İstanbul Çağlayan Meydanı'nda BDP tarafından 'Referandumu
Boykot' mitingi düzenlendi.
Mitingde konuşan BDP Genel Başkanı Demirtaş,
Anayasa değişiklik paketiyle ilgili çalışmalarının başladığı günlerden bu yana Türkiye'nin başka çözüm yollarına ihtiyacı olduğunu anladıklarını belirtti.
Demirtaş, "Biz bu çözüm yolları için çalışıyoruz. Bunun için de 12
Eylül'de sandığa gitmeyerek boykot ediyoruz. Bugün burada referandumu boykot ediyoruz." dedi.
12 Eylül'de sandıklardan ya '
evet' ya 'hayır' oyu çıkacağını hatırlatan Demirtaş, "Hangisi çıkarsa çıksın, demokrat ve
özgürlük mücadelesinin bir tek kazanan gücü olacak o da boykot gücü olacak. Herkese buradan sesleniyoruz, 'evet' diyenler 'evet' çıkmazsa
kıyamet kopar diyorlar. '
Hayır' diyenler 'hayır' çıkmazsa kıyamet kopar diyorlar. Biz diyoruz ki siz sakın ha korkmayın boykotçular var. Sizi korkutup teslim almaya çalışanlara karşı 13 Eylül sabahı dimdik duracak olan boykot mücadelesi var. 'Evet'çiler ve 'hayır'cılar el birliği, dil birliği ile boykot cephesine saldırıyorlar. Yeni bir anayasa
sivil örgütçü bir anayasa konusunda samimiyseniz işte bu güç 13 Eylül sabahı yanınızda olur. Yok bu
halkı bir kez daha kandıracaksanız sizin karşınızda dimdik duracak." ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Demirtaş,
ülkenin
krallıkla yönetildiğini öne sürdü.
Başbakan'ın, Türkiye'nin başında kral edasıyla durduğunu ileri süren Demirtaş, "Biz bunu kabul etmiyor ve boykot ediyoruz. Biz bu krallar önünde diz çökmedik ve çökmüyoruz. Başbakan, önünde diz çökmeyene değer vermeyen bir zihniyete sahip. Senin nokta kadar menfaatin için virgül kadar eğilmeyiz çünkü biz halkız. Senin bürokratın bakanın değil, halkız." şeklinde konuştu.
Başbakan'ın
demokrasiye inanmadığını savunan Demirtaş, "Demokrasiye inanıyorsan
Diyarbakır meydanında cezaevini kapatacağını söyleyerek size iyilik yapacağım demeyeceksin. Diyarbakır zindanını Diyarbakır halkına bırakacaksın. Buyur diyeceksin siz ne istiyorsanız onu yapın o zindanlarda siz işkence ve zulüm gördünüz. Eğer biraz demokrat olsaydın halka teslim ederdin. Buyur eğitim merkezi mi, insan kaynakları merkezi mi ne yapacaksanız siz karar verin." diye konuştu.
Konuşmasında, sürekli Başbakan'a yüklenen Demirtaş, "Demokratik olsaydı bizim
demokratik özerklik önerimizi elinin tersiyle itmek yerine tartışmaya saf alırdın. Çünkü demokratik özerklik krallığa karşıdır. Demokratik özerklik, demokratik cumhuriyet projesidir. Artık ülke iki dudağın arasında yönetilmeyecek demektir. Bu nedenle de özerlik senin zihniyetine karşı demokrasi yönetimin adıdır, o yüzden tartışmazsın sen." ifadelerini kullandı.
Demokratik özerkliği Türkiye'nin her
bölgesi için istediğini aktaran Demirtaş, İstanbul için,
Marmara için de bölge meclislerini istediklerini söyledi. Demirtaş, "Halk kendini en yakın bölge meclisleri aracılığıyla en demokratik şekilde yönetilsin istiyoruz." dedi.
BDP İstanbul
Milletvekili Sebahat
Tuncel de, Diyarbakır özgür olmadan,
Kürt halkı özgür olmadan Türkiye'nin özgür olmasının mümkün olmadığını ifade etti.
13 Eylül'ün önemli bir milat olacağını belirten Tuncer, "Referandumda 'evet' mi çıktı, 'hayır' mı çıktı tartışılmayacak. Hangisi çıkarsa çıksın bizim açımızdan bir şey değişmeyecek. 12 Eylül
darbe anayasası olduğu gibi duracak. Sadece 'evet' ve 'hayır'ın siyasi sonuçları çıkacak." şeklinde konuştu.
Konuşmalardan sonra
Kürtçe şarkılarla
küçük bir konser verildi.
Konserden sonra toplanan kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.