Karadeniz Bölge Toplantısı'nda konuşan Avcı, 12 Eylülde yapılacak referandumun Türkiye'de demokrasi, toplumsal barış, huzur ve refah, insan hak ve hürriyetleri ile sendikal hakların geliştirilmesine yönelik düzenlemeler içerdiğini hatırlattı. "12 Eylül'deki her 'evet' milletimizi ve demokrasiyi içine sindiremeyenlerin iktidarına karşı tavizsiz ve net bir konumlanış anlamına gelmektedir." diyen Avcı, şunları söyledi: "DES olarak Anayasa değişikliğini destekliyoruz ve Türkiye'nin 12 Eylül Anayasası'ndan kurtulmasını önemsiyoruz. Gönül isterdi ki anayasa bütünüyle 12 Eylül gölgesinden kurtulsun ve Türkiye hak ettiği, demokratik, özgürlükçü, bireyin hak ve hürriyetinin öne çıkarıldığı, sendikal hakların tümünün verildiği bir anayasaya kavuşsun. Ama bugün konjonktür buna müsaade ediyorsa bundan da istifade etmek gerekir. Milletimizin eline vesayetten, statükodan, baskı, korkutma ve dayatmadan, ikinci sınıf insan muamelesi görmekten kurtulması adına çok önemli bir fırsat geçmiş, milletimiz çok önemli bir sorumlulukla karşı karşıya kalmıştır. Milletimizin 12 Eylül'deki referandumda 'evet' oyu kullanmak vazifesi vardır." DES Başkanı, birilerinin referandumu, AK Parti için bir güven oylamasına dönüştürerek, milletin geleceğine kurdukları tuzaklara, oynanan kirli oyundan habersiz masum vatandaşları düşürerek, demokratikleşmenin, şeffaflaşmanın, açıklığın ve berraklığın ve hesap verilebilirliğin önünü kesmek istediklerine dikkat çekti. Bu kirli tezgaha milletin gelmeyeceğinin altını çizen Avcı, "Bu kirli tezgâhı bozmak, milleti yıllardır inim inim inleten, millete tepeden bakan, milletin değerlerini küçümseyen vesayetçilerin belini kırmak ve yeniden büyük Türkiye'yi kurmak için 12 Eylülde 'evet' oyu verilmesi için DES olarak kapı kapı dolaşacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz. Daha önce yapılan anayasa değişikliklerinin hiçbiri darbe anayasasının özüne dokunmamıştır. Bu nedenle 12 Eylül'deki referandum, ülkemizin demokratikleşmesinin en önemli kilometre taşlarından birisi olacaktır." DES Başkanı Gürkan Avcı, referandumda 'Evet' diyerek, 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta haksızlığa uğrayanların, işkence gören, katledilen, kaybolan, kanı yerde kalan insanların, bütün mazlumların, bütün mağdurların hesabını sormanın mümkün olacağını sözlerine ekledi.