Bunlar gerçekten vicdansız!
Düşünebiliyor musunuz, İran'ın kendi bağımsız internet ağını kurma çalışmaları Türkiye'de bir
gazetede "Helal internet" diye
manşet oluyor.
Mesaj çok açık.
Hem İslami bir kavram olan "
helal" kelimesi ile alay ediyor hem de diyor ki, "Türkiye'de de internet kısıtlanmaya çalışılıyor, bakın İran'a benzemeye başladık..."
Bunlara kalsa helal ve haramı unutturacak. Helalsiz ve haramsız bir hayatı dayatacaklar.
Bırakın artık bu saçmalıkları. Acınacak haldesiniz farkında mısınız?
İnsan bir duruma karşı çıkabilir ama bunu yaparken düzeyli, nitelikli davranmak gerekir ki haklılığınız kitleler tarafından da kabul edilsin!
Hatırlayın, Türkiye'de
güvenli internet çabalarına karşı İstanbul'da yapılan yürüyüşte çocuklara "Pornoma dokunma" pankartı taşıtmışlardı.
Çarpıtmakta üstlerine yok.
22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan güvenli internet seçenekleri arasında sizin porno
izleme özgürlüğünüz elinizden alınmıyor ki. Sadece çocuklarını ve ailesini korumak isteyenlere yeni bazı filtre imkânları getiriliyor.
Siz pornonuzu izleyin, size bir şey diyen var mı?
Yok!
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül güzel ifade etti:
"
İnternet fırtınalı bir
deniz. Bu denizde
seyahat ed
erken kendilerini bu fırtınadan korumak isteyenlere güvenli limanlar sunmak gerek.
Filtre işiyle yapılan budur."
Şimdi...
Geçtiğimiz cumartesi gecesi Chymera denilen internetin yeni fenomeni olan liseli
genç çocuğu izlemek için
Kanal D'de
Disko Kralı'nda takıldım.
Chymera nickli liseli çocuk BlogTV'de İngiltere'de bir kızla konuşuyor. Yarı
Türkçe yarı
İngilizce
iletişim kurmaya çalışıyor. Bunu yaparken de gerçekten çok
komik durumlar oluşuyor ve bu çocuk gece vakti internette beş bine yakın kişi tarafından takip ediliyor.
Chymera konuştuğu Kitty adındaki İngiliz kızı İslam'a davet ediyor. Ona şahadet getirtmeye çalışıyor.
Bozkurt selamı yaptırıyor. Evini gezdiriyor, ara sıra kıza Türkçe küfürler de ediyor.
Ne ilginç bu Chymera ancak
sabah namazı için
ekran başından kalkabiliyor!
Çocuk diyor ki, "Biz o kadar dindarız ki babam bile eşarp takıyor..."
Hatta kıza
ilahi öğretiyor "
Kola Turka içelim Allah'a secde edelim..."
Neyse...
Chymera'yı izlerken programa bir kadın telefonla bağlandı ve 22 Ağustos'ta başlayacak olan güvenli internet uygulamasını son derece edepsiz sözlerle eleştirmeye başladı.
Programın zaten düşük olan düzeyi bir anda dip yaptı.
Diyor ki:
"İnternet yasakları devreye girdiğinde porno izleyemeyeceğiz. Oysa ben üç çocuk yapmak istiyorum. Porno izlemeden üç çocuğu nasıl yapacağız?"
Vay vay vay!
Bu mudur sizin düzeyiniz, hayat seviyeniz, yasaklara karşı çıkma biçiminiz?
Bu ne demek
arkadaş!
Hemen zihnime bir sürü soru üşüştü...
Anan-baban seni yaparken pornomu seyrediyordu?
İnternet yokken insan nesli nasıl devam ediyordu?
Ebeveynin seni doğurmak yerine internetten mi download etti?
Bu ne seviyesizliktir, bu ne düzeysizliktir, bu ne ş!..
Güya bu sözleriyle
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, vatandaşlara Türkiye'deki genç nüfusun azalmaması,
ülke nüfusunun dinamizminin korunması için önerdiği "en az üç çocuk" talebi ile alay ediyordu.
Okan Bayülgen pornoculuk savunarak yasaklara karşı çıkmanın vahametini erken kavradı ve kadına bu şekilde konuşursa "sansürcülere koz verebileceği" imasında bulundu.
Vallahi tefessühün bu derecesine ne diyeceğimi bilemiyorum.
Tem otoyolunda seyahat ederken
Bağcılar civarına geldiğimde bir bölgeye öbeklenmiş gazete ve televizyon tabelalarını görünce hep şunu söylerim:
"İşte Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan medya probleminin karargâhı burası..."
Neyse, madem burası demokrat bir ülke.
"Herkes diyeceğini der, kararı millet verir..."