Aynı olaya farklı bakış açılarına somut bir örnek vereyim.
Bono,
Başbakan Erdoğan'a bir "
iPod"
hediye etmiş ya...
Bu iPod'a Başbakan'ın hangi tür müziği ve hangi şarkıları yükleyeceğini merak ediyordum.
Bunu atv'nin Başbakan'ı konuk ettiği programda ona sordum da.
Meğer bu aygıtı kızı Sümeyye'ye vermiş.
Ben bu iPod'la dinlenecek müziği merak ederken Akşam yazarı
Nagehan Alçı, iPod'dan giderek, ilgi
çekici bir U2 ve Bono yorumu seslendirmişti dün.
Şöyle yazmıştı:
"- Efendim U2'ya parayı bastırmışlar. O yüzden gelmiş. İnsan hakları konusunda
Türkiye'de hiçbir ilerleme yokmuş. Zaten U2 neoliberal ideolojiyi benimseyen bir grupmuş vs vs... Konserin ardından malum sebep dolayısıyla grubu karalama kampanyası aldı başını gidiyor!
- Bono'nun hediye ettiği kırmızı iPod'u üreten
sistemi eleştiriyorlar örneğin. Eleştirsinler! O sistem totaliter sosyalist Çin devletinin
ucuz işçisini sömürüyor. Orada devlet, liberalizmin temel ilkesi olan rekabeti bizzat kendi engelliyor.
Piyasasız kapitalizm
-
Küresel şirketler Çin
tipi totaliter sosyalist rejimlerle
işbirliği halinde 'piyasasız devlet kapitalizmi'ne bayılıyor ve o coğrafyanın işçileri çok feci biçimde sömürülüyor. Bu çok doğru! Ama... O sömürüyü eleştirirken Türkiye için önerdikleri sistemin benzer bir ulusalcı-sosyalist ve sömürüye açık düzen yaratacağına bakmadan yapıyorlar bunu! İşte çelişki burada!"
Ben yine de Apple'ın iPod'u, iPhone'u ve iPad'i Çin'de ürettirmesine ilişkin karmaşık sorunlar yumağına girmek yerine, bu
pazar günü, "Bu iPod benim olsaydı neleri yüklerdim" sorunsalına takılmayı
tercih ediyorum.
Mesela Muazzez
Ersoy'un yeni çıkan "Mozaik" albümündeki
İlhan Şeşen'in "Rüzgâr"ının Ersoy tarafından yorumlanmasını mutlaka yüklerdim iPod'uma.
Semahlar ve halaylar
Onun hemen arkasına da Kenan Doğulu'nun "Aşkım Aşkım"ını Muazzez Ersoy'dan dinlemek için, bunu da eklerdim listeye.
Bunların yanına da İbrahim Tatlıses'in vokalisti olarak "Alaçayır"
soyadı ile tanıdığımız "Serpil"in yeni çıkan "Tecelli" albümünden semahları, halayları yüklerdim.
Mesela Serpil'in ustaca yorumladığı "Turnam Avaz ile Döner"i mutlaka koyardım iPod'uma.
Benim tıklım tıklım dolu olan ve yeni parçalara yer açmak için mevcut parçaları sıkıştırmak zorunda kaldığım 160 gigabaytlık iPod'umdaki listelerime bakıyorum.
Mesela son dönemde
Işın Karaca'nın "Arabesque"ini yüklemişim ve bu albümdeki şarkılardan en fazla
Orhan Gencebay'ın "Hor Görme Garibi"ni dinlemişim.
Doğu ve Batı
iPad'ime yüklediğim bazı
müzik yapıtlarının görüntülü icralarını da buldum.
Bunların arasında Rostropoviç'in Bach'ın altı çello suiti, en fazla izleyerek dinlediklerimin başında geliyor.
Onun hemen arkasında da, Bekir Ünlüataer'le Yonca Lodi'nin görüntülü "Dediler Zamanla Hep" düeti var...
Burası
Anadolu... Doğu ile Batı arasında bir
köprü bu coğrafya.
Her köprünün en az iki ayağı yok mudur?
Bunun kültüre yansımasına da mozaik diyoruz neticede.
Benim iPod'umda da Dede Efendi ile
Mozart, Orhan Gencebay ile Cole Porter, Sezen
Aksu ile Harris Aleksiyu omuz omza yaşıyorlar.
SABAH