CHP’ye de
yabancı doktor lazım’ başlıklı 9
Eylül tarihli yazımın bir bölümü şöyleydi:
“
Türkiye’nin en büyük eksikliği ve temel sorunu, kavramların içini boşaltıp, dünyadan kopuk ve kendini kendiyle kıyaslayıp yeryüzüyle asla
rekabet etmeden, mezrada yaşar gibi yaşaması...
Neyse ki dünkü
Milliyet Gazetesi’nde bu köhnemiş anlayışı delecek çok önemli bir adımın gelmekte olduğunu okudum.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan
kararname taslağı yaşama geçerse, sağlık alanındaki
personel politikası sil baştan değişecek, kamuda yabancı doktora kapı açılacakmış. Bu bence dünün en önemli haberiydi ve dilerim son anda kim vurduya gitmez.”
***
Allahtan sözü edilen
düzenleme kim vurduya gitmedi ve geçen gün Resmi Gazete’de yayımlanan ‘
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının
teşkilat ve görevleri hakkında
kanun hükmünde kararname’ ile hem bakanlığın teşkilat yapısında yeni düzenlemelere gidildi, hem de yabancı uzman istihdamının önü açıldı.
Bu kararı alkışlıyor,
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ’ı da kutluyorum...
***
Dünya Sağlık Örgütü’nün
Avrupa Bölgesi’ndeki yüz bin kişiye düşen ortalama doktor sayısı 340.
Türkiye’de ise her yüz bin kişiye sadece156 doktor düşmekte...
Uzman hekim kıyaslamasında ise durum daha da vahim...
AB ortalamasında yüz bin kişiye 226 uzman hekim düşerken, Türkiye’de yüz bin kişiye ortalama 86 uzman hekim düşmekte...
Üstelik bölgelerarası ciddi bir dengesizlik var. Ankara’da yüz bin kişiye 173 uzman hekim düşerken, Ağrı’da bu oran yüz binde 38...
Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa Bölgesi’nde ise her yüz bin kişiye ortalama 272 uzman hekim denk gelmekte...
***
Sağlık sektöründeki bunca doktor ve uzman hekim açığına rağmen, bundan böyle Türkiye’de yabancı sağlık personelinin de çalışmasına imkân veren son kararnameyi eleştirenlere rastlıyorum...
İki yüz bin hekime ihtiyaç olduğunu, ancak hepsini
yurtdışından karşılamayacaklarını belirten Sağlık Bakanı
Recep Akdağ eleştirilere, “Türk hekimleri gidip dışarıda çalışırken kimsenin sesi çıkmazken yurtdışından hekim getirelim diyoruz herkes bir şeyler söylüyor” diyerek
yanıt veriyor...
Ve şöyle devam ediyor:
“
Türk vatandaşı olan bir kişi yurt dışında öğrenim görüyor.
Tıp fakültesi veya uzmanlık diploması alıyor ve Türkiye’ye gelince YÖK ile birlikte denkliğini arıyoruz. Türk vatandaşı olsa bile. Yabancı da olsa, Türk vatandaşı da olsa denklik aranacak.
Dolayısıyla asla kalite sorunu olmaz.
Özel
hastanelerimiz doktor ve hemşire sıkıntısı çekiyor.
Özel hastanelerde son dönemlerde
sağlık turizmi de başladı ve yurt dışından çok sayıda hasta alıyorlar. Dolayısıyla onlara bir fırsat tanımış oluyoruz.
Yabancı doktorlar ve hemşireler, özel hastanelerde çalışacaklar.”
***
Aslında hekim ve uzman açığı olmasa da yabancıların Türkiye’de çalışması sağlanmalı...
Çünkü rekabet olmadıkça ne meslekler, ne de
ülke gelişemez...
Türkiye bu açıdan çok geç kalmış bir ülke. ABD’de ‘rekabet
yasası’ 19’uncu yüzyılda hayata geçmişken, bizde 1995 yılında
Gümrük Birliği üyeliği sayesinde can buldu...
Yasa ‘ihtiyaçtan’ doğduğuna göre, burada ‘rekabete’ ihtiyaç duyulmuyor demektir...
Rekabet olmayınca da gelişme olmuyor...
Örneğin biz yabancı hocalara da hala
yasak koyan bir ülkeyiz...
***
Yabancı uzman, doktor ve hemşirelere kim, neden karşı çıkıyor?
İki nedenle, birincisi rekabetten hoşlanmadıkları için, ikincisi mevcut sağlık pastasını paylaşmak istemediklerinden...
Mevcut kararname Türkiye’de bir tabuyu yıkıyor, dilerim arkası da gelir...
Yeniden vurgulayım, bu kararı alkışlıyor, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı da kutluyorum...