Üzerlerine vazife olmayan her konuda çıkıp konuşan generallerin, gazetemiz Bugün'ün ortaya çıkardığı "İhanet Belgesi" hakkında suskun kalması elbette manidar! Neredeyse bir hafta olacak milletin gözünün içine baka baka "Lanetliyorum", "Mütareke basınından beter" diye bağıranların bu konu hakkında gıkı çıkmıyor. İddia ettik işte... Yazdık, çizdik... Günlerdir yazılıp çiziliyor... Memlekette eli kalem tutan vatanperver kim varsa hemen hepsi yazdı çizdi. Herkes sizden bir cevap bekliyor, cevap! Elmanın içindeki kurtlar hakkında ne yapıyorsunuz? Hadise niye kapatıldı? Yoksa iddia edilen şey sizler için adiyattan bir şey mi? Bilmeyen kaldı mı bilmiyorum ama bir daha yazalım: Heronlar PKK'lıların yerini tespit ediyor ve PKK'lı teröristlere ağır zayiatlar verdirilmeye başlanıyor. Bu arada bir komutanın sesi MİT'in kulağına takılıyor: "Çok PKK'lı vuruluyor, Heronlar'ı düşürün." Emniyet ve Jandarma Kriminal'in yaptığı ses analizine göre arayan kişi Tuğamiral A.S. 10 Ekim 2007... PKK'lıları kendi adamları olarak niteleyen bir subayın, bir yarbayı arayarak çok PKK'lı vurulduğu için Heronlar'ın ya koordinatlarının değiştirilmesi ya da düşürülmesi isteği MİT tarafından kaydedildi. MİT bu konuşmayı dönemi KKK İlker Başbuğ'a gönderdi. O da askeri savcılara soruşturma talimatı verdi. KKK Askeri Savcısı telefon numaraları üzerinden takiple, şüphelilerin ses kayıt analizlerini de yaptırarak ihanet konuşmasının Hava Pilot Üsteğmen Fırat Ç. ile Hava Pilot Yarbay Selami Selçuk Ç. arasında geçtiğini tespit etti. Yarbay Selçuk Ç. Karargah Evleri yapılanmasında ikinci adam... Dosya hakkında yetkisizlik kararı verildi ve dosya Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'na gönderildi. Halen "Çürük Çetesi" yöneticisi olmaktan tutuklu askeri hakim Albay Ahmet Zeki Üçok dosya hakkında inceleme başlattı. Üsteğmen Fırat Ç'nin yarbayı aramadan hemen önce bir tuğamiral tarafından arandığını belirledi. Arayan kişi Tuğamiral A.S. idi. Bu tespitin ardından dosya sümen altı edildi. Aradan üç yıl geçti. Genel olarak böyle ama detaylara girince durumun daha vahim olduğunu görüyoruz. Bu personelin o tarihlerde en kritik yerlerde görev yaptıkları gibi... Bazılarının halen görevlerini sürdürdükleri gibi... Aslında MİT tam bir suçüstü yapmış. Durumu Genelkurmay'a bildirmiş ama üç yıldır dosya sümen altında... Tabii çıkıp ne diyecekler ben de merak ediyorum. Teşbihte hata olmaz, hani bir hikaye vardır: Katil suçüstü yakalanmıştır. Fakat yine de kendine güzel çok iyi bir avukat tutmuştur. Birisi sorar "Suçüstü yakalandın ama yine avukat tuttun. Avukat ne söyleyecek ki?" Suçlu der ki: "Valla ne söyleyecek ben de merak ediyorum.' Ordunun asker kaynağı olan millet merak ediyor. Bakalım ne diyeceksiniz? Hadi ama... Konuşun artık!