Bakan
Babacan,
Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı
Harun Karacan'ı ziyaretinde yaptığı konuşmada, ''3 bin dolar civarındaki milli geliri 10 bin dolar seviyesine çıkardıklarını, 2-3 yıldır 10 bin dolar civarında bir patinaj olduğunu'' söyledi.
''Eğer biz
Türkiye'yi gerçek anlamda hukuk devleti yapamaz, birinci
sınıf demokrasi haline getiremezsek
ülkenin bu yerinde sayması korkarım ki devam eder'' diyen Babacan, şöyle konuştu:
''Mevcut düzeniyle, mevcut anayasal çerçeveyle Türkiye'nin daha yüksek hedeflere ulaşmasını pek mümkün görmüyorum. Milli geliri 30-40 bin dolara ulaşmış ülkelere bakın, bu ülkelerde risk yok. Ya petrolü var onu satıp yiyor... Belli bir
refah seviyesine ulaşıp da demokrasinin ağır aksak işlediği, sürekli
darbe gölgesi altında yaşayan ülke yok artık. Bizim de o dönemi kapatıp gerçek anlamda
sivil bir demokrasi dönemine girmemiz gerekiyor ki, Türkiye'nin önü açılsın, Türkiye çok daha öngörülebilir ülke haline gelsin. Bir süredir üzerinde çalıştığımız, son dönemlerde gündemde olan
Anayasa değişikliği paketinin özünde de bu var. Türkiye'yi daha öngörülebilir bir ülke haline getirmek. Türkiye'nin demokrasisini bir üst lige taşıyabilmek, işin özü bu.''
Babacan, daha öngörülebilir bir ülkenin ekonomisinin çok daha farklı bir noktaya gidebileceğini belirterek, ''Türkiye ekonomisini içeriden ve dışardan
analiz eden pek çok analist var, hemen hemen her gün
rapor yayınlıyorlar. Bu analizler ortak bir noktada kesişiyor; 'eğer bu anayasa değişikliği olursa Türkiye ekonomisi daha iyiye gidecek' deniyor. Kimisi 'çok iyiye gidecek' diyor, kimisi 'biraz daha iyi olur' diyor. Referandumda '
evet' çıkarsa Türkiye ekonomisi kötüye gidecek diye tek analiz okumadım. Objektif olarak bakılırsa Anayasa değişikliğinin içeriğine ilişkin çok ciddi kayda değer
eleştiri gelmiyor. Tartışmalar bambaşka bir zeminde ilerliyor'' dedi.
-''HALKIMIZIN SAĞDUYUSUNA GÜVENİYORUZ''-
Halkın 12 Eylülde önemli bir karar vereceğini, bu karara da saygılı olduklarını anlatan Bakan Babacan, şöyle devam etti:
''Referandum Türk demokrasisi adına önemli bir sınav olacak. Bu
oylama Anayasa değişikliğinin özüyle ilgili bir oylama mı olacak yoksa başka şeyler mi oylanacak? Oturmuş demokrasilerde
referandum, konusu neyse onun oylandığı ve çok da sağlıklı bir metottur. Bu bir parti meselesi değil, Türkiye meselesidir. Zaten 2011
seçimleri çok yakın. 2011'de kim kendisini hangi partiye yakın hissediyorsa o yönde iradesini kullanacaktır. Çok uzakta değil, en geç gelecek sene temmuzda. Sabırsızlanıp da 'ben şu mesajı bir an önce vereyim' diyecek bir takvim yok önümüzde. Türkiye referandumda umarım iyi bir seçim yapar. Aksi halde farklı bir sonuç çıktığını düşündüğümüzde şöyle bir tablo çıkacak ortaya; hala yanlış bazı gelişmelerin, demokrasi dışı bazı gelişmelerin kapısının açık tutulduğu bir çerçeveye bir bakıma
destek verilmiş olacak. Hepimiz o günleri yaşadık, çok acılar çekildi. Türkiye'nin yediği darbeler kolay kolay telafi edilemedi. Biz halkımızın sağduyusuna güveniyoruz.''
Bakan Babacan, ETO'dan ayrılırken referandum çalışması yapan ve üzerinde ''evet'' yazılı çıkartmalar bulunan, robot taklidi yapan mankeni gördü. Bakan Babacan, tokalaştığı manken değişik sesler çıkarmaya ve hareketler yapmaya başlayınca, ''Korkutmaya çalışıyor. 'Evet'ten korkmayız'' dedi. Bakan Babacan, mankenin hareketlerine devam etmesi üzerine ''12 Eylüle kadar pilin tükenmesin. Aküyü iyi
şarj et'' diye konuştu.
Babacan ve beraberindekiler daha sonra, Eskişehir
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (EESOB) tarafından Şoförler Cemiyeti Düğün Salonu'nda düzenlenen iftara katıldı.
Yemeğe,
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve
AK Parti Eskişehir
Milletvekili Murat Mercan, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nedim
Öztürk, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (
TESK) Genel Başkanı Bendevi
Palandöken, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, AK Parti İl Başkanı
Salih Koca, Eskişehir
Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Fazıl Tekin, EESOB Başkanı Ekrem Birsen ve çok sayıda esnaf katıldı.