Cumartesi sabahı "Elde
kasetleri var" denilen 4'ü genel başkan yardımcısı, 1'i Genel Sekreter, 1'i de
Başkanlık Divanı üyesi 6 MHP'li (
Osman Çakır,
Mehmet Ekici, Ümit
Şafak, Deniz
Bölükbaşı,
Mehmet Taytak ve
Cihan Paçacı) peş peşe
istifa etti. Bu istifalar Mehmet Ekici'nin kaseti yayınlandıktan sonra gerçekleşti. Kanaatime göre, artık diğer 5 kaset yayınlanmaz. Zaten istifa edenlerin amacı da, anlaşılıyor ki, bunların yayınını önlemek. Ama "farklı ülkücülük" adına yapılan ilk açıklamada, "Bahçeli istifa edene kadar mücadelenin süreceği" belirtilmişti. Bu yüzden, istifa edenlerin de kasetlerinin,
küçük bir ihtimal dahi olsa, yayınlanması mümkün.
Bahçeli istifa etmez. Ancak MHP
baraj altına düşerse, partide büyük bir hesaplaşmanın yaşanacağını tahmin etmek için kâhin olmak da gerekmez. Keşke Bahçeli, 2 gün önce, "Şantaja
boyun eğmeyeceğiz. Arkadaşlarım görevlerine devam ediyor" diye meydan okumasaydı. Siyaseten yanlış bir adım attı. Zira bu
şantajı yapanların elinde kaset olacağını ve yayınlandığı takdirde adı geçenlerin o görevde kalamayacaklarını tahmin etmesi lâzımdı.
Bu işler sadece Türkiye'de olmuyor. IMF Başkanı Dominique Strauss- Kahn'ın başına gelenlere bakın. Burada da
komplo şüphesi var. Onun,
Fransa Cumhurbaşkanlığı'na
aday olması, bir çırpıda engellendi. Onu bırakınız,
New York Times gibi ciddi bir
gazete, IMF Başkanlığı'na resmen aday olmamasına rağmen, sırf ismi geçiyor diye, Kemal Derviş'in evli olan yardımcısıyla
yasak aşk ilişkisi yaşadığını yazdı. Derviş de, hemen "Aday değilim" açıklamasını yaptı. Kimse, "Adamın özel hayatına neden karışıyorsunuz?" diye sormadı.
Kaset skandalında
AK Parti'yi
hedef gösterenler var. Neden AK Parti? Çünkü MHP baraj altına düştüğünde, AK Parti tek başına anayasayı değiştirebilecekmiş! Bana göre, partinin oylarını arttıramayan Deniz
Baykal'ı bertaraf edip,
CHP'yi dizayn edenler, aynı yöntemi MHP üzerinde de deniyorlar. Amaç, pekâla AK Parti'ye yeni bir
rakip yaratmak olabilir. Tıpkı CHP gibi, MHP'de de
işbirliği yapan partililer vardır mutlaka. Yıpranmış ve oylarını yükseltemeyen bir Genel Başkan; gayrimemnun bir taban... Ve böyle bir zemin üzerine son noktayı koyan kasetler.
***
Kasetten istifa edenler: 7 Genel Başkan yardımcısı, 1 Genel Sekreter, 1 Başkanlık Divanı üyesi, 1 eski İl Başkanı. Bahçeli'nin, yakın
mesai arkadaşlarını doğru dürüst seçtiği pek söylenemez. Öyle değil mi?
Baykal-Bahçeli
Deniz Baykal'ın kaseti çıktıktan sonra yazılanlar:
"Bu kaset Baykal'ın siyasi yaşamını bitirir." (9
Mayıs 2010-
Oktay Ekşi)
"Baykal gereğini yapmalıdır." (8 Mayıs 2010-
Tufan Türenç)
"Bu testi artık su tutmaz" (8 Mayıs 2010-Yalçın Bayer) Madem kasetler AK Parti'nin komplosu, bu beyler niçin o tarihte komploya alet olup Baykal'ın istifasını istediler? Baykal'a, Bahçeli kadar sahip çıkmadılar... Niçin?
TSK'da
Fuhuş Çetesi
Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesindeki
fuhuş çetesini hatırlayalım.
Kafes Eylem Planı'yla birleşen
Poyrazköy iddianamesinde, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ndeki fuhuş çetesinden söz ediliyor. Fuhuş çetesinin varlığını, bizzat
Koramiral Ahmet
Feyyaz Öğütçü itiraf etti. Öğütçü'ye,
İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğü'nde,
Ergenekon sanığı,
emekli binbaşı Levent Bektaş'ın ofisinde ele geçen "Bu raporu kim hazırlamış?" isimli klasördeki fuhuş çetesi dokümanı sorulmuştu. Ahmet Feyyaz Öğütçü, SAT Grup Komutanlığı'nda görevli binbaşı
Cengiz Erol ile o dönem Karargâhı'nda çalışan ve fotoğrafçılık yapan ast
subay Şafak Serpin'in sapıklık derecesinde seks düşkünlüğünden yararlanılarak kendisine karşı bir kaset hazırlandığını ve bu kaseti hazırlayanlar aleyhine
dava açtığını hatırlatmıştı. Sorgulamayı yapan Terörle Mücadele yetkililerine "Fuhuş çetesi dokümanını da onlar hazırlamış olabilirler" cevabını vermişti. Öğütçü, ifadesinde "Amaç, komutanlar dahil, subay ve
astsubayları lekeleyerek,
Deniz Kuvvetleri bünyesinde bir çöküntü yaşanmasını sağlamaktır. Nitekim, Tümamiral Baha Eren, istifa etti. Kurmay
Albay Berk Erden de,
intihar etti" demişti. (Bu bilgiler
Kafes Eylem Planı ek klasörlerinde yer alıyordu.)
Kafes Eylem Planı ek
delil klasörlerinde, "Gündemdekiler 2" adlı bir dokümanda, şöyle bir cümle de göze çarpıyordu: "Kafes Eylem Planı onaylanmak üzere Kasım
paşa'ya gönderilecek. Feyyaz Paşa bizi zorda bırakırsa, görüntüleri önüne koyalım."
"Şahıslar" adı altında toparlanan bir derlemede de, Tanju Akbay isminin karşılığında, "Özer, Feyyaz
amirallere yeni kadın. Cengiz Erol ve Birol Yahşi'ye sor. Ayarlanan yer konusunda daha hassas olacak" ifadeleri mevcuttu. Bülent Bozdere isminin karşılığında ise, "Feyyaz ile Özer amirallere özel Rus ayarla. 1500 dolar" notu yer alıyordu.
***
Sivil ya da asker, birileri zaaflardan yararlanarak şantaj görüntüleri hazırlıyor, zamanı gelince piyasaya sürüyor. Ergenekon sanığı
avukat emekli albay Levent Göktaş'ta da, 51 no'lu CD çıkmıştı. (Göktaş, söz konusu CD'yi düzmece olarak nitelendiriyor) CD'nin içinde, siyasetçilerin, bürokratların, hâkim ve savcıların müstehcen görüntüleri bulunuyordu.
"MHP kasetlerini AK Parti çekti" demeden önce, yukarıda verdiğim bilgiler ışığında yeniden düşünmek gerekmez mi?