Demek siyaset böyle bir meslek. "Füze kalkanı" gibi global etkileri olacak ölçüdeki bir askeri konuda kararı onlar veriyor. Ama "Askerlik süresi" veya "Bedelli askerlik" benzeri yerel ölçüdeki askeri konularda karar almayı üstlenemiyorlar. Aslında hayat böyle bir şey. Dün kısa bir haber geçti ajanslar. Buna göre Ankara'nın Kızılay Meydanı'nda, Metro istasyonunun GMK Bulvarı girişinde şüpheli paket olduğu ihbarı üzerine polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi almış. Uzman ekipler tarafından fünyeyle patlatılan paketten lahmacun çıkmış. Acaba fünye ile patlatılarak ısıtılan lahmacunlar ne oldu? Olayı izleyenler o lahmacunlardan sağ kalanları yediler mi? Ya sonra ne oldu? Zaten böyle durumlarda asıl merak edilen konu aydınlanmadan habere veya filme nokta koyulmaz mı? Pamuk Prenses yakışıklı prensle evlendikten sonra neler oldu acaba? Kaç tane çocukları oldu? Hiç kavga etmediler mi? Böyle sorulara da, benzerlerine de cevap bulamazsınız. Aslında soru bile soramazsınız. Mesela Time dergisinin "Yılın İnsanı" anketinde birincilik için yarışanların Başbakan Erdoğan ile pop-star Lady Gaga olduklarını merakla izliyoruz. Son duruma göre Erdoğan'ın 134513, Lady Gaga'nın da 92869 oyları varmış. Lady Gaga ve Kılıçdaroğlu Bu oylamanın sonucunu en fazla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun merak etmesi gerekmez mi? Kendinizi onun yerine koyun. CHP örgütüne "İnternete girip Lady Gaga için oy kullanın" diye talimat vermez miydiniz? Time'ın kapağında Tayyip Erdoğan'ın portresi "Yılın Adamı" başlığı altında çıkarsa, bu iç kamuoyunda etkili olmaz mı? Beyaz Türkler bile etkilenmez mi bu durumdan? Bir de "Twitter" var yaşamımızda. "Eyvah Eyvah"ın unutulmaz yıldızı Ata Demirer'in twitini okumadınız mı? Şöyle yazmış: - Annem az önce kardeşimle bana bakıp, "Anguslarım benim" dedi. Kaldık öyle, gülelim mi, bozulalım mı... Sahneye çıkaracağım bu kadını! Evet... Bu Kurban Bayramı ile hayatımıza "Anguslar" da böylece girmiş oldu. Hangi film artisti? Yıllar önce Antepli bir arkadaşımız, büyük bir mutluluk içinde yanımıza gelmiş ve "Bir kadın benim yabancı bir film artistine benzediğimi söyledi" diyerek övünmüştü. "Hangi artistmiş bu" diye sorduğumuzda da Frankenştayn tiplemesini yaratan "Boris Karloff"un adını vermişti. Bayram'ın bir haberi de Taksim'de boynuna "Sağır ve dilsiz" yazılı karton asarak dilenen bir kadınla ilgiliydi. Bu kadın dilenmeye ara verdiği sırada çevredeki satıcılarla sohbet ederken görüntülenmiş. Görüntülendiğini fark edince de, "Benimle uğraşma, çekmeni istemiyorum. Dışarıda bir sürü insan var onları çek" diyerek kameramana tepki göstermiş. Böyle bir fıkra vardır. Her sabah sadaka verdiği kör dilenciyi gazete okurken yakalayan adama "Vallahi okumuyordum, sadece resimlere bakıyordum" diyerek kendini savunmuş kör dilenci... "Son söz" olarak "Bayramınız geçmiş olsun" diyorum. SABAH