Eleştiri yetmez mutlaka öz
eleştiri de gerekir...
İktidarlara dönük eleştirilerde zaman zaman ölçüyü kaçırdığımız bir gerçektir.
Ama
iktidar sahibi olmanın bedeli de her çeşit eleştiriye
hedef olmaktır neticede...
Ayrıca ister insaflı ve ölçülü, isterse insafsız ve ölçüsüz olsunlar, bütün eleştiriler iktidar sahiplerine yol gösterir.
Bu eleştirilerden bir bölümü önyargıları ve saplantıları seslendirseler de, iktidarlara dünyada tek başlarına olmadıklarını hatırlatırlar.
Ancak eleştiriden daha önemli olan "özeleştiri" dir iktidarlar için.
Eğer iktidar liderinin çevresi onu sürekli öven ve haklı gören bir kadro tarafından kuşatılmışsa, eleştiriler de bu çevreye takılır.
En haklı ve akılcı eleştiriler bile, bu çevre tarafından lidere "Gördünüz mü, yine kinini kusmuş" diyerek sunulur.
Bu çevre lideri, tartışmasız ve insanüstü olduğuna inandırır.
Liderin göz göre göre yaptığı hatalar bile, kendisine "yapılabilecek en doğru şey" diye anlatılır.
Bu söylediklerimiz tüm dünya için geçerli gerçeklerdir.
Bir kitap var. Kitabın adı "Aptallıklar Ansiklopedisi ", İngilizcesiyle "Encyclopedia İdiotica. " Yazarı da Stephen Weir...
Aptallıklar listesi
Bu kitapta tarihin ilk çağlarından bugüne, isimleri "Büyük adam" diye anılan siyasetçilerin, asker ve
sivil yöneticilerin yaptıkları büyük hatalar listeleniyor. Bunların aldıkları yanlış kararlardan bazılarının sonuçlarını dünya hâlâ taşımakta.
Örneğin güzel Helen kaçırıldı diye Kral Menelaus'un kararı sonucu Yunanlıların Truva'ya başlattıkları intikam seferleri, bu
bölge halklarının 20 yılını ve sayısız canı almış, bir uygarlık yerle bir edilmişti.
Örneğin 1'inci Dünya Savaşı sonrası dönemde
Fransa'nın
Savunma Bakanı olan Andre Maginot, Fransa ile
Almanya sınırında kendi adıyla anılan hattı inşa ettirmiştir.
Fransız ordusu tank ve
uçak çağına hazırlanmak yerine 100 kilometre uzunluğundaki "Maginot Hattı" na dönemin parasıyla 3 milyar Frank harcamıştır. 2'nci Dünya Savaşı'nda ise Alman tankları kuzeyden dolaşarak
Belçika üzerinden Fransa'yı işgal etmiştir.
Örneğin Winston Churchill, 100 binlerce Türk'ün, İngiliz'in, Yeni Zelandalı'nın ve Avustralyalı'nın hayatına mal olan Çanakkale'ye denizden saldırı kararını, İngiltere'nin "
Donanma Lordu" sıfatıyla almıştır.
Aynı Churchill "Koloniler bakanı " olarak da, Osmanlı'nın Irak'ı neden
Basra,
Bağdat ve Musul diye üç eyalete ayırarak yönettiğini incelememiş,
Sünni,
Alevi ve
Kürt olgularını
hesap etmeden Irak'ın haritasını çizdirmiştir. O dönemde ayaklanan Kürtlerin üzerine de, Saddam'dan önce zehirli gaz bombalarını Churchill attırmıştır.
Adem ve Havva
Komünist Çin lideri Mao'nun, ülkesi halkına yeni bir
yaşam tarzı getirmek için başlattığı "Proleter
Kültür Devrimi " benzeri, çiftçileri sanayi işçisi yapmayı amaçlayan deneyler sonucu 20-40 milyon Çinli açlıktan ölmüştür.
Amerikan yöneticileri 1950'lerde İran'da demokrasinin gelişmesi ve Musaddık'ın güçlenmesi karşısında CIA destekli
darbe yaptırmasalardı, bugün İran'da Humeyni rejimi olur muydu?
Kitap bu çeşit sayısız örnekle dolu.
Örneğin Adem'in yılan kılığındaki şeytanın iğvasına kapılan Havva'nın isteğini yerine getirmesi ve
yasak meyveyi (galiba
elma) Havva'ya vermek için kopartıp, ikisinin birlikte cennetten kovulmaları da tarihi aptallıkların başlangıcı olarak sunuluyor.