Platform tarafından düzenlenen yemekte konuşan
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Nükhet Hotar ise anayasa değişiklik paketiyle bireye hak ve özgürlüklerini iade ettiklerini söyledi.
Sağduyu Platformu Balçova Termal Tesisleri'nde ''Referanduma Evet'' toplantısı ve
iftar yemeği düzenledi. Platform olarak 67
sivil toplum kuruluşunun desteğiyle
referandumda '
evet' oyu kullanacaklarını vurgulayan
İzmir Ülkü Ocakları eski başkanlarından Orhan Akman, "Allah'ın yeryüzünde Halife olarak gönderdiği insan, Allah'ın en şerefli varlık olarak yarattığı insan ve meleklerin secde ettiği insanın birbiriyle kavgalı olması değil birbiriyle barışık olması gerektiğine inanıyoruz. Kimsenin tekrar eski acıları çekmemesi için bu referandumda kendimizi evet dedirtmek noktasında sorumlu addettik." dedi.
Artık bundan sonra darbelerin olmaması noktasında bir tavır koyma gerektiğine inandıklarını belirten Sağduyu Platformu kurucularından da olan Akman, "Bu bir siyasi kimlik değildir. Bu
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk milletinin bir ferdi olmanın gereğidir." şeklinde konuştu.
Birilerinin ısrarla kendilerini yırtınırcasına 'hayır' propagandası yaptıklarını kaydeden Akman, "Onları da anlamamız gerek. Çünkü kolay değil, 50 senelik saltanatları bitecek. Devlet içind
e devlet olmuş insanların evet diyecek hali yok elbette. Bu statükonun zulmüne naçar kalmışların hayır demesini ise anlayamıyoruz. Aynı acıları yaşamamak için ben ve arkadaşlarım siyasi bir kimlikle değil, bu milletin kara sevdalısı ülkücüler olarak kendimize bunu görev addettik.'' dedi.
Değişiklik paketinin 'yargı ele geçiriliyor'' diye eleştirildiğini ifade eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, paketin
Anayasa Mahkemesine götürüldüğünü ve Anayasa Mahkemesinin referandum kararı verdiğine dikkati çekti. Hotar, siyasi kaygılarla ön kabullerle ''Türkiye'nin önündeki fırsata yazık edilmemesi gerektiğini'' söyledi. Hotar sözlerine şöyle devam etti: "Bu anayasa paketinde çay yok,
tütün yok, fındık yok ama toplumun her kesimini oluşturan insan var. Onun hak ve özgürlükleri var. Anayasaların bir söz kısmı vardır, bir de ruhu vardır. Mevcut anayasanın ruhu devleti bireye karşı korur. Halbuki zayıf olan bireydir. Yaptığımız değişikler, bireyi gerektiği zaman devlete karşı koruyacak hükümleri içermekte. Bir anlamda bireye hak ve özgürlüklerini iade ediyoruz. Bu bir kırılma noktasıdır.''
Bir kişiye
hizmet ederken,
kanun çıkarırken, o kişinin etnik veya bölgesel yapısına, kaşına gözüne bakmadıklarını belirten Hotar, ''İnsanın mutlu olmasını böylece devletin yücelmesini isteriz. Bu anayasa değişikliği de bu paralelde yapılmıştır. '
Hayır' diyen en
muhalif kişinin aklında bile bir soru işareti var. Ama siyasi kaygılarla 'evet' diyemiyor. Eğer olur da 'hayır' çıkarsa umutsuzluk yaratacaktır. Ekonomiye, uluslararası
platformda Türkiye'ye olumsuz yansıması olacaktır.'' dedi.