“Süpermen daha bebekken ‘Lanetli Kripton’ gezegeninden dünyaya gönderilir. ABD’nin orta
sınıf bir ailesi olan Martha ve Jonathan Kent tarafından bulunur. Kendisine Clark adı verilir. Onu bu yeni dünyalı ailesi büyütür.
Çocuk yaşta farkına vardığı ‘gizli yetenekleri’ vardır. Bunlar zamanla gelişir. Büyüdüğünde uçabilen, X ışınlarıyla uzakları görebilen, sınırsız güce sahip biri haline gelir. Bunlar Süpermen’in ‘alter egosunu’ yani ‘öbür benliğini’ oluşturur...
***
Bir de ‘ölümlüler’ gibi yaşayan bir Clark Kent vardır... Metropolis’teki Daily Planet Gazetesi’nde muhabirdir. Birlikte çalıştığı Lois Lane’e âşıktır. Ama kız ona yüz vermez.
Lois Lane, Clark Kent’e yüz vermez ama Süpermen’e hayrandır. Onun suçlularla savaşmasına, köklü cesaretine tutkundur.
***
Süpermen, çizgi
roman dergileriyle, gazetelerle, radyolarla gittikçe yayılan bir üne sahip oldu.
Çizgi film haline geldiğinde ise bütün çocukları etkiledi.
Ardından sinemaya uyarlandı.”
***
Baktım, dün Süpermen gene çok güncel…
Ünlü
çizgi roman kahramanı Süpermen, son macerasında
Amerikan vatandaşlığından çıkacağını açıkladı.
Süper kahraman, Action Comics Dergisi’nin son sayısında
Birleşmiş Milletler önüne çıkarak vatandaşlığı bırakacağını söylüyor.
Öyküde Süpermen, bir çırpıda büyük bir
protesto gösterisine sahne olan Tahran’a uçuyor,
İran’ın baş
kentindeki Azadi Meydanı’nda göstericilerle
dayanışma halinde olduğunu göstermek için 24 saat hiç kıpırdamadan duruyor.
İran ise Süpermen’i Amerikan Başkanı adına hareket etmekle suçluyor ve bunu savaş nedeni sayıyor.
Süper kahraman bunun üzerine Amerikan vatandaşlığından çıkmaya karar veriyor.
***
Süpermen çizgi roman kahramanı…
Bir de Süpermen’i filmlerde canlandıran ünlü
yıldız Christopher Reeve vardı.
Süpermen’in ABD vatandaşlığından çıkmaya kalkıştığı gün, filmlerde onu oynayan Christopher Reeve’in yaşarken tüm varlığıyla peşinde koştuğu bir konuda, çok çarpıcı bir gelişmeye şahit olduk…
***
Hatırlarsanız…
Kripton Gezegeni’nden gelen çocuğu oynayan Reeve, 1995 yılında
felç olmasına yol açan bir kazaya uğradı.
Yetmezmiş gibi, daha sonraları, sabit bisikletinden tekerlekli sandalyesine geçirilirken de düşürülmüş, bu sefer de kolu kırılmıştı…
Süpermen’in sinemadaki talihsiz sureti Christopher Reeve’in trajik yaşamını hep izledim…
Hatırlanacağı üzere 2004’te de
kalp yetmezliğinden
vefat etti.
Christopher Reeve, 1995’te Virginia’da attan düşerek felç olduktan sonra yaşamının son dönemlerinde embriyonik
kök hücre araştırmalarının savunucusu haline gelmişti.
İki yıl önce, “Obama Christopher Reeve yasasını imzaladı” başlıklı haber de bu nedenle çok ilgimi çekmişti.
Çünkü...
15 Ocak 2009’da Senato’dan, 25 Mart’ta da Temsilciler Meclisi’nden geçen kanunun 14. başlığı, “Christopher ve Dana Reeve Felç Yasası”nı içeriyordu…
Yasanın imzalanma törenine oğlu Matthew Reeve de katılmıştı…
***
Ne var ki o süreç akamete uğradı.
Çünkü bir
mahkeme insan embriyonundan elde edilen kök hücre araştırmalarının
vergi gelirleriyle finanse edilmesini yasaklamıştı.
Çok gariptir, Süpermen’in ABD vatandaşlığından çıkmak istediği gün, ABD’de bir temyiz mahkemesi, insan embriyonundan elde edilen kök hücre araştırmalarının vergi gelirleriyle finanse edilmesini yasaklayan bir alt mahkemenin kararını bozarak, Başkan
Barack Obama yönetiminin de desteklediği araştırmalara onay verdi.
Böylece Obama yönetiminin, federal vergi gelirlerini kök hücre araştırmalarının finansmanı için kullanmaya devam etmesinin yolu açıldı.
Christopher Reeve’in ruhu şad oldu…
***
Acaba diyorum…
Kök hücre araştırmalarının önünün açıldığı ve bunun öncülüğünü yapan Christopher Reeve’in de ruhunun şad olduğu bir günde, Süpermen bu gelişmeden haberdar olsaydı gene de ABD vatandaşlığından çıkar mıydı?