AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, bir otelde
Haluk İpek başkanlığında düzenlenen toplantıya
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir
Milletvekili Murat Mercan, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nedim
Öztürk, İl Başkanı
Salih Koca ve
teşkilat yöneticileri katıldı.
İpek,
referandum çalışmalarının değerlendirildiği toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki vatandaşların, Avrupa'da yaşayan demokratik devletlerin vatandaşlarının kullandığı haklara 13
Eylülde sahip olabilmek için ''
evet'' oyu kullanacaklarını kaydetti.
''13 Eylül sabahı hak oksijeninin 10 kat artacağını'' ifade eden İpek, şunları belirtti:
''Neden artacak?
Ombudsmanlık diye bir müessese var Avrupa'da. Biz bunu kamu denetçisi olarak anayasa içine yazdırdık. Örneğin belediyeler ya da her hangi bir kamu kurumu bizim bir vatandaşımızın hakkını ihlal etti. Vatandaşımız nereye gidiyor,
mahkemeye müracaat etmesi lazım. Mahkemeye birçok vatandaşımız müracaat edemiyor ya da çok masraflı, etmiyor. Şimdi
Osmanlı döneminde de uygulanan ve Avrupa'nın bizden
kopya ettiği Ombudsman adını verdiği, bizim anayasa metni içinde kamu denetçisi dediğimiz bir müessese olacak ve vatandaşımız oraya müracaat edecek, haklarını alacak. Yani vatandaşın yeni bir hak
arama kapısının olduğu yeni bir müessese olacak.''
İpek, anayasada yer alan bu maddeleri kendilerinin
icat etmediğini belirterek, şöyle devam etti:
''Biz henüz daha AK Parti'yi kurmadan önce 1982 anayasası ile ülkemizin çok ileri gidemeyeceği, bu anayasa ile ülkenin yönetimi, diğer devletler ile
rekabet edemeyeceğini raporlara bağlayan çalışmalar olmuş. Bu çalışmaları kimler yapmış? Siyasi partiler yapmış. Bugün CHP'nin programına girin, 1982
Anayasasının değişmesiyle ilgili en radikal
teklif ve hükümleri orada bulursunuz. TÜSİAD'ın, TOBB'un, üniversite hocalarının 1982 anayasasının değişmesi ile ilgili birçok çalışması oldu. Şimdi bunların daha önceki tüm çalışmalarına baktığınız zaman anayasa değişikliği için çalışma yapmışlar. Biz de bu çalışmaların tamamını aldık ve bu ülkeye uyan, ayağı yere basan
hazırlıklar ve çalışmalar yaptık. Onların içinden süzdük ve bu anaysa paketi ortaya çıktı. Şu anda
12 Eylülde oylanacak olan metin bugüne kadar 12 Eylül Anayasasının değişmesi için yapılan bütün çalışmaların bir araya getirilip ayağı yere basan ve bir
iktidar sarhoşluğu olmayan metnidir.''
-''MEMURLAR TOPLU SÖZLEŞME HAKKINA SAHİP OLACAKLAR''-
10. maddede, kadınlar, çocuklar, şehitlerin dul ve yetimleri, gaziler için devletin ilave yükümlülükler yüklendiğini bildiren İpek, devletin korunmaya muhtaç olan bu kesimlerle ilgili onların hayatlarını kolaylaştırmak için ilave tedbirler alacağını kaydetti.
İpek, memurların şu anda toplu görüşmelerinin olduğunu, onların
ücretlerine Bakanlar Kurulu'nun karar verdiğini belirterek, şunları ifade etti:
''Bu değişiklikle memurlar toplu
sözleşme hakkına sahip olacaklar. Bugüne kadar toplu sözleşme hakkı elde etmek için çok mücadele etti memur sendikaları. Bu toplu sözleşme sonucunda ortaya çıkacak ücret artışları memur emeklilerine de yansıtılmış olacak. 12 Eylülde anayasa 'evet' oyuyla geçtiği zaman memurlarımız toplu sözleşme hakkına sahip olacaklar. Bir diğer değişiklik ise bireysel başvuru hakkı. Bir
Almanya vatandaşı oradaki Anayasa Mahkemesine dilekçe ile başvurup hakkını isteyebiliyor ve hakkını alabiliyor. Bizde bu yok. Onların kullandığı, bizim vatandaşımızın bugüne kadar kullanmadığı bu hak anayasa değişikliği ile bizim vatandaşımıza veriliyor. Artık Anayasa Mahkemelerimiz bireysel hak ve özgürlükleri inceleyen bir mahkeme haline gelecek.''
-''
HSYK'YA KİMSEYİ ATAMIYORUZ''-
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili eleştirilerin olduğuna da değinen İpek, şunları kaydetti:
''Diyorlar ki 'kendi yargılarını oluşturuyorlar'. Buna kesinlikle 'hayır' diyoruz. Şu anda HSYK gibi yargıçların üst organı bizim dışımızdaki demokratik ülkelerde de var. Ancak, oralarda tüm hakimler üst kurullarda temsil edilebiliyor. Bizde nasıl? Sadece
Yargıtay'dan ve Danıştay'dan. Yani yargı faaliyeti yürütülen alanlardan çok cüzi bir kesim üst kuruluşta temsil ediliyor. Yargı faaliyetlerinin yürütüldüğü alanların hemen hemen onda sekizi üst kurullarda temsil edilemiyor. Peki, Avrupa'da nasıl? Avrupa'da hepsi temsil ediliyor. Burada ayrıca HSYK'nin üye sayısı 22'ye çıkartılacak ve seçimleri kendileri yapacaklar.
Hükümet olarak veya parti olarak HSYK'ya kimseyi atamıyoruz. Şu anda HSYK'nın toplanabilmesi için
Müsteşarın toplantıya katılması şartı var. Şimdi yapılan yeni anayasa paketinde HSYK, müsteşar katılmadan da toplanıp kararlar alabilecek. Dolayısıyla bugünkünden daha özerk ve siyasallaşmadan uzak bir HSYK'ya 13 Eylül sabahı kavuşmuş olacağız.''