Kocaeli Garnizon Komutanı Kor
general Galip Mendi,
Kandıra Cezaevinde
tutuklu bulunan
emekli Org.neral
Eruygur ile
Orgeneral Tolon’u ziyaret etmişti...
TSK da ziyaretin ‘kendi adlarına’ olduğuna dair resmi bir açıklama yapmıştı. Üstelik...
‘
Ergenekon’un avukatı’ Deniz
Baykal’ın partisi, TSK adına yapılan bu ziyareti ‘geç kalmış bir ziyaret’ olarak niteliyordu.
Doğrusu ya...
İlk aklıma, Orgeneral
Büyükanıt’ın
Şemdinli olayları nedeniyle gözaltına alınan
astsubay için ‘tanırım, iyi çocuktur’ demesi geldi.
Acaba, Ergenekon da bir ikinci Şemdinli sürecine mi giriyordu?
* * *
Tabii bu soruya katılmayanlar, hemen
Genelkurmay’ın dün yayınladığı bildirinin son cümlesini hatırlatacaklardır: ‘Bilindiği üzere, dün olduğu gibi bugün de Türk Silahlı
Kuvvetlerinin yargıya olan saygısı ve güveni tamdır.’
Ama...
Dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı Org.
Yaşar Büyükanıt da zanlı
Ali Kaya için ‘tanırım. İyi çocuktur’ dedikten sonra bu tür bir iki kelam etmişti.
Askeriye ve askeri yargı, bu topraklarda pek de hukuk olmadığından ‘iyi çocuktur’ kısmını algılamıştı.
Astsubay Ali Kaya
sanık iken ‘takdirname’ almış, daha sonra da
sivil mahkemede 39 yıl ceza almış olmasına rağmen
dava Yargıtay tarafından bozulmuş...
Dava oradan
askeri mahkemeye pas edilmiş... Bir önceki mahkemenin ağır kararına rağmen askeri mahkeme iki astsubayı da ilk celse de
tahliye etmiş...
Tahliye olur olmaz da, silahları kendilerine teslim edilmiş ve Batı’ya tayinleri çıkmıştı. Hiçbir gerçek hukuk devletinde olmayan askeri mahkeme, sivil mahkeme farkı buydu herhalde.
Bu arada...
AK Parti hükümeti marifetiyle de...
İddianameyi hazırlayan sivil mahkemenin savcısı da ‘görevden men’ edilmişti.
* * *
Hálbuki...
Şemdinli olayı, aynı gün tüm haber sitelerine şöyle düşmüştü:
‘Şemdinli’de 9
Kasım 2005’te eski
PKK’lı Seferi Yılmaz’a ait bir kitabevi
bombalanmış, patlamada Mehmet Zahir Korkmaz adlı bir kişi hayatını kaybetmiş, beş kişi yaralanmıştı.
Kitabevine bombayı attığı öne sürülen bir kişinin sığındığı otomobil
halk tarafından durdurulmuş ve içindeki üç kişi (PKK itirafçısı Veysel Ateş ile astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İl
deniz) tartaklanarak polise teslim edilmişti.
Aynı gün otomobilde
keşif yapan savcı ve
CHP Hakkári
Milletvekili Esat Canan’ın üzerine de ateş açılmış, bir kişi de burada ölmüştü. Ateş açan kişinin uzman
çavuş Tanju Çavuş, olayda ölen kişinin de
Ali Yılmaz olduğu belirlenmişti.
Keşif sırasında, astsubaylara ait olduğu belirtilen sivil arabanın bagajında üç kalaşnikof, el bombaları,
resmi evrak ve Hakkári ile ilçelerinin haritası ve bir isim listesi bulunmuştu. Listede bombanın patladığı kitabevinin üzerinin kırmızı kalemle çizildiği belirlenmişti.
Olaydan bir gün sonra PKK itirafçısı Veysel Ateş, kitabevine bomba attığı gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine konurken, astsubaylar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.’
* * *
Yaşanan...
Belgelenen...
Görülen bir skandal, gözlerimizin içine baka baka yok sayıldı.
Askeri
bürokrasi ‘iyi çocuk’ deyince...
Adaletin de aynı şeyi tekrarlaması...
Eğer
doğal hákim bunu yapmıyorsa, o zaman davaya ‘askeri mahkemenin’ bakıp aynı şeyi söylemesi...
Bizim
adalet anlayışımız budur işte.
Şimdi de korkarım aynı şey olmasın.
* * *
Üstelik...
Dahası var...
Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi’nin dün Kandıra Cezaevinde ziyaret ettiği iki orgeneralden biri olan
Hurşit Tolon da...
26
Aralık 2005 tarihinde, bomba atmaktan yargılanan ‘iyi çocuk’ için ‘Ali Kaya devletini sever’ demişti. O tarihteki Anka’nın haberini hatırlatmakta fayda var:
‘Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, basının Şemdinli olayları sırasında ‘yargısız
infaz’ yaptığını savunarak,
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt gibi kendisinin de astsubay Ali Kaya’yı tanıdığını söyledi.
Tolon, ‘ben de bu astsubayı 1997 14
Mayıs Çelik Operasyonu’nda
Kuzey Irak’tan tanıyorum. Dediği gibi, aklı başında, devletine, milletine bağlıdır’ dedi. Şimdi aynı şey, sanık general için mi söylenmekte?
* * *
Bu arada...
Önceki günkü
devir teslim konuşmalarını...
Kuvvet komutanlarından birinin de iki bin beş yüz sayfalık iddianameye rağmen ‘Ergenekon’un ne olduğu belli değil’ dediğini de hatırlamak gerekir.
‘İyi çocuklar’ edebiyatına geri mi dönülüyor acaba?
Dönülüyor ise ‘İkinci Şemdinli’ye mi hazırlanalım?
* * *
‘İyi çocuktur’ lafından, sivil mahkemenin kırk yıllık cezası da aşılarak ‘tahliye’ çıkmıştı...
Bakalım, TSK adına yapılan Korgeneral ziyaretinden ne çıkacak?