Asker mi, polis mi?


Sağa sola savrulmaya, muradı dışına çıkarılmaya müsait bir tartışma. Hükümet terörle mücadelede polisi öne çıkartmak istiyor. Meselâ MHP'yi temsilen Oktay Vural, 'Devlet topyekûn mücadele eder, polisi askeri mi olur bu işin?' diye atılıyor. Tartışmanın mantık sınırları dışına çıkmaya meyilli halini, tersinden bir öneri ile göstermek mümkün. 'Türkiye'nin savunmasını polise bıraksak?' Bu öneriyi tartışmanın bile anlamsızlığı ortada olduğuna göre, o zaman askerin asayiş ve iç güvenlik konularında yegane otorite olarak varlığını sürdürmesinin mantığı ne? Zorlu bir tarihsel döneme giriyoruz. Ayaklarımızı yere sağlam basmak ve gelecek fırtınalara hazırlıklı olmak zorundayız. Avrupa'dan yayılan ekonomik kriz sinyalleri, bütün dengeleri ve hesapları değiştirmeye aday. Bir dünya yıkılıyor ve yerine yeni bir dünya kuruluyor. Kürt sorununu ne İmralı ile, ne de BDP'li politikacılarla çözemeyeceğimiz anlaşıldı. Bu ülkede huzur, barış ve refah arayan ve sadece bu ortak paydada buluşanların sağlam bir zemine ihtiyacı var. Bütün kurumlarımız ve reflekslerimizle gelen dalgaları göğüsleyip yolumuza devam edeceğiz. Bir devleti, diğer benzer bütün kurumlardan ve yapılardan ayıran temel kıstas, meşru şiddet kullanma ayrıcalığıdır. Hukuka uygun hareket eden bir silahlı güç devrede olmazsa, devlet adaleti sağlayamaz. Asker, diğer ordularla savaşmak üzere organize olduğu için, meşru şiddet kullanma ayrıcalığı polis ile özdeşleşir. Akıllı, çevik, organize ve hukuk ihlalleri için caydırıcı bir zabıta gücü, hak ve özgürlükleri korumanın vazgeçilmez şartıdır. PKK'nın sürekli ürettiği PKK'lı hainleri, PKK'nın zulmünden bu polis gücü koruyacak. Son günlerde bu ihtiyacın artacağını dikkate alarak, polisin artan önemini vurgulamış olalım. Polis ile politika, aynı kökten gelen Yunanca iki kelime. Polis şehir (devlet), politika ise şehre (devlete) ait işler demek. Medeniyetin, birlikte hukuk güvencesi altında yaşamanın, gelişmiş kurumlara sahip olmanın en ileri hali 'polis'te somutlaşıyor. İç güvenlik hizmetinizin durumu, sizin devlet beceriniz hakkında doğrudan fikir veriyor. İç güvenliğinizi sağlayan ve adaletin tevziine hizmet eden polisin durumu, birlikte yaşama becerinizin de göstergesi. Türk polisi çok iyi durumda. Adalet son zamanlarda güven veriyor. Kimsenin kanun karşısında dokunulmazlığının kalmadığının anlaşılması, bu güvenin temel sebebi. Bu güvenin arkasında karınca gibi çalışan, donanımlı ve yetenekli polis teşkilatı var. Yaşadığımız sıkıntıların kaynağında yer alan temel problem ise askerin, başta terör olmak üzere bir kısım iç emniyet görevlerini üstlenmiş olması. Hükümet şimdi isabetle iş bölümünü netleştirmeye karar vermiş. Bu karara iki itiraz gelecek. Birincisi CHP ve MHP'den, 'askerin yetkilerini kısıtlıyorlar' muhalefeti, ikincisi BDP-PKK'nın 'Kürt sorununu şiddet yöntemleri ile çözmek için polisi öne çıkartıyorlar' demagojisi. İkisi de yanlış veya art niyetli. Doğrusu, polisin iç güvenlik konusunda tek otorite haline getirilmesi. Jandarma, nüfusun ağırlıklı olarak köylerde yaşadığı dönemde iç güvenlik hizmetini, mecburi askerlik görevinin içine dahil ederek ucuza getirmenin yöntemiydi. Şimdi ekonomik olarak toparlandığımıza göre gereği kalmadı. Kırsal alanda güvenlik hizmetinin profesyonel polisler eliyle ifa edilmesi lâzım. Teröre karşı ordunun yapısı itibarıyla kullandığı yöntem, dev bir ekskavatörü küçük sinekleri yok etmek için kullanmaktı. Ortaya çıkan zaafların tamamı bu çarpıklığın eseriydi. Ordumuz, iç güvenlik tartışmaları içinde yıprandı. Orduya olan güvenin hızla yeniden tesisi ve itibarının iadesi için aslî işine yani dış güvenliğe dönmesi lâzım. Polisin terörle mücadelede bütün yetkiyi uhdesine alması, Kürt vatandaşlarımız nezdinde bu sefer devlet kurumlarına güveni tesis etmek için yeni bir başlangıca vesile olabilir. Devletin imajını düzeltmek için fırsat. Hızlı, çevik, etkili, akıllı, cesur ve her eylemini hukuk içinde yapan polis teşkilatının, iç güvenliği bütünüyle uhdesine almasına şiddetle ihtiyacımız var. Demagojiyi ve istismarı bırakıp niyeti halis olanların hükümetin teşebbüsüne destek olması lâzım. Not: Ülkücü camiaya büyük emek vermiş, benim de gençliğimde çok istifade ettiğim Necdet Sevinç'e, Allah'tan rahmet, sevenlerine de başsağlığı diliyorum.
<< Önceki Haber Asker mi, polis mi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER