Son derece güç ve garip bir durumla karşı karşıyayız. Eğer kısa sürede çözüm bulunamazsa, Açılım olduğu yere çakılıp kalacak.
İktidar, bütün gücüyle
Kürt sorununu “yaşanabilir” bir noktaya indirmek ve
PKK terörünü günlük yaşamımızdan çıkarmak istiyor. Bu yönde çaba harcıyor. Gerilimi indirmeye çabalıyor. Ancak, ortamı hafifletme sırasında bir bakıyorsunuz, gösteri yapan çocuklar tutuklanıyor. DTP’nin Belediye başkanları gözaltına alınıyor,
Ahmet Türk mahkemeye veriliyor. O zaman da
Güneydoğu ayaklanıyor. Tepkiler doğuyor, gerilim artıyor. Olaylar büyüyor. Açılım tehlikeye giriyor. Hadi bakalım, yeniden yumuşatma çabaları, yine kimi alttan alan, kimi gözdağı veren demeçlerle Açılım rayına oturtulmaya çalışılıyor. Kendi kendinize “Bu ne perhiz, bu ne
lahana turşusu” diyor olabilirsiniz.
Neden bu çelişki var?
Savcılar, yargıçlar ve güvenlik güçleri,
açılımı bozmaya mı çalışıyorlar?
Hayır.
Onlar, yürürlükteki yasaları uyguluyorlar. Şimdi kalkıp “Canım sizde biraz esnek davranın” diyemezsiniz. Yasalar uygulanmak zorunda..
Peki bu kısır döngüden nasıl kurtulabilir, Açılımın önündeki bazı engeller nasıl kaldırılabilir?
Yasaları yeniden gözden geçirerek.
Terör dışı faaliyetlerle, terörü kesin sınırlarla birbirinden ayırarak
Açılımı başka türlü yürütemeyiz.