Vurun eveti, kırın vesayetin belini...

12 Eylül'deki referandum, demokratikleşmenin en önemli bir kilometre taşıdır. Askerî vesayet rejiminin muhafızları da bunun farkında.

Vurun eveti, kırın vesayetin belini...

Onun için vesayetin medya ve siyaset ayağı, topyekûn harekete geçerek, vatandaşın kafasını karıştıracak yoğun bir kirletme ve karartma saldırısı yürütüyor. Onun için bütün AK Parti karşıtlarını, harekete geçirmek istiyorlar. Referandumu, AK Parti için bir güven oylamasına dönüştürerek, demokratikleşmenin önünü kesmek istiyorlar. Bu toz dumanı dağıtacak, vesayetin belini kıracak ve Türkiye'de demokratikleşmenin önünü açacak en büyük fırsat, 12 Eylül'deki referandumdur. 12 Eylül'de çıkacak evet sonucu, bir anayasa değişikliği paketini onaylamaktan çok öte bir anlam taşıyor. Daha önce de anayasa değişiklikleri oldu. Ama hiçbiri darbe anayasasının özüne dokunmadı. HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı ve üye seçimleriyle ilgili iki maddeyi çıkartın, bu değişiklik de öze dokunma karakterini kaybeder. Zaten vesayetin yargı ağaları, ondan bu iki maddeye karşı çıktılar. Paketten çıkartılmadıkları için ondan şaşkın, bitkin ve bedbin haldeler... 12 Eylül'deki evet, vesayetin surlarını yıkacaktır. Sivil iradenin önündeki duvarları yerle bir edecektir. Çünkü o "evet"ten sonra, vesayetin medyası da, partileri de asla bellerini doğrultamayacaktır. Oy pusulasına vurulan her evet, vesayetin belini kıracaktır. 12 Eylül'deki evet, cuntacıların da kimyasını bozacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, artık cuntacı barınamayacaktır. Artık hiçbir yerden cesaret alamayacaklardır. Onları kimse koruyamayacak, himaye edemeyecektir. Onun için 12 Eylül'de hayır çıkmasını en çok isteyenler, cuntacılar ve onlara destek verenlerdir. 12 Eylül'deki evet, Ergenekon davasını da kurtaracaktır. İşte görüyoruz, bu dava sürecinde vesayetin bütün kirli ve kanlı çehresi ortaya çıktı. Cuntacılar her gün biraz daha köşeye sıkışıyor. Artık kendilerini kurtarmak için günah keçilerine sarılıyor, daha düne kadar kol kanat gerdikleri çiçeklerini, postallarıyla eziyorlar... Cuntacılar, en çok Ergenekon davasının adil hükmünden korkuyorlar. Çünkü vesayetin bütün payandaları, biliyorlar ki Ergenekon davası onların saltanatını bitirecek. Onun için bu davayı sulandırmak, bulandırmak, saptırmak için bütün adamlarını mevzilere sürdüler. Lakin başaramadılar. Eski çamlar bardak oldu. Bildik medyanın, onları savunacak takati de kalmadı. Hangi yalanı, hangi numarayı, hangi kâğıt parçasını, hangi boruyu, hangi "bir öyle bir böyle"yi savunacaklar? Şimdi tek umutları referandum... Referandumdan hayır çıkarsa, Ergenekon davasını, ertesi gün tersine çevirme düğmesine basacaklar. Referandumdan hayır çıkarsa -Allah korusun- işte buraya yazıyorum, 12 Eylül, cuntacıların bayramı olur... 12 Eylül'deki referandum, bir irade beyanıdır. Evet demek, vesayet kalksın, demokrasi gelsin demektir. Evet demek, cuntacılar da hesap versin demektir. Evet demek, yargı ağalarının kast sistemini yıkmak demektir. Yargıyı, ideolojik esaretinden kurtarmak demektir. Evet demek, daha özgür, daha ileri, daha demokratik bir anayasa yapmanın yolunu açmak demektir. Evet demek, bütün darbe zeminlerini berhava etmek demektir. Evet demekle, vesayetin yapısına ilk defa darbe vurulacaktır. Evet demekle, 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de işkence gören, katledilen, kanı yerde kalan bütün gençlerin, bütün mazlumların, mağdurların hesabı sorulacaktır. Faili meçhullerin hesabı sorulacaktır. Uğur Mumcu'nun, Abdi İpekçi'nin, Doğan Öz'ün, nicelerinin tetikçilerini azmettirenlerin yakasına yapışılacaktır. Evet demek siyasetle, AK Parti'yle asla ilgili değildir. Bu referandum, particiliğin de, politikanın da çok üstündedir. Evet demekle, bir karanlık dönem bitecek, aydınlık Türkiye'nin şafağı sökecektir. Hayır isteyenlerin afralı tafralı laflarına bakmayınız. Cuntacılara yol ve cesaret vermeyiniz. Vurun evet mührünü, kırın vesayetin belini... HÜSEYİN GÜLERCE - ZAMAN
<< Önceki Haber Vurun eveti, kırın vesayetin belini... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER