Nankörsün, sana ve kavmine yapılan bütün iyiliklere verdiğin karşılıklarla..
Seni en iyi tanıyan, söz üstatlarından birinin dediği gibi diyeyim: “Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.”
Acıyla karıldı harcın ama acıya da yabancısın.
Ağıtları sen yakarsın ama kendi
kulakların duymaz ocağını yıktıklarının ağıtlarını...
Tanrıya yakarır ama firavunlara taparsın.
Musa Kızıldeniz'i açsa önünde, sen o denizden geçmezsin.
Peygamberin Musa seni kurtarsa da, Firavun’un katliamından:
“Sen git Rabbimle savaş, biz burada beklemedeyiz” dersin.
Sen ki peygamberlerine bile vefasızsın, bizi hiç saymazsın, bilirim...
Korkarsın kendinden olmayan herkesten, korktukça daha saldırganlaşırsın... Ve sen kendinden bile korkarsın, sonunda bir başına kalırsın.
Kitabında Hazreti Davud’un destanını okursun ama Golyat kesilirsin eli sapanlı çocuklar karşısında...
Ey nankör!
“Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.”
“Öldürmeyeceksin” der kitabın, bunu
ibadet neşvesiyle yaparsın, hangi akla
hizmet!
“Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.”
Seni İspanya’dakilerin katliamından, Hitler’in fırınlarından kurtarsa da bir millet,
döner onlara nankörlük yaparsın.
Rabbin yüzlerce yıl önce gökten kudret helvasıyla, bıldırcın eti indirdi. Sen bunları beğenmedin, “bize başka şeyler gönder hele” dedin.
Yaratıcı’nın ihsanlarını yok saydın, bizimkini hiç saymazsın!
“Hiç şüphesiz ki insan nankördür” amma, ey insanlığın nefs’ül emaresi, sen nankörlükte dip noktasın.
Seni yüzyıllarca merhametiyle kollayanların evlatlarına, gücün yerinde zannedince küstahlaşırsın. Küçük, üstünlük
akıl hesaplarınla onları aşağılamaya çalışırsın.
Nankör olduğun kadar küstahsın. Bu handikabın kör etmiş seni.
Acı da olsa, hakikatli bu sözleri dinlemezsin, bilirim. Sen peygamberini, Rabbini dinlemedin, beni mi dinlersin?
Bir
kahve fincanın kırk yıl hatırı vardır bizde.
Sen hatırı kırk paralık yaparsın.
Ki, nankörsün.
Peygamberini dinlemedin, beni hiç dinmezsin ama diyeyim;
Nankörlük, zayıf insanların işidir. (Goethe) Zaten, kötü insanlar aynı zamanda nankördür de. (Cervantes)
Her şeyin fiyatını bilir fakat hiçbir şeyin değerini, özellikle de hatırı bilmezsin.
Ama unutma ki; nankörlük sevginin mezarıdır. (La Rochefoucauld)
Kendi elinle kendini mezara sokuyorsun. İkazlara kulak vereceğine gargat ağaçlarının gölgesine sığınma hesapları yapıyorsun.
Hırçınlaştıkça yalnızlaşıyorsun, yalnızlaştıkça da hırçınlaşıyorsun. En son yıllar yılı dost eli uzatmışların elini ısırıyorsun.
Kimseyi dinlemedin, beni de dinlemezsin.
Lakin ben insanlığımı yapıp dostça uyarımı yapayım;
Nankörsün, bir de körleştiren kibrinle yanlış yollarda yol alıyorsun.
RAMAZAN KERPETEN