1- ‘Silahlı
terör örgütü kurmak ve yönetmek’
2- ‘
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’
3- ‘
Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı
silahlı isyana
tahrik etmek’...
4- ‘Korku ve panik yaratacak şekilde
patlayıcı madde atılmasına azmettirmek’
5- ‘Açıklanması
yasak belgeleri temin etmek, açıklamak’
6- ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’
7- ‘
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet etmek’
8- ‘Telsiz Kanunu’na muhalefet etmek’
9- ‘Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi’
10- ‘Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme’
11- ‘
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’
12- ‘Askerleri itaatsizliğe
teşvik’
13- ‘Yasaklanan bilgileri temin’
14- ‘Silah sağlama’
15- ‘Mala zarar verme’
16- ‘Kişisel verilerin kaydedilmesi’
17- ‘Kasten öldürmeye azmettirmek.’
Bunlar ne?
Ergenekon davasının bugün yapılacak 26’ncı duruşmasında çapraz sorguya alınacak olan ‘
kilit isim’
emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e yöneltilmiş suçlamalar...
Ergenekon iddianamesinde
Veli Küçük’e ait iddialar 120 sayfa tutmakta...
İddianamenin okunması sırasında Küçük’ün sadece hukuki durumunun değerlendirilmesi kısmının okunması 2 saat 10 dakika sürmüştü.
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük için iki kez ağırlaştırılmış müebbet
hapis istenmekte...
* * *
Veli Küçük bugün ifade vereceği ‘
Ergenekon Terör Örgütü’ davasının ‘kilit ismi’ olarak nitelenmekte.
Suçlandığı
Susurluk Davası’nda ise Veli Küçük yargılanamamış hatta Meclis’e ifade bile vermemişti.
Çünkü...
‘Savcılığın yaptığı suç duyurusu üzerine iddiaları araştırmak üzere üç generalden oluşan bir
komisyon kuruldu.
Turhan Bedirhan, Cahit Balcı ve
Yaşar Ilık’tan oluşan
generaller heyeti araştırma sonucunda Veli Küçük ile ilgili bir suç unsuruna rastlamadı.
Küçük, araştırma heyetine verdiği ifadede,
Abdullah Çatlı,
Sami Hoştan ve
Sedat Peker gibi isimlerle, ‘istihbarat temini için’ konuşmalar yaptığını söyledi.’
Hálbuki...
‘Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk Raporu’nda
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a ait olduğu belirlenen cep
telefonunun, o günlerde
Giresun Jandarma Bölge Komutanı olan Tuğgeneral Veli Küçük adına kayıtlı olduğu tespit edildiği yazıldı.
JİTEM kurucusu olarak bilinen Veli Küçük ile JİTEM tetikçisi Yeşil arasında ilişki bulunması yadırgatıcı bir durum değildi.
Ayrıca söz konusu telefonun Abdullah Çatlı’nın yanı sıra Susurluk skandalındaki pek çok isim tarafından arandığı da ortaya çıkmıştı.
Bu telefon ilişkisi, Veli Küçük’ün Çatlı dışında diğer Susurlukçular ve özellikle Yeşil ile bağlantısını kesinleştiriyordu.
Küçük
Kocaeli İl Jandarma
Alay Komutanı olduğu sırada bu
bölgede kullanıldığı tespit edilen bu telefondan, öldürülen Ömer Lütfü Topal’ın kumarhanelerinin de defalarca arandığı belirlenmişti.’
* * *
Veli Küçük’ün bugünkü sorgusu...
Trabzon’da önceki gün yapılan operasyonda ele geçirilen 8
savunma tipi el bombasının, Ergenekon bombaları gibi
Alman menşeli olması üzerine polisin gözaltına alınan 4 kişinin ve patlayıcıların
terör örgütü ile bir bağlantısı olup olmadığının belirlenmesi için araştırma başlattığı bir ana denk geldi.
Ergenekon terör örgütünün sembolü haline dönüşen ‘el bombaları’nın, daha önce Dink ve Santoro cinayetleriyle gündeme gelen Trabzon’da da ele geçirilmesi, ‘Ergenekon Trabzon’da
eylem mi yapacaktı’ sorusunu düşündürmekte.
Trabzon Valisi
Nuri Okutan, il merkezi ve Yomra İlçesi’nde, 5 ayrı yere eş zamanlı düzenlenen operasyonla ele geçirilen el bombalarının Ergenekon ile bağlantısı olup olmadığı konusunda şunları söyledi: ‘Ergenekon ile ilgili değildir demek çok kolay değil. Biz ciddi ciddi bütün ihtimalleri dikkate alıyoruz. Her an her şey ortaya çıkabilir.’
Hatırlanacağı üzere...
‘Veli Küçük’ün görevdeyken Azerbaycan’da Ermenistan’a karşı kontrgerilla örgütlenmesine gittiği iddiasının tanıkları da kısa bir süre önce ortaya çıktı.
Azerbaycan’da Ebufeyz Elçibey döneminde kısa bir süre
İçişleri Bakanlığı yapmış olan Siyavus Mustafa’nın yeğeni Turhan A., ‘Ben Veli Küçük’le, MHP’de yer alan Türklerle birlikte ilk kez dayım ile yaptıkları görüşmede karşılaşmıştım’ dedi.
Turhan A., Küçük’ün Azerbaycan’da bulunma sebebini açıklarken de, ‘O Ermenilere karşı Türkleri örgütlemek için geliyor ve Azerbaycan’dan bazı kişileri Türkiye’ye götürüyordu’ diyecekti.’
‘Küçük’ün emekli olduktan sonra eski
İstanbul Valisi
Erol Çakır ve eski
Narkotik Şube Müdürü Nihat Kubuş ile kurduğu Stratejik
Güvenlik Koruma ve Eğitim adlı şirketin bir şubesinin de Dink suikastı sonrasında hayli tartışılan Trabzon’da bulunması, başka bir ilginç tesadüfe işaret ediyor.’
* * *
Veli Küçük, emekli olduktan sonra Hrant Dink’in 301’den yargılanmasının baş aktörlerinden biri oldu.
Hrant’ın yargılandığı davaya ‘ kendi el yazısıyla’ taraf olmak için dilekçe sundu.
Bir
avukat arkadaşım, Tuğgeneral Veli Küçük’ün müdahil olduğu Dink Davası’nın bir duruşmasında Hrant’a nasıl ‘bozuk paralar’ fırlattığını anlatmıştı.
‘Veli Küçük, emekli olduktan sonra Hrant Dink’in 301’den yargılanmasının baş aktörlerinden olan
Hukukçular Birliği Başkanı Kemal Kerinçsiz ile defalarca aynı karede yer aldı.
Kerinçsiz ve Küçük ikilisi, 9
Nisan 2005’te
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’e
destek yürüyüşünde de yan yanaydı.’
* * *
İşte size...
85 yıllık Türkiye Cumhuriyet’inde bir Tuğgeneral portresi...