YAŞ ve MGK’da oturma düzenlerinin değişimi, 27 Nisan Bildirisi’nin Genelkurmay sitesinden çıkarılması, 30 Ağustos törenlerindeki kabulleri Cumhurbaşkanı’nın yapması gibi ‘sivilleşme’ adımları tabii ki Türkiye’de gerçek bir demokrasi özlemi içinde yaşamlarını heba eden herkesi sevindiriyor. Ancak, eski ve tecrübeli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iseniz, ‘bu coğrafyada dönem dönem uygulamanın esnekleştiği ama mevzuatın hep aynı kaldığını’ düşünmeden edemiyorsunuz... Bu nedenle de özünde layık olunan yere bir türlü gelinemiyor, Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşı olarak alınan yola sevinirken, dünya vatandaşı olarak bu gecikmeden ve yavaşlıktan utanıyorsunuz. *** Neyse ki... Dün, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, Radikal Gazetesi’nden Ömer Şahin’e açıkladığı 15 maddelik plan, ‘uygulama değişir, mevzuat aynı kalır ve sonunda başlangıç noktasına geri döneriz’ endişesini büyük ölçüde giderecek köklü bir içeriğe sahip. Hüseyin Çelik, haberin ardından CNNTÜRK’te bazı düzeltmeler yaptı ve planın ‘kişisel görüşlerini’ içerdiğini, ancak bu maddelerin hayata geçirilmesinin ‘ileri demokrasi’ için de gerekli olduğunu düşündüğünü söyledi. Çelik’in kamuoyunda tartışılmasını istediği reform planındaki 15 madde şöyle: ‘1- Genelkurmayın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması. 2- 35’inci maddenin kaldırılması. 3- Jandarmanın yapısı, konumu ve görev tanımı. 4- Profesyonel orduya geçiş. 5- Askerlik süresinin kısaltılması. 6- Zorunlu askerlik. 7- TSK’da verilen askeri eğitim. 8- Okullardaki Milli Güvenlik dersleri. 9- Kaç ordu komutanlığı olacağı, bunların nerelerde bulunacağı. 10- Mustafa Muğlalı gibi isimlerin kışlalardan silinmesi. 11- Askere dayak, kötü muamele sıfırlanmalı. 12- Milli günlerde tanklı, toplu görüntülere son verilmeli. 13- Askeri harcamalar şeffaflaşmalı. 14- OYAK’ın varlığı ve işlevi gözden geçirilmeli. 15- TSK’da VET (verimlilik, etkinlik ve tutumluluk) prensibi uygulanmalı.’ *** Çelik’e itirazım ise bu plan için 2023 yılına kadar vade vermesi... Sanki Türkiye’de seçim bundan böyle 12 yılda bir yapılacakmış gibi bir hava yaymak, çeşitli hesaplara ve siyasi propagandaya uygun düşebilir ama gerçekle örtüşmüyor... Üstelik siyasette bir hafta bile bazen çok uzun bir zaman... Bu öneriler neden AK Parti’nin halktan onay aldığı 2015’e kadar, hatta hemen biran önce değil de çok daha uzak vadelere yayılıyor, bunu anlayamadım, pek doğru da bulmadım... *** Çelik, CNNTÜRK’e haklı olarak demokratikleşmenin bir bütün olduğunu, sadece askeri değil, tüm kurumları ve dolayısıyla siyaseti de kapsadığını söyledi. Umarım biri de tüm yasalarını ve işleyiş mekanizmalarını 12 Eylül rejiminin oluşturduğu siyaset kurumunun demokratikleşmesi için kapsamlı bir plan ve bir yol haritası hazırlar... Siyasetin demokratikleşme konusunun tabu olduğu bir ülkede, askeriyenin demokratikleştirilmesi de olduğu gibi duran mevzuat nedeniyle sürekli ‘bir başka bahara’ kalabilir çünkü... *** Hüseyin Çelik’i inisiyatif ve ön alarak sivilleşme konusunda derli toplu bir vizyon, tartışılabilecek bir yol haritası ve bir reçete oluşturduğu için kutluyorum; dilerim bu öneriler ‘kişisel’ kalmaz, Çelik’in partisi de, hükümeti de önerilerini sahiplenir ve dört yıllık iktidar dönemi içinde biran evvel bu reformlar hayata geçirilir... Bir Genelkurmay Başkanı’nın kendi kurmaylarına yaptığı itirafların ortam dinlemesine takılması sayesinde iklimin değiştiği, bir diğer Genelkurmay Başkanı’nın hem 27 Nisan Muhtırası’nı askeri web sitesinden çıkartmasıyla, hem de Cumhurbaşkanı’na ‘Başkomutan olarak karargâhta tebrikleri siz kabul edin’ önerisi getirmesiyle şeklen de olsa biraz daha normalleştiğimiz süreçte, siyasete de demokratikleşme konusunda daha kalıcı, sistemli ve kurumsallaşmış bir yapı inşa etme görevi düşüyor... Daha doğrusu sanırım düşüyordur...