Mesleğinin hakkını veren insanlardan birini daha yitirdik...


Mesleğinin önemini bilen ve onun hakkını veren insanlardan birini daha yitirdik. TRT'nin unutulmaz spikerlerinden Jülide Gülizar, 82 yaşında hayata gözlerini yumdu. Tek kanallı televizyon günlerinde Jülide Gülizar'lar, Zafer Celasun'lar, Can Akbel'ler ağızlarından çıkan her kelimenin dikkatle izlendiği isimlerdi. Ben 1974'te TRT Haber Dairesi'ni yönetmek için göreve başladığım güne kadar "Redaktör-spiker" kavramının içeriğini tam olarak bilmezdim. Kendi hazırlayıp, kendi yazdığı haberi okuyan spikerin aynı zamanda redaktör de olduğunu orada öğrendim. Sorumluluğu çok fazla olan bir meslekti bu. TRT'deki ilk günlerimizde spikerlerle tanışmak için yeni Genel Müdür İsmail Cem'le onların odasına girdiğimizde Jülide Gülizar karşıladı bizi ve gözlüklerinin arkasından ters ters bakarak "Hepimizin genç ve güzel olduğumuzu sanıyorsanız hayal kırıklığına uğrarsınız" diyerek bir nevi azarladı bizi. Ben de "Bütün spikerler sizin kadar güzelse beklentimiz karşılanmış olur" diye cevap verdim. Dostluğumuz böyle başladı. Sonra televizyondaki programlarımı başlattım. Önemli eleştiriler Her programdan sonra odama gelir ve eleştirilerini hiç insaf sınırı koymadan seslendirirdi. Hâlâ hatırladığım bir eleştirisi bugün televizyon programlarını sunan gençlere de ışık tutabilir. Demişti ki: - Program sona yaklaşırken durmadan saate bakıyor ve katılımcılara sürenin bittiği konusunda uyarıda bulunuyorsunuz. İzleyiciler bu davranışlarınızı sizin programda sıkıldığınız ve bitirmek için sabırsızlandığınız biçiminde yorumlar. Sizi sıkan program seyirciyi daha fazla sıkar. Bu nedenle, program keşke hiç bitmese şeklindeki duygularınızı yansıtın ekrana. Asla saate bakmayın. Program sanki bitmemesi gerekirken bitmiş gibi olsun. Mükemmeli aramak İlk programlarımdan birini bitirmiştim. Jülide Gülizar öfkeyle girdi odama. - Olmuyor... Konuşurken ağzınızı açmıyorsunuz. Çene tembelliğini sürdürerek televizyon programcısı olunmaz, dedi. Düşünün ki ben Haber Dairesi'nin başındaydım. Ankara haber bürokrasisinin hitap tarzı ile "Sayın Başkan"dım. Ama Jülide Gülizar'a vız geliyordu bu konumum. O daha iyiyi, daha mükemmeli ve hatasız Türkçeyi ararken protokoler hiyerarşiye hiç önem vermezdi. İnsanlar ve kurumlar Jülide Gülizar, Hukuk Fakültesi mezunuydu. 1956'da Ankara Radyosu'na spiker olarak girmiş, 1968'de de televizyona geçmişti. Meslektaşı Zafer Celasun'la da uzun sürmeyen bir evlilik yapmıştı. TRT'den 1982'de emekli olup ayrıldı ve Başkent Üniversitesi'nin İletişim Fakültesi'nde dersler verirken, Kanal B'de de programlar yaptı. Örgütleri Jülide Gülizar'ların varlığı kurumlaştırır. TRT'nin habercilik geleneğinde hâlâ onun izleri vardır. Jülide Gülizar'a bana öğrettiklerinden ötürü teşekkür ediyorum. Ona Allah'tan rahmet diliyorum.
<< Önceki Haber Mesleğinin hakkını veren insanlardan birini daha yitirdik... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER