27
Mart tarihinde bu köşede "Yeni dönemde yeni
bakanlık portföyleri" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Yazıda mevcut yapıda bakanlıkların bir kısmının çok büyük olmasından, diğerlerinde ise ilgili kurumların farklı bakanlıklara dağılmasından kaynaklanan "optimalite" sorunları ürettiğinden bahsedilmişti.
Meğer, hükümet de gelecek dönem için bir çalışma yürütüyormuş. Basına geçen cuma yansıyan bilgilere göre bakanlık sayısı azaltılacak, devlet bakanlıkları ortadan kalkacak, bazı bölümler bakanlılar arasında el değiştirecek. Okuduğum değişikliklerin belli bir bölümü benim görüşüme paralel ve olumlu. Ancak kamu politikalarının daha etkili oluşturulabilmesi, uygulanması ve izlenebilmesi için planda yine de bazı önemli revizyonların gerektiği görülüyor.
Önce yapılmayanları söyleyelim.
Enerji ve
Ulaştırma bakanlıkları halen çok büyük. Bunların son dönemdeki başarılı bakanlıklar arasında olması yapı değişikliği ihtiyacını ortadan kaldırmıyor. Büyük yapılar, koordinasyonu kolaylaştırmıyor. Aksine zorlaştırıyor. Yapılan değişikliklerin bazıları ve yorumlarım şöyle:
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI:
Sanayi Ba-kanlığı'nın sanayi kısmı ayrılacak, teknoloji birimleri (
TÜBİTAK) bu bakanlığa bağlanacak. Bu doğru bir
seçim. Ancak burada önemli bir eksiklik var: Dış ticaret politikası ve
teşvik sistemi. Dış ticaret politikası ticarete konu olan malları yakından ilgilendiriyor. Türk
dış ticaretinin yüzde 90'ı sanayi malı olması, bu politikaların sanayi ile ilgili bakanlıktan ayrılması yıllardır çözemediğimiz önemli bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Teşvikte de durum aynı; sanayi konusunda verilen teşvikler, Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'nde tasarlanıyor, uygulanıyor ve izleniyor. Bu genel müdürlük 1990'lardan beri yanlış bir kararla
Hazine Müsteşarlığı'nda yer alıyor. Bu genel müdürlüğün yeri güçlendirilmiş, insan kapasitesi ve özlük hakları yükseltilmiş bir
Sanayi Bakanlığı.
TURİZM VE TANITMA BAKANLIĞI:
Kültür ve
Turizm Bakanlığı'ndan ayrılan turizm bölümleri dış tanıtımı da kapsayacak.
Başbakanlık
Yatırım ve Destek Ajansı,
Başbakanlık Tanıtma Fonu,
TİKA, Dış Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı, BYEGM,
Anadolu Ajansı, TRT gibi kurumlar bu bakanlığa bağlanacak. Bu
düzenleme doğru bir seçime işaret ediyor. Ancak TİKA ve Dış Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı diğerlerinden daha farklı bir konuma sahip. İnşallah yeni bakanlıkta
ihmal edilmezler.
KÜLTÜR VE VAKIFLAR BAKANLIĞI:
Kültür ve Turizm Bakanlığı kapandığı için kültür bölümleri,
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yeni bakanlığa bağlanacak. Bu da organizasyonel açıdan mantıklı bir düzenleme.
ŞEHİRCİLİK VE ÇEVRE BAKANLIĞI: Basına yansıyan bilgilere göre "Bayındırlık Bakanlığı yerine kurulan yeni bakanlık
Çevre ile birleşecek. Şehircilik konusunda tüm ülkeyi kapsayan bir ulusal plan hazırlanacak.
Türkiye'nin altyapısı ve üstyapısı tek merkezden planlanacak."
TOKİ bu bakanlığa bağlanacak. Sorun, alt ve üstyapı planlamasının ekonomi altyapı planlaması ile koordinasyonu nasıl yapılacak?
Tarım alanlarıyla ilgili düzenlemelerde de koordinasyon önemli olacak. Dahası, TOKİ
tipi hızlı şehirleşmeye kaliteli ve
estetik şehirleşme arasındaki bağlantı nasıl kurulacak?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI: Sanayi Bakanlı-ğı'ndaki iç ticaret bölümleri ile Dış
Ticaret Müsteşarlığı ve
Gümrük Müsteşarlığı birleştirilecek. Bu seçim kütüphanenizdeki kitapları renkleri ya da boylarına göre sınıflamaya benziyor. Dış ticaret ile ilgili bu bölümler
ekonomik rekabetçiliğimizin artması için anahtar öneme sahip. Bu bakanlık Sanayi Bakanlığı'nın geliştirmesi ve
uygulaması gereken politikalarından bihaber kalacak.
EKONOMİ VE KALKINMA BAKANLIĞI: Basında yer alan haberlere göre yeni kurulacak bakanlıkta bir de
kalkınma müsteşarlığı kurulacak. Sanırım kalkınma ajansları bu müsteşarlığa bağlanacak. SPK,
Rekabet Kurumu,
BDDK gibi kurullar da bu bakanlık ile ilişkilendirilecek. DPT dışarıda kaldığına göre bu müsteşarlığa bölgesel
kalkınma bakanlığı, bakanlığa da bölgesel kalkınma ve ekonomi bakanlığı mı denmeli acaba?
ORMAN VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI: Enerji Bakanlığı'nın tabii kaynaklar kısımları, şu anda
Çevre Bakanlığı'nda yer alan orman bölümleriyle birleştirilecek. Bu doğru bir seçim.
Charlie Rose
Gazeteci Charlie Rose türünün dünyada şu andaki en iyi örneği olan
tartışma programının, yine türünün en iyi moderatörü. 11 Mayıs'tan itibaren Türkiye ile ilgili bir
seri mülakat yapmış. Başbakan ve dışişleri bakanı ile görüşmüş. Andrew Finkel, Steven Cook,
Henri Barkey gibi gazeteci ve uzmanları da programa katmış. BBC'deki Hard Talk mülakat programı da sınıfının en iyilerinden. Ancak Charlie Rose, puanlarını karşısındaki "sıkıştırma" gayretine girmeden daha derine inebiliyor. Programlarında hem bilgi açığa çıkıyor hem de önyargı hissine kapılmadan konuyu değişik bakış açılarından görmenizi sağlıyor.
Singapur, İslamî
finansman merkezi olmak istiyor
Liste uzun:
Londra,
Paris,
Bahreyn,
Dubai, Kuala Lumpur,
Katar... Şimdi de Singapur, İslamî finans alanındaki merkezlerden birisi olmaya çalışıyor. Devlet geçenlerde
vergi kanunlarını değiştirdi ve İslamî kurallara uygun
gayrimenkul yatırım ortaklıklarının kurulması için gerekli ortamı sağladı. Bunun ardından geçen senenin kasım ayında dünyanın en büyük İslamî gayrimenkul yatırım ortaklığı Singapur borsasına kote oldu. 530 milyon dolarlık fon Singapur'daki 30 milyar dolarlık gayrimenkul yatırım ortaklığı piyasasının içinde
küçük bir paya sahip. Ancak, Singapur bu sektörde gelişmiş bir piyasa olarak tanınıyor ve benzer İslamî ortaklıkları çekmek istiyor. İleride muhtemelen başka alanlarda da İslamî finansman kurumlarını şehre çekmek için çeşitli düzenlemeler yapacak.
Osmanlı İmparatorluğu'nda sanayileşme
Osmanlı İmparatorluğu geç başladığı sanayileşme sürecinde hızla yol almak için daha çok kamu sektörü eliyle fabrikalar kurdu. Ancak özellikle
İstanbul ve Bursa'da 19. yüzyıldan itibaren özel fabrikalar da kuruldu ve ölçeklerini büyütmeye başladı.
İstanbul Ticaret Odası tarafından yayımlanan Osmanlı Ticaret ve Sanayi Albümü adlı eserde Osmanlı sanayileşmesinin resimli tarihi anlatılıyor. Akademik danışmanlığını Prof. Dr. Vahidettin Engin'in yaptığı eserde Bursa'daki ipek ve
tekstil fabrikalarından İstanbul'daki tersanelere, eter ve
alkol fabrikasından Feshane'ye kadar çok sayıda sanayi tesisi fotoğraflarıyla listelenmiş. Kitapta Zeytinburnu'ndaki mavzer fişeği fabrikası ve
demir çelik tesisi,
Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulduktan sonra İkinci Abdülmecit zamanında dönüştürülen
Tophane, Göksu'daki kiremit ve tuğla fabrikası gibi daha birçok tesis hakkında da bilgi veriliyor.