarihiyle ilgili tam bir netlik yok. Açıklamanın bütününde; 1978 yılının şubat ayında MHP Genel Merkezi’ne yakın bir evde kurulmuş ve 12 Eylül sonrası varlığını sürdürmüş bir örgüt izlenimi doğuyor. Ancak, Çelik Çekirdek’in ilk eylemi olarak 1981 sonundaki Ara Toranyan’a yönelik eylemi sayması, bir çelişki gibi gözüküyor. Hal böyleyse, bu örgütün, ASALA’ya karşı 12 Eylül’den sonra kurulmuş olması yüksek ihtimal. Gökçen Hanım ayrıca bir açıklama yapmak isterse hem köşemizde hem Çelik Çekirdek’in yeni baskılarında yayınlarız. Tekrar etmekte fayda var, kitabımızın ismi, bir örgütün ismi değil derin devleti tarif için kullanılan sıfattır. Nasıl adı Ergenekon olan sayısız kitap yayınlandıysa kendisi de içinde Çelik Çekirdek geçen bir isimle kitap çıkarabilir, hiçbir mani yoktur.
<< Önceki Haber Cemaat aşkı evlilikle biter mi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER