Çevik Bir Pinochet’nin akrabası mı?


Bugün 28 Şubat ve Auguste Pinochet’nin ülkesi Şili güne büyük bir felaketle başlıyor... 8.8 şiddetindeki depremin Şili’yi perişan ettiği, muhtemelen binlerce can alırken, taş üstünde taş bırakmadığı anlaşılmakta... Balyoz Darbe Planı” sanığı 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan da 28 Şubat’a Metris Cezaevi’nde giriyor... “28 Şubat’ta Çetin Doğan Metris Cezaevi’nde” cümlesi, Çevik Bir’i anımsatıyor... Acaba hepimizle teker teker uğraşan o darbeci general nerede? *** Darbelerle depremler arasında nasıl bir ilişki var? İçinde darbecilik barındıran ülkeler, depremin en büyük mağduru olmuyor mu acaba? Çünkü artık deprem öldürmüyor, ülkenin siyasal ve sosyal sistemi öldürüyor. Darbecilik türü bünyesinde kir, pas, virüs ya da mikrop bulunan sistem “al gülüm, ver gülüm” anlayışının ağır mağduru oluyor... Marmara Depremi’ni anımsayın... Japonya’da olsa kimsenin burnunun kanamayacağı bir deprem, binlerce insanı alıp götürdü, Körfez’i yerle bir etti ve soygunun faili ortaya çıkmadı. Bu Pazar günü moral bozmak istemem... Ama İstanbul’da deprem endişesi karanlık bir veba gibi ortalıkta dolaşıyor... Geçenlerde bir İngiliz gazetesi, bu muhtemel depremin yaratacağı hasarın altından kalkamayacağımız bir bilançodan söz ediyordu... Darbecisi bu kadar bol olan bir ülkenin, Japonya’nın burnunu kanatmayacak bir sarsıntıda un ufak olma riski normaldir... Rejim çürümesi kendini en çok doğal afette hissettirmiyor mu? *** Japonya diyorum... Çünkü... Şili’deki depremden az önce... Japonya’nın güneyindeki Okinava Adası açıklarında önceki gece 7,0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ama sarsıntıda ne can kaybı oldu, ne de önemli bir maddi zarar... Şili’deki aşırı şiddetli deprem de muhtemelen fazla bir şey yapamayacaktı... Ama şimdi Şili tarumar... *** 13 yıl sonra gene 28 Şubat... İnsanları işinden attırmak için uğraşan Çevik Bir... İlkokulları sekiz yıla çıkartmaya yönelik tartışmalar sırasında, “eğer eğitime meraklıysanız öğretmenlerin de paralarını artırın” dediğim için, “silahlı bürokrasi ile silahsız bürokrasi” maaşlarını kıyasladığım için, gazete yönetimini arayan ve gıyabımda tehditler savuran yamağı... 1971 yılında babama Selimiye Kışlası’nda manevi işkence yapan ve yaşamının son otuz yılını gölge gibi yaşayarak geçiren, dönemin Birinci Ordu Komutanı Faik Türün’den gelen sarsılmaz tecrübelimle, onların da tarihin defterinde toz bulutu gibi dağılacaklarını biliyordum... Nitekim öyle oldu. *** Kanlı bir katil damgasıyla damlanan Şilili darbeci Augusto Pinochet... Pinochet gibilerin ülkesi olduğu için depremin kan ve gözyaşı içinde bıraktığı Şili... Faik Türün’ün koltuğunda Balyoz Darbe Planları yapan Çetin Doğan... Ve bugün meydanları dolduracak olan tüm 28 Şubat mağdurlarının anımsadığı Çevik Bir... *** Başarılamayan darbenin faili olduğu söylenen Çetin Doğan Metris’te... 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın, 27 Nisan’ın failleri nerede? Tüm dünya, şimdi depremin boş yere mağduru olan Şili’nin darbeci generali Pinochet’yi kanlı bir katil olarak damgaladı. Ülkede yargılanması ise büyük bir kavga konusu oldu. 28 Şubat’ta, Şili depremi nedeniyle Pinochet akla geliyor... Ya Pinochet’nin manevi soyağacının parçası olan ve darbe karşıtlarının işten atılmasını “ordu rahatsız” diyerek sağlamaya çalışan Türkiye’deki Çevik Bir? Şimdi toplum darbecilerden çok rahatsız ve Çevik Bir ortalarda yok...
<< Önceki Haber Çevik Bir Pinochet’nin akrabası mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER