Dalkavuk bir müptezel

Sabahleyin gazetelere göz gezdirirken.


Ta kurucu meclis üyeliğinden beri asker dalkavukluğu yapan bir müptezelin. Aynı ‘Andıç’ta olduğu gibi ‘emirle’ paçama saldırdığını gördüm. Ama akıl ve yetenek fukarası olduğundan, yazının başıyla sonu birbirini tutmuyordu. Aldırmadım... Ancak bu vesileyle Cumhuriyet’in başlangıcından bugüne yaşanan gelişmeleri kıyaslayınca, bu ‘görevlinin’ çapsızlığının bir meczupluk abidesine dönüştüğünü düşünmekten de kendimi alamadım... * * * Dün bizde gündemin ilk maddesinde Türkiye’de ‘Ergenekon’un önünü açan’ ve AB’de eşi menendi bulunmayan ‘askeri mahkemelerin’ sınırlarını AB standartlarına geri çeken yasa vardı. AB standartlarında bir demokrasiye doğru radikal bir adım daha atılınca... Başta CHP yönetimi, bizim sivil militerler hop oturup, hop kalkmaya başladı. Muhalefet görevini bile beceremeyen ve yasanın çıkması sırasında fiilen uyuyan CHP... Bir yandan ‘12 Eylül Paşaları yargılansın’ deyip, ardından da ‘darbecileri, cuntacıları’ doğrudan sivil mahkemeye teslim eden yasaya karşı çıkmak gibi, çok bariz bir çelişkiye bile aldırmadan pişkince çamura yatıyor. ‘Gece yarısı darbesi’... ‘Yankesicilik’ suçlamalarıyla ‘darbe savunucusu’ bir muhalefeti bile beceremeyen aczlerini örtmeye çalışıyorlar... * * * Kocaeli’nde bu konuda konuşan Başbakan’a kulak kabarttım: ‘Geçen akşam bir kanun çıktı Meclis’te. CHP’nin Grup Başkan Vekili çıkıp basın toplantısı yaptı. Diyor ki AK Parti’nin adetidir, bizi aldatıyor. Aklın nerede. Seninle görüşüldü. Konuşuldu. Kabul edildi. Sen neredeydin, orada değil miydin. Bunlar nasıl politika yapıyor. Nasıl siyaset yapıyorlar, anlamak mümkün değil. 24 saat sonra basın toplantısı yapıyorlar. Bir yandan, darbecilere karşı beraber hareket edelim diyorlar, bir yandan da bu tavırlarını ortaya koyuyorlar. İşte darbelere karşı yasa. AK Parti çetelerle, hukuk dışı örgütlerle mücadele ediyor. Bunlar bu çetelerin avukatlığını yapıyor. ...Son iki hafta içinde sergiledikleri tavırları herkes gördü. Su göründü teyemmümleri bozuldu. İki hafta demokrat kalabildiler.’ * * * CHP’nin ‘darbecilere, cuntacılara’ doğrudan yargı yolu açan AB standartlarındaki bir yasaya ‘tavır’ alması aslında en fazla bugün yapılacak ‘Toplu Sözleşme Görüşmelerini’ bekleyen sendikaların tepkisini çekmeliydi... Çünkü demokrasi aynı zamanda hak, hukuk, paylaşım, yani ‘ekmek parası’, özgürlük, örgütlenme, genel grev hakkı demek... Bunlar olsa, Davutpaşa’da bir yılı çok aşan bir zaman önce patlayan ‘ruhsatsız’ atölyede ölenlerin yakınları ser sefil, perperişan bir şekilde sahipsiz kalır mıydı? Ama sendikaların eridiğini... Sendikalı işçi oranının yüzde 8,2 olduğunu gördüm. Hesaba, ücretli, yevmiyeli... Kayıt dışı istihdamı da dáhil edersen bu oranın yüzde 6,5’e düştüğünü okudum. Haklı bir davanın demokrat cengáveri gibi davranmayınca zemin de kayıyordu... * * * Biz, bunaltıcı yaz sıcağı altında askeri vesayet rejiminden AB standartlarında bir demokrasiye doğru çekingen adımlar atarken... Dünyanın tek gündemi Micheal Jackson’dı... Tüm dünya televizyonları onunla açılıp, onunla kapanmakta... Jackson’ın ölümünde şüpheli bir neden olmadığı, 50 yaşındaki bu dünya yıldızının ölümüne bir kalp krizinin neden olduğu açıklanmıştı. Ama... Micheal Jackson’ın ölümü hakkında kuşkuları olan ailesi ikinci bir otopsi istedi... Kesin ölüm sonucunun resmen açıklanması ise dört ila altı hafta alacak... ‘Siyahların da zirveye çıkabileceğini’ Obama’dan önce dünyaya ispatlayan ve ölümüyle de yeryüzünü sarsmaya devam eden popun bu son ilahı öldü ama... Ölümü hakkındaki ‘resmi belgeye’ karşı ailenin ‘şüphesi’ nedense artmakta... * * * Müseccel asker dalkavuklarından... Militarizm avukatlarına... Parasal kavgadan demokratik kavgaya geçemeyen kamu çalışanlarından... Ölümüyle dünyanın tek gündemi haline gelen Micheal Jackson’a... Bir Pazar böyle geçti...
<< Önceki Haber Dalkavuk bir müptezel Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER