Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle birlikte en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri de mide sağlığına dikkat etmek. Hem oruç ibadetini ifa edip, hem de sağlığa nasıl dikkat edilir?
Samanyoluhaber.com'a özel konuşan Fatih Üniversitesi Sema Hastanesi'nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Akcan 'Reflü, gastrit gibi bazı mide rahatsızlığı olanlar oruç tutabilir mi?' sorusuna cevap verdi.
"Öncelikle reflü hastalığında tedavi için alınacak ilaçlar günde tek yada iki dozda alınabileceği için oruç ayı dönemince kullanılmasına bir engel yoktur." diyen Akcan şöyle devam etti: "Aynı zamanda reflü hastalığında ilaç tedavisi yanında hayat stili değişikliği dediğimiz bazı önlemler vardır. Bu önlemlerin de uygulanmasında oruç ayının bir engel teşkil etmeyeceğini söyleyebiliriz. Reflü hastalarına normalde sabah kahvaltıdan beş saat önce bir proton pompa inhibitörü ( lansoprazol, pantoprazol, esomeprazol, omeprazol, rabeprazol içeren herhangi bir ilaç) alması sıklıkla tedavide ilk seçenektir. Burun dışında yemeklerden sonra aljinik asit ve diğer antasitler yemeğin artından kullanılabilir. Ramazan ayında ise proton pompa inhibitörleri sahurdan bir saat önce alınabilir. Şuruplar ise iftar ve sahurdan sonra alınabilir. Reflü hastalarında Ramazan ayı boyunca sahurdan sonra yaklaşık üç yada dört saat kadar yatılmayacak şekilde bir ay süreyle de olsa hayatı tanzim etmek çok büyük fayda sağlayacaktır. Çiğ soğan, çiğ domates, domates, nane, çikolata, kola ve gazoz gibi ürünler sahurda değil, iftarda tüketilmelidir. Bu önerilerimiz tabii ki, reflü hastalığı bulguları Ramazan ayı içerisinde gelişen hastaları için geçerlidir.
Öte yandan daha öncesinde reflü hastalığı var olan kişilerin yukarıdaki önerilere ek olarak Ramazan ayı başlamadan 20- 30 gün süre öncesinden düzgün bir reflü tedavisi almaları, Ramazan ayını daha da rahat geçirmelerini sağlayacaktır.
Gastrit veya ülser hastalarında ise aynı şekilde yakınmaları Ramazan ayı başlamadan önce varolan kişilerin beri gastroenteroloji uzmanla başvurarak gerekli tedavilerini yaptırmaları belki de Ramazan ayı boyunca herhangi bir tedavi almalarına gerek bırakmayacaktır. Örneğin aktif ülser olan hastalar endoskopi yapılarak birde helikobakterpylori tespit edilirse bununda antibiotik tedavisi düzenlenerek ramazan başlamadan tamamen iyileştirilebilir. Bununla birlikte, oruçlar başlıktan sonra yakınmalar oluşacak kişilerde ise bir günlüğüne oruç bırakılırsa, bu dönemde endoskopi işlem uygulanır. Şikayetlerin tam olarak sebebi ve tedavi şekli belirlenirse, yakınmaların soruşturmaya bir engel olup olmayacağı netlik kazanır. Ve hangi tedavi ile sorun yaşamadan oruç tutmaya devam edileceği karar verilebilir.
Sonuç olarak, gastrit, ülser ve reflü hastalarında rahatsızlıklar Ramazan ayından önce başlıyor ise tam bir tedavi sağlanarak Ramazan ayında rahat oruç tutulması sağlanabileceği gibi, yakınmalar oruç tutmaya başladıktan sonra gelişen kişilerde de etkin tedavileri ile hastaların büyük çoğunluğunda Ramazan ayını diledikleri gibi geçirmeleri büyük oranda sağlanabilir."