Türkiye 24 gün sonra sandığa gidecek; ancak kimse hazırlıklı değil. Partiler anayasa taslağını
tartışmaktan '
referandum' stratejisi geliştiremedi.
Gümrüklerde oy kullanılıyor; ama
halk konuyu yeterince bilmiyor. En önemli uyarı ise MHP'den geldi: "Cumhurbaşkanını tartışmaya açmanın ülkeye faydası yok."
Sivil anayasa tartışmalarına kilitlenen Türkiye, 24 gün sonra kritik bir referanduma sahne olacak. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve genel
seçimlerin 4 yıla indirilmesi gibi önemli değişiklikler içeren
Anayasa paketi halkoyuna sunulacak. Ancak, referandum ne
seçmenin ne de siyasetin gündeminde. Gümrüklerde
oy verme işlemi 11
Eylül'de başlamasına rağmen sandığa ilgi az ve oy kullananların çoğu da bilgi sahibi değil. Partiler ise nasıl bir yol izleyeceğini belirlemeye çalışıyor.
AK Parti, stratejisi- ni,
Başbakan Tayyip Erdoğan Amerika'dan döndükten sonra açıklayacak. Sivil anayasa çalışmalarını gerekçe göstererek referandumun ertelenmesi gerektiğini savunanlar olsa da ağırlıklı görüş
sandıktan "
evet" oylarının yüksek çıkacağı yönünde. AK Parti
Grup Başkan Vekili Nihat
Ergün, yüzde 70'ten fazla 'evet' bekliyor. Alınan bilgilere göre
CHP, referandumda 'evet' ya da 'hayır' yönünde bir
kampanya yürütmeyecek. DSP halkoylamasının içeriğinden ziyade ortaya çıkan hukuki durumla ilgileniyor. DTP kararsız. MHP ise görüşünü 21 Ekim'e az bir süre kala açıklayacak. "Tavrımız tarzımız olacak." diyen MHP Grup Başkan Vekili
Oktay Vural uyarıyor: "
Meclis'in seçtiği
cumhurbaşkanını yeniden tartışmaya açmanın ülkeye faydası yok."
Türkiye, son bir yılını cumhurbaşkanlığı tartışmalarıyla geçirdi. CHP'nin Meclis'i kilitlemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 367 şartı sebebiyle
TBMM,
erken seçim kararı aldı. 367 krizini aşmak için de Anavatan'ın desteğiyle 5 maddelik bir
anayasa paketi Meclis'ten geçirildi. Paketin milletvekili seçimiyle aynı gün halkoyuna sunulması planlandı. Ancak eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in değişikliği veto etmesi ve 15'er günlük bekletme sürelerini sonuna kadar kullanması sebebiyle referandum 22 Temmuz'a yetişmedi. AK Parti'nin seçimleri yüzde 47 gibi büyük bir farkla kazanması ve MHP'nin yeni Meclis'e 70 sandalyeyle girmesinin ardından 367 engeli aşıldı. Gül'ün Köşk'e çıkmasıyla referandum sürecine yol açan cumhurbaşkanı krizi çözüldü. Ancak AK Parti, halkoylaması konusunda geri adım atmadı.
YSK'nın belirlediği takvim doğrultusunda süreç işliyor. Gümrük kapılarında oy verme işlemi 11 Eylül'de başladı. Seçmen bilgi kağıtlarının yazımına ve dağıtımına başlandı. TRT'de konuşma yapmak isteyen siyasi partilerin
propaganda sırasının kurayla belirlenmesi amacıyla yapmaları gereken başvuruların süresi bu
akşam sona eriyor. 14 Ekim'de serbest propaganda dönemi ve buna ilişkin yasaklar ile
radyo ve televizyon konuşmaları başlayacak.
Hukukçular, cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören referandumdan 'evet' çıkmasının Gül'ü etkilemeyeceği görüşünde. Ancak buna YSK karar verecek. YSK, 11. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yönünde bir karar verirse 60 gün içinde yeni bir seçim yapılacak.
5. kez referandum yapılacak
Türkiye'de ilk referandum, 27
Mayıs 1960 askerî müdahalesinin ardından hazırlanan 1961 Anayasası için yapıldı. 9 Temmuz 1961'deki halkoylaması ile 1961 Anayasası, yüzde 38,3 "hayır" oyuna karşılık, yüzde 61,7 "evet" oyuyla kabul edildi. Türkiye ikinci kez "1982 Anayasası"nın halkoyuna sunulması üzerine sandık başına gitti. İkinci referandum, 1980 askeri müdahalesinin ardından hazırlanan 1982 Anayasası için 7
Kasım 1982'de yapıldı. Halkoylamasına 18 milyon 885 bin 488 seçmen katıldı. 17 milyon 215 bin 559 seçmen "kabul'' (yüzde 91,37), 1 milyon 626 bin 431 seçmen de "ret" (yüzde 8,63) oyu kullandı. 1982 Anayasası, sonuçların açıklanmasıyla 9 Kasım 1982'de yürürlüğe girdi. Üçüncü halkoylaması, 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile Süleyman
Demirel,
Bülent Ecevit, Necmettin
Erbakan gibi siyasilere getirilen yasakların kalkıp kalkmaması konusunda 6 Eylül 1987'de düzenlendi. Geçerli 23 milyon 347 bin 856 oydan 11 milyon 711 bin 461'i "evet", 11 milyon 636 bin 395'i "hayır" çıktı. Böylece, geçici 4. madde yürürlükten kalktı. Türkiye'nin dördüncü kez önüne getirilen halkoylaması sandığının konusu ise Anayasa'nın 127. maddesindeki
yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması oldu. 25 Eylül 1988'deki oylamada seçmenlerin yüzde 65'i "hayır", yüzde 35'i "evet" oyu kullandı. Anayasa'nın 127. maddesindeki değişiklik kabul edilmediği için 13 Kasım 1988 olarak öngörülen erken yerel seçim yapılmadı.
Pakette neler var?
Genel seçimler 4 yılda bir yapılacak.
TBMM, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde, üye tamsayısının en az üçte biri (184) ile toplanacak.
Cumhurbaşkanının
görev süresi, 5 yıla indirilecek; bir kimse, en fazla iki defa (5 artı 5) cumhurbaşkanı seçilebilecek.
Cumhurbaşkanlığına, TBMM'den veya Meclis dışından
aday gösterilebilmesi, 20 vekilin yazılı teklifiyle mümkün olacak.
Son yapılan milletvekili seçiminde aldıkları oyların toplamı yüzde 10'u aşan partiler de
cumhurbaşkanı adayı gösterebilecek.
AK Parti, Erdoğan'ın dönüşünü bekliyor
AK Parti, referandumla ilgili stratejisini Başbakan Erdoğan'ın ABD dönüşü netleştirecek. "Halk sandığa alışmalı" düşüncesini taşıyan Erdoğan'ın aktif bir şekilde referanduma
destek vermesi bekleniyor. AK Parti Grup Başkan Vekili
Nihat Ergün, bu konudaki tutumlarını, "Güçlü
evet oyu çıkması için uğraşacağız. Yüzde 70'leri aşan bir 'evet' oyu bekliyorum." şeklinde özetledi. Anayasa paketinin geçici 19. maddesinde, "11. cumhurbaşkanını halkın seçeceği" yönündeki ibare Köşk'ü yeniden tartışma konusu yapacak gibi görünüyor. CHP, sözcüleri evet çıkması durumunda cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesi gerektiğini iddia ediyor. AK Parti Grup Başkan Vekili
Sadullah Ergin, "ölü doğdu" dediği söz konusu maddeningeçerliliğini kaybettiğini belirtti.
CHP, bu kez sessiz kalacak
22 Temmuz seçimlerinden yenilgiyle çıkan CHP, TBMM'deki tartışmalar sırasında değişiklik teklifine şiddete karşı çıkmış,
düzenlemenin Genel Kurul'da kabulünün ardından Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açmıştı. Anamuhalefet partisi, halkoylaması öncesinde ise herhangi bir çalışma yapmayı düşünmüyor.
Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) aldığı karara göre, parti referandumu 'politize' etmeyecek.
Referandum süreci için televizyon propagandaları dışında bir çalışma yapılmayacak.
Televizyonda 'Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin sakıncaları' anlatılarak hayır oyu kullanılması istenecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa
Özyürek,
anayasa değişiklik paketi için "Alelacele yapılmış karmakarışık bir düzenleme." nitelendirmesinde bulundu. Özyürek, "AKP yeni bir anayasa değişikliği hazırlığı içinde. Bunun için de referanduma gidilecek. Bunlara gerek yoktu." dedi.
MHP,
renk vermiyor
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'e girerek Gül'ün seçilmesinin önünü açan MHP, referandumda nasıl bir tavır takınacağını henüz kamuoyu ile paylaşmadı. MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, 22 Temmuz seçimleri öncesinde cumhurbaşkanını Meclis'in seçmesinden yana olduğunu açıklamıştı. MHP Grup Başkan Vekili
Oktay Vural, referandum tarihi olan 21 Ekim'e yakın bir zaman diliminde görüşlerini ortaya koyacaklarını söyledi. Vural, "Bizim de tavrımız ve tarzımız olacak. Ne yapacağımızı şu an açıklamak istemiyoruz." dedi. Vural, Meclis'in seçtiği Cumhurbaşkanı'nı yeniden tartışmaya açmanın ülkeye faydası olmayacağının da altını çizdi.
DTP 'evet'e yakın
TBMM'de grubu bulunan partilerden DTP de henüz tavrını netleştirmedi. DTP
Siirt Milletvekili Osman Özçelik, TBMM'nin açılmasının ardından referandum konusundaki tavırlarını belirleyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören teklifin TBMM'de görüşüldüğü esnada, düzenlemeye dışarıdan destek verdiklerini hatırlatan Özçelik, bu konudaki görüşün taban tarafından da destek bulması durumunda referandumda 'evet' diyebileceklerini kaydetti.