Yeni açıklanan
Bakanlar Kurulu listelerinde isimleri çıkanlar ile bu isimleri inceleyenlerin durumları o kadar farklıdır ki...
Vehbi Koç Kızılay'daki Özen Apartmanı'nda komşusu olan 1930'larda ve 40'larda
Milli Eğitim, sonra da
Milli Savunma Bakanı olan Saffet Arıkan'ın (1888-1947) yaşadıklarını anlatırdı.
Arıkan'ın adı Bakanlar Kurulu'nda yer aldığı zaman evi konuklarla dolup taşarmış.
Listede adı olmadığında da evinde tek başına yalnız kalırmış.
Von Moltke de
Osmanlı başkenti İstanbul'un 1800'li yılların başındaki dönemini hikâye eden "
Türkiye Mektupları"nda, Hüsrev Paşa'yı anlatır.
Yeniçeri ordusunun sona erdirilmesinde (Vaka-i Hayriye) önemli rol oynayan, yeni ordunun (Asakir-i Mansure-i Muhammediye) kurulmasında rol alan, seraskerlik yapan ve 1839-40 arasında Sadrazam da olan Hüsrev Paşa, dönemin reformist Padişahı 2'nci Mahmud'un veya daha sonraki Padişah Abdülmecid'in yakınlarında bulunduğunda, redingot ve fes giyip modernleşirmiş.
Dışarıda kalmak...
Gözden düştüğü zamanlarda ise Boğaz'daki yalısına çekilir, başına sarık sarar, entari benzeri elbisesini giyer, nargilesini tüttürürken sedirinde bağdaş kurarmış.
Eski
bakanların hükümet dışında kaldıklarında parti değiştirdiklerini bile görmedik mi bu çağda?
Bakan olmak "Lidere yakın olmak"tır...
Bu da hem devlette, hem de
siyasette güçlü olmak anlamına gelir.
Bakanın bir "Olur"u, en olmaz sanılan işlemleri olabilir kılar.
Ancak özellikle geçiş dönemlerinde bakanlar başbakanlardan daha güçlü olabilirler.
Ben buna 1974'te geçici bir dönem için kurulan Sadi Irmak'ın
azınlık hükümetinde yakından
tanık olmuştum.
Irmak'ın
Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara
Başbakanlık Müsteşarlığı'ndan gelen, derin devletin temsilcisi bir bürokrattı.
Başbakandan daha güçlü bakanlar
Bir diğer bakan-bürokrat da
Devlet Bakanı Müsliheddin Fer'di.
Siyasetten fiilen
emekli olan ve kaderin cilvesi sonucu Başbakanlığa gelen Sadi Irmak, Zeyyat Baykara'dan çekinirdi. O azınlık hükümetinin güç merkezini bu iki bürokrat- bakan oluştururdu.
Baykara'nın Irmak'ı azarladığına tanık bile olmuştum.
Bakanlar Kurulu'na siyaset sözlüklerinde "Kabine" de denilir.
Bu açıdan bakıldığında her Başbakan'ın bir "İç
kabine"si vardır.
Bu iç kabinede Başbakan'ın en güvendiği, en yakınındaki "Kanka-bakanlar" bulunur.
Erdoğan'ın iç kabinesinde kimlerin bulunduğunu anlamak için, 2003'ten beri hiç değişmeyen bakanlara bakarak ipuçlarına ulaşabilirsiniz.
İç kabineler
Bir de şu gerçeği hiç unutmayın.
"Dışarısı" için Başbakanların özel
kalem müdürleri Başbakan'a ulaşmak açısından, bakanlar kadar ve hatta daha önemlidir.
Evet... Bu ön bilgilerin ışığında artık yeni Bakanlar Kurulu listesini gözden geçirmeye başlayabiliriz.
"Değişmeyenler"den iç kabinenin çekirdek isimlerini çıkartabiliriz mesela...
İsterseniz 1'inci Erdoğan hükümetinden bu yana her kabinede yer alan Ali Babacan'ın, Beşir Atalay'ın, Binali Yıldırım'ın ve Recep Akdağ'ın isimlerini not ederek işe başlayalım.