Sabahleyin haldır haldır üniversitedeki derse yetişmeye uğraşırken, tam da Boğaz Köprüsü’nün üzerinde, radyodan her yıl sekiz milyon çocuğun henüz beş yaşına ulaşamadan dünyaya gözlerini yumduğunu duydum…
Üstelik bu acı tablonun nedeni Somali’den Pakistan’a kadar dünyanın her yerinde aynıydı.
Yetersiz beslenme nedeniyle güçsüz bedenleri zatürree ve kızamık gibi hastalıklara ya da bağırsak enfeksiyonlarına karşı kendini savunamıyordu…
Bütün benliğimle habere yoğunlaştım…
Çünkü…
Yapılan bir araştırma, A
Vitamini desteğinin yüz binlerce çocuğun hayatını kurtarabileceğini iddia etmekteydi…
Bunu duyunca, zihnim de garip bir şekilde Nazım Hikmet’in 1956 yılında yazdığı ‘çocuklar ölmesin,
şeker de yiyebilsinler’ adlı muhteşem şiirini anımsadı:
‘Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.’
* * *
A Vitamini’nin çocukların hayatını kurtarabileceği yeni bir bulgu değil.
Gelişmekte olan ülkelerde yapılan birçok araştırma bu durumu onaylar nitelikte.
Dünya
Sağlık Örgütü, 1987 yılından bu yana yetersiz beslenen çocuklara A Vitamini takviyesi yapılmasını
tavsiye ediyor.
Ancak bu vitaminin çocuklar üzerinde ne gibi etkileri olduğunun bilinmediğini, hatta herhangi bir etkisi olmadığını savunan bazı uzmanlar, A Vitamini takviyesine kuşkuyla yaklaşıyor.
Konu bugüne kadar tartışmalı bir noktada seyretmiş…
* * *
Pakistan’ın
Karaçi kentinde bulunan Ağa Han Üniversitesi Kliniği’nde görev yapan çocuk doktoru Zülfikâr Buta ve ekibi, A Vitamini üzerine daha önce yapılan 43 araştırmayı yeniden incelemeye almış ve elde ettikleri sonuçları
İngiliz tıp dergisinde yayınlamış.
Buta, A Vitamini desteğiyle çocukları bu rahatsızlıklardan korumanın gayet kolay olduğuna dikkat çekiyor.
Zülfikâr Buta, araştırmayla ilgili olarak, ‘araştırmamız A Vitamini’nin çok yararlı olduğunu ortaya koyuyor. A Vitamini her dört çocuktan birini kurtarabilir. Bu, çocukların kötü beslendiği ve A Vitamini eksikliği çektikleri ülkeler için gerçekten çok önemli bir kriter’ diyor…
Sonuçlara göre A Vitamini desteğiyle her yıl yaklaşık 600 bin çocuğun hayatını kurtarmak mümkünmüş…
Üstelik her çocuğun iki doz A Vitamini desteği alması yeterliymiş…
Heyecanlandım…
* * *
Haberin arkası heyecanımı diri tutarak, umudumu daha da artırdı.
Çünkü…
Dünya Sağlık Örgütü’nün Sağlıklı
Beslenme ve Kalkınma Bölümü Başkanı Francesco Branca da yapılan bu detaylı araştırmanın kendilerine önemli faydalar sağladığını söylemekteydi…
Araştırmanın çocuklar için A Vitamini’nin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha kanıtladığını vurgulayan Zülfikâr Buta da ‘onları bu vitaminden mahrum etmek etiğe aykırı’ yorumunu yapıyordu.
Ayrıca vitamin kapsülleri pahalı değilmiş ve genellikle uygulanan bir aşıyla birlikte verildiği için ek bir maddi külfet de yaratmıyormuş.
* * *
Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan çocuklar için hayatlarının en kritik yılının bir yaşına kadar geçirdikleri süre olduğunu biliyorum… Bu süre zarfında sağlıklı bir şekilde A Vitamini desteği alabilmeleri halinde her yıl yaklaşık 600 bin çocuğun hayatının kurtarılabileceğini duymak, dün Türkiye’yi ve dünyayı izleyen benim gibi biri için en zirvede haberdi.
Ayrıca çözülemeyen iri konular konuşup, çocuk ölümlerini en temel konu haline getirmemeyi de pek vicdanlı bulmayanlardandım…
* * *
Türkiye’deki durumu da çok merak ettim; acaba bizim
Sağlık Bakanlığı bu konuda ne yapıyordu, onun peşine düşme kararı aldım.
Madem bu kadar etkili ve bu gerçek yeniden kanıtlanmış, Nazım’ın son dizesini habere yeniden uyarladım:
‘
Çocuklar ölmesin, A Vitamini de yiyebilsinler’…