Yerli otomobil tartışmasını kimisi hamasi buluyor kimisi de heyecanlanıyor. Geçen hafta, konu hakkında tecrübeli bazı uzmanlarla görüşme fırsatı buldum.
Ortaya çıkan fikirler,
yerli aracın hayalden gerçekliğe dönüştürülebilmesi için üç alanda çalışılması gerektiğini gösteriyor: Aracın
ürün kimliğinin tasarlanması, yan sanayi ve
testler.
Yatırım maliyeti ise hem
küçük hem de başarının ana faktörü değil.
Aracın ürün kimliği
Aracın
marka özellikleri/ürün kişiliği,
teknik /performans parametreleri, maliyeti, teknolojik özellikleri,
fiyat konumlanmasının doğru belirlenmesi gerekiyor. Bu, ürünün başarısı, projenin sürdürülebilirliği ve kârlılığı açısından kritik öneme sahip.
Geliştirilecek aracın gerek
Türkiye gerekse bölgesel ya da dünya pazarlarında
rekabet etmesi hedeflenerek özelliklerinin doğru belirlenmesi gerekiyor. Bunun sağlanmasında hem
görünüm/kullanım özellikleri hem de teknik ve performans özellikleri önemli olacak. Aracın fiyat/kalite konumlandırılması doğru yapılmalı. Üretim süreci ve maliyetleri iyi planlanmalı. Müşteri açısından "toplam sahip olma maliyeti" (
satış fiyatı ve satış sonrası maliyetinin toplamı) önemli. Yedek parça fiyat ve satış ağı konumlandırılması da algının önemli bir unsuru;
yerli otomobil yaygın ve
ucuz bir yedek parça stratejisi mi izleyecek yoksa yedek parçadan para mı kazanacak? Tüm bunlar ürün algısını ve rekabetçiliğini etkileyecek.
Yerli otomobilin ürün tanımlaması ve konumlaması belirlenirken, temel
tasarımın en az 8-10 senelik ürün çevrim sürecini
destekleyecek gerçekçilikte öngörü ve kabuller yapılmalı. Kanuni düzenlemeler (regülasyonlar), müşteri beklentileri, teknolojik
uygulamaların bugünkü durumları ile birlikte gelecekteki olası değişikliklerin de göz önünde tutulması gerekecek.
Birden fazla üstyapıyı destekleyecek ortak bir
araç platformunun seçilmesi ve geliştirilmesi sürecin en kritik unsurlarından birisi olacak.
Honda CRV'nin Civic platformunu kullanması gibi
endüstri genelinde çok yaygın olan bu uygulama projenin ve yatırımın geri dönüşünü hızlandırabilir.
Güç ve
tahrik sistemleri, süspansiyon sistemi, sürüş sevk sistemleri,
fren sistemi, araç güvenliği, dayanım gibi unsurlar temel tasarımın önemli unsurları. Üst sistemlerde kullanım amaç ve
modellerine göre üstyapı
mimari özelliklerinin boyutlarının tespit edilmesi gerekiyor. Bu da aracın
emniyet, güvenlik, konfor, oturma, iklimlendirme ve eğlence sistemlerinin belirlenmesini sağlayacak. Bunlar yapılırken, Türkiye pazarı kadar ve hedeflenen
ihraç pazarlarındaki parametreler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yan sanayi
Ticari araçlar bir tarafa bırakılırsa ülkemizdeki otomotiv sanayiinin son 15 sene içindeki serüveninin büyük ölçüde küresel markaların güncel ürünlerinin monte edilmesine dayandığı söylenebilir.
Küresel otomobil üreticilerinin yine küresel olan satın alma stratejilerinin etkisiyle, Türk yan sanayii firmaları, uluslararası firmalar ile
ortaklık kurmak yoluyla rekabet etmeye yöneldiler. Yeterli gelişmeyi sağlayamayan firmalar ise faaliyetlerini durdurma veya kaydırmak zorunda kaldılar. Bu süreç, yan sanayi firmalarımızın strateji ve süreçlerini dışa bağımlı hale getirdi.
Yan sanayi, yerli otomobilin geliştirilmesi ve sınaileştirilmesi sürecindeki kritik bir unsur. Yan sanayi firmalarının araç geliştirme ve
üretimi süreçlerine doğrudan katılımı ve desteklemesi ürünün başarısı, yatırım maliyeti ve sürdürülebilirliği açısından çok önemli.
Kritik alanlarda yan sanayi firmalarının kendini geliştirme kapasitelerini oluşturması gerekiyor. Yan sanayi şirketleri yerli otomobil sürecinin parçası olmaları ve süreç içinde dışarıdan desteklenmeleri gerekiyor.
Test
Türk otomotiv sanayiinin özellikle üretim mühendisliği açısından belli bir seviyeye geldiğine şüphe yok. Ancak bu altyapı mevcut haliyle ana sanayi firmalarının uluslararası ortaklıklarının stratejileri doğrultusunda çalışıyor.
Otomotiv sektöründeki birikimimiz mühendislik tasarımlarının oluşturulmasında çekirdek bir kadroyu destekleyecek seviyede olmasına rağmen, araçların endüstriyel dış ve iç tasarımında test imkan ve tesisleri konularında yeterli değil. Dolayısıyla bu konuda başlangıçta dış destek alınması gerekiyor. Ayrıca, tasarım doğrulama ve geliştirme, test parkuru,
rüzgar tüneli, iklimlendirme ve simülasyon test sistemlerinin kurulmasının desteklenmesi gerekiyor.
Yatırım kaça mal olur?
Yerli otomobil yatırımının maliyeti senede 120.000 otomobil ve 8 senelik ürün ömrü için (bu dönem içinde yeni bir ara model geliştirilmesi de dahil olmak üzere) 700-750 milyon dolar arası maliyete çıkabilir; bu maliyetin düşürülmesi de mümkündür. Sabit
sermaye yatırımına ürün maliyeti ile orantılı olarak 300-400 milyon dolar civarında
işletme sermayesi yatırımını da eklemek gerekiyor. Yani 1 milyar dolar civarında bir rakam. Siz buna yüzde elli gibi bir büyük hata marjı daha ekleyin; ortaya 1-1,5 milyar dolarlık bir rakam çıkıyor. Bu rakamın bir bölümü özsermaye, kalanı da finansman gerektirecek.
Rakamlar bu kadar küçük. Bir başka deyişle otomobil yatırımının önemli unsuru sermaye değil; yukarıda bahsedilen tasarım, yan sanayi ve test altyapısı.
Yine de meraklısı için ana yatırım kalemlerinin altını çizelim.
Mühendislik, tasarım (prototip ve testler dahil): 200 milyon dolar
Fabrika ve
makine ekipman (kaynak, pres,
boya, montaj, malzeme
yönetim, kalite, devreye alma): 300-350 milyon dolar
Kalıp yatırımı: 200 milyon dolar