Öğleden önce...
Türkiye’nin
Tel Aviv Büyükelçisi Çelikkol’a yönelik küstahça tavır sergileyen
Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon, “saygısızlık etmek istemedim. Gelecekte daha dikkatli olacağım” demiş...
İsrail Baş
bakanı Benyamin
Netanyahu ise Ayalon’un Türkiye’ye protestosunu daha diplomatik yollarla dile getirmesi gerektiğini belirtmişti.
Ama Türkiye, bunları yapılan saygısızlığa denk bulmayarak, berrak bir özür talebinde ısrar ediyor.
Hatta Cumhurbaşkanı Gül, Türk Büyükelçisi’ne yapılan ayıbın düzeltilmesi için İsrail’e dün akşama kadar süre verildiğini açıkladı.
***
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı
Danny Ayalon’un zekâsız ve zarafetten çok uzak tavrı acaba biraz da İsrail’de epeydir bozulmuş olan Eşkenazi-Sefarad dengesinin bir sonucu mu diye düşünürken, BBC’de
Haiti’deki deprem sonrası görüntülere rastladım.
Durum korkunçtu...
Dünyadaki en
yoksul ülkelerden biri olan dokuz milyonluk Haiti, 1770’lerden beri neredeyse deprem görmemişken şimdi 7 şiddetindeki sarsıntıyla adeta yok olma sınırına gelmişti.
“Yönetenlerin” sadece hayâsızca
hırsızlık peşinde koştuğu ülkede,
doğal afet de hıncını gene o talihsiz ve yoksul halktan aldı.
***
Bu arada baktım, bizim
vergilerden oluşan “örtülü
ödenek” de firar etmiş.
Biliyorsunuz, “
Ergenekon silahlı
terör örgütü” iddiasıyla
soruşturma yürüten savcılar, eski
Jandarma Genel Komutanı ve Ergenekon sanığı
emekli Orgeneral Şener Eruygur’un iki yıllık komutanlığı döneminde
örtülü ödenekten yapılan 7,5 milyon liralık harcamanın peşini bırakmıyor.
2002-2004 dönemi Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un bir kamu bankasının
Ankara Bakanlıklar Şubesi’nde açılmış 39 hesabı bulunduğu belirlenmişti.
Aynı şubede açılmış Jandarma Genel Komutanlığı’nın hesaplarında bulunması gereken örtülü ödenekten Eruygur’un şahsi hesaplarına 13 milyon lira aktarıldığı tespit edildi.
Bunun 7,5 milyon liralık kısmının ise “beş kişinin” hesabına aktarıldığı ve bu kişilerin parayı nakit olarak çektikleri saptandı.
Murakıpların raporları üzerine Ergenekon savcıları nereye harcandığı belli olmayan 7,5 milyon liralık örtülü ödenekle ilgili olarak Ergenekon tutuklusu emekli
Tuğgeneral Levent Ersöz’ü
tedavi gördüğü hastanede sorguladı.
***
Dün, Levent Ersöz’ün, 2004 yılında dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un emekliye ayrılacak olmasından dolayı, haber alma ödeneğinin kullanılmasına ilişkin belgelerin
imha edilmesine karar verildiğini ve imha işleminin gerçekleştiğini doğruladığı öğrenildi.
Ersöz’ün ayrıca ifadesinde, imha işleminin daha önceki uygulamalara bakılarak yapıldığını, imha işleminin
tutanak halinde kayda geçirildiğini ve tutanağın altında
jandarma görevlileri Recep C., Adnan S.,
Atilla Uğur, Hakkı K. ve dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un imzasının da bulunduğunu söylediği belirtildi.
***
İsrail’in küstahlık yapmayı asla ve kat’a aklından bile geçiremeyeceği bir ülke mi olmak istiyoruz? Bir depremin bizi de yoksul Haiti gibi yerle bir etmesinden mi ürküyoruz?
Tek bir çaresi var:
Vergi alan bir devlet ile vergi veren vatandaş ilişkisinin tesisi...
Ve vergilerin etkin kullanımının kuruşuna kadar denetimi...
***
Ancak o noktadan çok ama çok uzağız...
Çünkü elli milyon
seçmen var ama fiili vergi veren on milyon bile değil, bu bir...
İkincisi de fiilen vergi verenler de verdiği vergilerin nereye gittiğinden haberdar değil... Bunu izlemek ve denetlemek gibi bir irade de yok.
Düşünsenize...
Ergenekon süreci ve savcıları olmasa, Jandarma Genel Komutanlığı’nın harcadığı 7,5 milyon lira hiçbir denetime tabi olmadan uçup gitmiş olacaktı.
Biz de uyumaya devam edecektik. Bir avuç insanın gerçekten vergi verdiği, verilen verginin de istenildiği gibi kullanılmadığı, kimsenin de bunu denetlemediği demokratik bir ülke olur mu?
***
Ergenekoncu jandarmaların bu kadar aldırmaz bir rahatlıkla örtülü ödenekteki vergileri ham hum şaralop yaptığı söylenen bir ülkede, egemenliğin halkta olduğu söylenebilir mi?
Tabii ki söylenemez, söylenecek şey,
Cumhuriyet tarihi boyunca bizim vergilerin “
deve” olduğudur...