Hürriyet'in eski Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök dün köşesinde kendi sorduğu sorulara kendisi
cevap vermiş.
Kendisine yönelttiği sorulardan bazıları şöyle:
-"
Mehmet Barlas, sizi pornocu ilan etti. Cevap bile vermediniz."
- "Sperm, meni, vajina sıvısı" gibi kavramları kullanmak zorunda mıydınız? Özkök'ün kendisine sorduğu sorulara verdiği cevaplarından bazı cümleler de şöyle:
"- Yazdığım o yazıyı porno olarak okuyan varsa, kendi bileceği iş."
"-Bir insan, bu kelimelere bakıp uyarılıyorsa benim meselem değil."
Cevaplarım
Gelelim benim bu sorulara vereceğim cevaplara...
-Birincisi ben Özkök'e "Pornocu" demedim. Sadece "Oral Seks" içerikli Strauss Kahn davasındaki gelişmeleri sürekli bizim
Ergenekon ve
Balyoz benzeri davalara aktarmasını yanlış bulduğumu yazdım.
Bunun ötesinde Özkök'ün "Spermin tadı nedir" içerikli merakları sadece kendisini ilgilendirir.
Ancak
Ertuğrul Özkök benim yazdıklarım konusunda daha da ileri gidip kendi kendine şu soruyu da sormuş:
- "Bu yazıyı askeri darbelere bağlamasına ne diyorsunuz?"
Aydın Bey'e sorsa ya...
Cevabını da şöyle vermiş: "- Diyorum ki, herhalde mesleki geçmişinde 12
Eylül askeri darbesiyle ilgili çok tatsız bir hatıra var. Onları unutturmak için 'cambaza bak' yapıyor. Bence fena bir taktik değil."
Ben de diyorum ki...
-
12 Eylül döneminde Milliyet'in başyazarıydım. Bugün Hürriyet'in sahibi olan
Aydın Doğan da Milliyet'in sahibiydi. Eğer Ertuğrul Özkök'ün "12 Eylül basını"nın tatsız hatıraları hakkında merak ettikleri varsa, bunu Aydın Doğan'a sorup öğrenebilir.
28
Şubat'ın sözcüsü Örneğin
"Aydın Bey, Mehmet Barlas Milliyet'in başyazarıyken siz 12 Eylül'de dağa mı çıkmıştınız, ya da tankların üzerinde darbeye mi direniyordunuz" diye sorabilir.
Ya da "Aydın Bey, 12 Eylül'ün tatsız hatıraları hâlâ hatırlardayken, neden benim Hürriyet'i 28 Şubat post-
modern darbesinin organı haline getirmeme izin verdiniz" diye de sorabilir.
Muhafazakâr bir
aile geleneğine sahip olan Aydın Doğan'ı bu tür soruların sorulması, herhalde Hürrriyet'te ramazan ayında spermin tadı üzerinde yapılan çeşitlemelerden daha fazla mutlu edecektir.
Başta da söylediğim gibi asla "Pornocu" demedim onun için.
Eğer bir benzetme yapsaydım mesela "Çakma Zelig" diyebilirdim.
Duygulandıran durumlar
Hatırlarsanız Woody Allen'in gerçekötesi dokümanter ( mocumanter) filmindeki "Zelig" tiplemesi yanında olduğu kişiye ve döneme göre kişilik değiştiriyordu.
Veya Tom Hanks'ın "Forrest Gump"ının serüvenlerini hatırlatırdım Ertuğrul Özkök'e dönük bir benzer arayışı yapsaydım.
Bu arada onun bazı yazılarının beni duygulandırdığını da söylemeliyim.
Örneğin geçenlerde yazdığı "Türk ordusunun yüreğimdeki yeri hep başka oldu. İlk büyük travmayı
Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand'la ilgili andıç olayında yaşadım. Aldatılmış olmanın öfkesini hâlâ atamadım" içerikli yazısını okurken çok duygulandım.
Post-modern darbede attığı andıçlanmış manşetlerle ve atamadığı öfkesine rağmen e-muhtıraları ve vesayetçi demokrasinin benzer eylemlerini günümüzde kimbilir nasıl isteksiz desteklemiştir...
Bu durum da beni, duygulandırıyor.