Kapitalizmin ana rahminde


Sonbahar çıldırmış... Ormanların içine doğru yola koyuluyoruz... Çılgın sonbaharlar konusunda favorim Boston’a bir rakip bulmuş gibiyim... Sonbaharın çılgınına hiç aldırmayan Ren, üslubunu bozmadan akıyor... Hiçbir yerlere sığmayan sonbahar ile hareketli bir heykele benzeyen Ren Nehri... Kaçınılmaz sonbahar Ruhr Havzası’nı da avuçlarının içine almış. *** Bir gece önce, buralarda daha üst düzey bir yaşam tutturmaya aday gençlerin müthiş bir özveriyle oluşturdukları “Ruhr Kitap Fuarı” kapsamında, Essen Üniversitesi’nden Heinz-Jürgen Axt ile “AB, ABD ve Türkiye” üzerine söyleşiyoruz... Profesör Axt olaylara titiz bir Alman teknisyen gibi yaklaşıyor. Ben ise siyasetin yaşamı değil, yaşamın siyaseti etkilediğinden söz etmeye çabalıyorum. Roma İmparatorluğu neden yıkıldı? Zamanın ruhuna, tarihin temposuna uyamadığı için. Hayatı her gün en ücra noktalarına kadar izlemekten bazen yorgun düşen birisi olarak, objektifimi daha geniş açıya ayarlasam da, anlatımını günlük olaylar kronolojisi üzerinden derinleştirmek isteyen Profesör Axt karşısında ister istemez “birinci el ve ağızdan” duyduğum bilgilerin de ışığında güncele dönüyorum. Hâlbuki entelektüalizmin bir tarifi de “güncele takılmamak”... Takılmadan, onu çok aşan bir evrende dolanmak... *** Orman bizi, derslerde okutup durduğum Ren Kapitalizminin büyücüsü Krupp Ailesi’nin malikânesine götürüyor. Malikâne de, sonbaharın çoktandır baştan çıkarttığı orman içinde... Krupp Ailesi’nin mekânlarında, yeryüzü standartlarında olağanüstü zengin empresyonistlerin sergisi var. Giverny’deki evini hala unutamadığım Monet, hep çocuk kalan Klee, Leger, Magritte; kısacası eski dostlar hep burada... Fransa’nın ışıklarının kışkırttığı empresyonizm... Işık ve resim... Ne uyumlu bir ikili. *** Krupp firması 1811’de Friedrich Krupp tarafından kurulmuş. O zaman Krupp, küçük bir çelik döküm fabrikasıymış... Friedrich’in oğlu Alfred Krupp bunu genişletmiş ve dünyanın en büyük çelik döküm fabrikası haline getirmiş. Ayrıca silah imalatına başlamış... Kömür ve demir madeninden başlayarak çelik üretimine kadar bütün işlemler tek elde yapılır olmuş... Demir cevherine Bessemer metodunun geniş ölçüde tatbikatının öncülüğü de Alfred Krupp devrinde gerçekleşmiş. Evin kütüphanesinde demir-çelik teknolojisi üzerine Alfred Krupp’un yazdığı cilt cilt kitaplar var. Karl Marks’ın Kapital’i de onların yanında duruyor. *** Birinci Dünya Savaşı’nda Krupp firmasında 100 bin işçi çalışıyormuş... Versay Antlaşması, Almanya’yı silahsızlanmaya zorlayınca, fabrika silah imalatını bir müddet durdurmuş. Fakat Krupp, Hitler devrinde yeniden silah imalatına başlamış. *** Ama hayat değişiyor... Krupp artık müze olarak var. Ren Kapitalizmi çok sarsılmış, şimdi çağa ayak uydurmaya çalışmakta... Ama sonbahar hep aynı... Çıldırmış bir renk cümbüşü içinde tüm bu değişimi de içine alarak yaşama renk katıyor... Ilık, ılıman ve sevecen bir güneş altında Krupp’ların ülkesi, yeni çağı yakalama gayretinde...
<< Önceki Haber Kapitalizmin ana rahminde Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER