KIVRIKOĞLU, ÖZKÖK'Ü NEDEN İSTEMEDİ?

İstisnasız her yıldönümünde 28 Şubat haberleri yeni bir bilgiyi ortaya çıkarıyor.


Hürriyet'ten Şükrü Küçükşahin, Mesut Yılmaz'la 28 Şubat'ı odak alan uzun bir mülakat yaptı. Yılmaz'ın açıklamaları geniş yankı uyandırdı. Önce dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı konuştu. 28 Şubat için "Darbe değildi, yoksa asker başa geçerdi." dedi. Karadayı farkında değil galiba, Soğuk Savaş döneminin o bildik müdahaleleri geride kaldı. Mektupların yerini e-muhtıra aldı. Hükümetler tankla topla değil, süreçlerle el değiştiriyor. 28 Şubat, sisteme, demokrasiye müdahalenin diğer adı. Tarih bunu böyle kaydetti. Darbenin sivil uzantıları da vardı. Siyasi alandaki başarısını buna borçlu. Meclis sağlam durabilseydi, süreç farklı gelişirdi. 28 Şubat'ın başaktörlerinden devrin Cumhurbaşkanı Demirel sağda solda rolünü "Bir satranç oyunuydu. Yaptığımız hamlelerle demokrasiyi kurtardık." diye açıklıyor. Hayır, Demirel'in hamleleri demokrasiyi kurtarmadı. Yaraladı. Yılmaz'ın açıklamalarında Hilmi Özkök'ün Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna zor oturduğu bilgisi yer aldı. Başbakan Bülent Ecevit'in Irak gelişmelerini gerekçe göstererek Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun görev süresini bir yıl uzatmak istediği, kulislere yansımıştı. ANAP ve MHP bu projeye karşı çıktığı için uzatma gerçekleşmemişti. Kulis bilgisi gerçeğe dönüştü. Kıvrıkoğlu, Hürriyet'e yaptığı açıklamada "Hilmi Özkök'ü istemedim." dedi. Gerekçesini de şöyle ifade etti: "Ben iki yıl süreyle Özkök'ü komutan olarak izledim. Bu izlemelerim sonucunda Genelkurmay Başkanlığı'na irticayla mücadeleyi daha iyi yapacak birinin gelmesini istedim." Kimi istediği de belli, sürpriz şekilde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na geçen Aytaç Yalman... Nokta Dergisi'nde yayınlanan darbe senaryolarında Yalman'ın adına sıkça rastlanıyordu. Kıvrıkoğlu'nun yerine oturmasını istediği isim Yalman imiş. Bu, söylenti veya iddia değil. Doğrudan birinci ağızdan, bir itiraf... İlginçtir, bu ifşaat Özkök Paşa'yı da şaşırttı; "Polemiğe girmek istemem. TSK'yı incitmek istemem. Tarih gösterecektir. O dönemde bazı şeyler kulağıma gelmişti; ama yeni yeni duyuyorum." dedi. O günün şartları içinde düşünüldüğünde Kıvrıkoğlu'nun davranışını yadırgamamak mümkün değil. Irak değil Türkiye'nin dünyanın birinci gündemi. Savaş kapıda. ABD son sürat hazırlıklarını sürdürüyor. Muhtemel bir savaştan en çok etkilenecek ülkelerin başında ise Türkiye var. Genelkurmay Başkanı ise Irak'a göre yapılanmak yerine irtica ile en iyi mücadele edecek halefinin arayışı içinde. Böyle olunca Kuzey Irak'taki bazı gelişmeler karşısında 'Aaa bu da nereden çıktı?' şaşkınlığı yaşamak kaçınılmaz. Böyle olmadı mı? Ben Özkök'ü istemedim, derken gerekçenin 'irtica ile mücadele' olduğu konusunda pek emin değilim. Benzer gerekçelerle Kıvrıkoğlu'na da karşı çıkanlar olmuştu. Genelkurmay Başkanlığı'na yürürken irticaa karşı 28 Şubatçılar kadar duyarlı olmadığına ilişkin söylentiler yayılmıştı. Hâlâ esrarını koruyan 'Kıbrıs'ta kurşun olayı' var. Kıvrıkoğlu "28 Şubat bin yıl sürecek." sözünü kendisine dönük kuşkuları ortadan kaldırmak için söylemişti. Kıvrıkoğlu'nun dört yıllık görev süresini iki döneme ayırmak lazım. Son bir yılı ile ilk üç yılı arasında söz ve davranış açısından büyük değişim söz konusu. Özkök'le sorun da son dönemde ortaya çıktı. Ayrışma bildiğim kadarıyla irtica ile mücadeleye bakıştan değil, insanî nedenlerden kaynaklandı. Emin olmadığım için şimdilik ayrıntısına giremiyorum; ama gerçekler er geç gün ışığına çıkar. Kıvrıkoğlu'nun açıklamaları aslında ağustos hesaplarının ne denli çetin geçtiğine de işaret ediyor. Türkiye, Genelkurmay Başkanı'nın değişeceği yeni bir ağustosa yaklaşıyor. Youtube'a düşen ses kayıtları gibi kimi gelişmeleri ağustos hesapları kapsamında değerlendirmek doğru olur.
<< Önceki Haber KIVRIKOĞLU, ÖZKÖK'Ü NEDEN İSTEMEDİ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER