Necmettin Karaduman 1980 sonrasının önemli siyasi aktörlerinden... 1983'te ANAP'tan milletvekili oldu. Meclis başkanlığı yaptı. Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı adaylığına şiddetle karşı çıktı. Beyaz saçlılar grubunun etkili isimlerindendi. Siyasi hayatı pek uzun ömürlü olmadı. Unutulmuştu, geçen yıl kamuoyunda çok tartışılan 'Encümen-i Daniş'in başkanı olarak adını tekrar duyurdu. Aksiyon Dergisi'nden Cemal Kalyoncu, Karaduman'la röportaj yapmış. Belli aralıklarla kapalı kapılar arkasında toplanan Encümen-i Daniş'in, özellikle siyasi içerikli çalışmaları öteden beri merak konusudur. 28 Şubat müdahalesinin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da buranın üyesi. Karadayı'nın cumhurbaşkanlığı seçim sürecine müdahil olduğunu biliyoruz. Erkan Mumcu ile yaptığı telefon görüşmesinin kaydı internete düştü. Anavatan Partisi'nin Meclis'teki oylamalara katılmamasında Karadayı'nın rolü inkâr edilemez. Karaduman'ın Aksiyon'a söylediklerini okuyunca Encümen-i Daniş'in 'siyasi mühendislik' işiyle epey meşgul olduğunu anladım. Dışarıdan birisi değil bizzat Karaduman'ın kendisi anlatıyor: "Biz ANAP ile DYP'yi birleştirmek için iki sene evvelden Hüsamettin Cindoruk'un da dahil olduğu bir çalışma yaptık. O çalışmaların teferruatına girmiyorum. Biz Cindoruk'a dedik ki: 'DP'nin başına toplumun katılacağı genç bir insan bulup getirmek şart. Başka türlü bu birleşmeden sonuç alamayız.' Olmadı bu. Bunu Hüsamettin Bey başaramadı." Hüsamettin Cindoruk'un Demokrat Parti'nin başına gelişinin 'mühendislik ürünü' olduğu belliydi. Demokrat Parti'yi ne toparlayabildi, ne de siyasetin cazibe merkezi yapabildi. Eğer siyasetin doğal dinamikleriyle yürünmezse sonuç almak imkânsız. Halbuki Cindoruk bunu daha önce de yaşadı. 28 Şubat sürecinde DYP'den kopan milletvekilleriyle amblemi şemsiye olan DTP'yi kurdu. Seçimde hiçbir başarı sağlayamadı. Demokrat Parti'nin başından da geçen hafta sonu da çekilmek zorunda kaldı. DP'nin başına düşündükleri genç isim kim biliyor musunuz? Süheyl Batum... Karaduman'dan dinleyelim: "Biz onu empoze ettik. Genç bir insan olarak tanıdık burada. Konferansta beğendik Süheyl Bey'i. Ve bu hareket başlayınca, merkez sağdaki iki partinin birleşmesi düşüncesi gündeme gelince bunun başına genç bir lider bulalım fikri ortaya atıldığında Süheyl Batum'un konferanslarda bizde bıraktığı müspet intiba nedeniyle biz onu tavsiye ettik. Süheyl Bey de benimsedi bunu, Hüsamettin Bey de." Bu süreçte televizyon ekranlarında sık sık boy gösteren Süheyl Batum'un ismi, Demokrat Parti'nin liderliği için geçmişti... Hem Hüsamettin Bey hem Süheyl Bey projeyi benimsemesine rağmen olmadı. Siyasette teoriyi pratiğe dönüştürmek kolay değildir çünkü. Siyasetin kendine özgü şartları var. Kâğıt üzerindeki senaryolarla siyasetin gerçekleri örtüşmez. Karaduman faturayı daha çok Cindoruk'a kesiyor: "Tahakkuk ettiremedi Hüsamettin Bey. Biz öyle düşünüyoruz." Sonuç mu? Ortada değil mi? Bir siyaset mühendisliği projesinin iflası... Karaduman'ın ağzından aktarayım: "Hüsamettin Bey'le de görüşmemizi kestik. DP'nin başarılı olamayacağı gibi bir kanaat oluştu bizde. Merkez sağda DP'ye destek verelim, onu canlandıralım fikrinden dönüş oldu." Neticede Hüsamettin Cindoruk aktif siyasetten çekildi, Süheyl Batum ise CHP'ye katıldı. Ve genel başkan yardımcısı oldu. Encümen-i Daniş, Batum'u CHP'ye de empoze etti mi? Karaduman buna açıklık getirmiyor. Bu arada Nur Serter de Encümen-i Daniş üyesi. 'Başka plan yok mu?' sorusunu ise 'Yok, bıraktık bu işin peşini.' diye cevaplıyor. Siyaseti dizayn etmeyi hedefleyen mühendislik çalışmalarından öteden beri haberdardık. Ancak ben bu kadar açık itiraf edileceğini tahmin etmezdim. Karaduman her ne kadar 'bıraktık bu işin peşini' dese de siyaset mühendislerinin başarısızlıklarına rağmen asla pes etmediğini biliyorum. Önümüzdeki seçimler üzerine hummalı çalışma içinde olduklarına adım gibi eminim...