Jill Caroll Amerika’nın
Teksas Eyalete’nin
Houston kentindeki Rice Üniversitesi’nin Boniuk Dini Hoşgörü
Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin yöneticiliğini yapıyor. Amerikalı düşünce tarihi uzmanı B.Jill Caroll,
Fethullah Gülen’in fikirleri etrafında örgülenen hareketin yeni bir insan tipini yetiştirmekte olduğunu ve bu yeni insanın farklı bir Rönasans neslini ortaya çıkaracağını söylediği
Aksiyon dergisindeki röportajında; özellikle Gülen hareketinin söylemleriyle eylemleri arasındaki tutarlılığı birincil faktör olarak değerlendiriyor.
Caroll’a göre, Gülen Hoca efendi’nin fikirleri ve öğretisi etrafında toplanan insanlar sözde değil özde demokrat ve
yaşam tercihleriyle paralel tavır sergiliyorlar.
Bu da Gülen Hoca efendi’nin düşüncelerine değer verenlerin,
Mevlana’nın; ‘ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol’ sözünü yaşayarak sergilediklerini teyit ediyor.
Bu noktada Caroll, Gülen hareketinin dünya için bir fırsat olduğunu açıkça kaydediyor.
Aslında Gülen Hoca efendi’nin dünya için ne ifade ettiğini anlamak için; Mevlana’ nın ‘kim olursan ol yine de gel’ sözünün ötesinde; Gülen’in ‘kim olursa olsun gidin konuşun, görüşün anlatın ve anlayın’ söyleminin hayat bulduğunu görmekle mümkün.
***
Jill Caroll, ‘Medeniyetler Diyaloğu’ adlı kitap çalışmasında
Fethullah Gülen Hoca Efendi'nin düşünce
sistematiğini ve insana yönelik değerlendirmelerini Batılı filozoflarla karşılaştırmalı olarak anlamaya çalışıyor.
Caroll aynı zamanda, Gülen Hoca efendi’nin; ‘İslam’ın en üstün
insan hakları olgusuna sahip olduğunu hiçbir başka din, sistem ya da mezhebin bu anlayışı aşamadığı’ vurgusundan yola çıkarak, Hoca efendi’nin
demokrasi konusundaki; ‘İslam’ın demokrasiyi geliştirebileceği’ tezine atıfta bulunuyor.
Amerikalı düşünce tarihi uzmanı B.Jill Caroll, Hocaefendi’nin ‘İslam’da tüm haklar önemlidir ve bireyin hakları
toplum uğruna feda edilmez’ tespitiyle bireyciliğin her halükarda dışlanmadığını önemli çıkış noktası olarak görüyor.
Bu bağlamda Hoca efendi’nin insana bakış açısından yola çıkarak yine demokrasiye bakışını tahlil eden Jill Caroll, Gülen Hoca efendi’nin ‘İslam’ın zamanla daha da gelişecek ve de ilerleyecek demokrasiyle
rehberlik edebilecek kapsamlı bir din kökenli prensipler seti olduğu’ fikrini önemli buluyor.
Ve Gülen Hoca efendi’nin demokrasi üzerine;
“Demokrasi, zaman içinde ortaya çıkan ve gelişme gösteren, göstermesi gereken bir sistemdir; bugüne kadar farklı vetireleri gelişme gösterecek, rötuşlanacak ve sürekli daha insani, daha hakka ve hakikate dayanan, daha adil bir sistem olmaya doğru yol alacaktır. Bu çerçevede, eğer o insanı bütün yönleriyle ele alabilir, gelişme vetiresinde onun ruhi veya manevi yanlarını da ihmal etmeden, bu yöndeki ihtiyaçlarını da değerlendirmeye dahil eder, hatta insanın ebede namzet ve ebed arzusu içinde bir varlık olduğunu düşünerek, ebedi hayatı da şümulüne alacak derecede sahasını genişletirse, her halde daha kalıcı ve bütün insanlığa daha bir mutluk getirici kemal noktasına doğru yürüyebilecektir. O, bu hususta İslam’ın müsavat, hoşgörü ve adalet düsturlarından destek alabilir ” düşüncesini, demokrasinin kusurlarını ve eksiklerini İslam’ın giderebileceği üzerinden yorumluyor.
Jil caroll, Gülen Hocaefendi’nin fikirlerini Kant, Platon, Konfiçyüz, Mill ve Sartre’nin görüşleriyle karşılaştırdığı ‘Medeniyetler Diyaloğu’ adlı kitabının son sözünde; ‘
Radikal farklılık ve daralan
doğal kaynakların oluşturduğu günümüz şartlarında, barış içinde birlikte var olma stratejileri ve kapasitelerini geliştirmek, çağımızın en önemli meydan okumasıdır’ diyor.
Ve Gülen Hoca efendi’nin; “Daha doğrusu, bu koskocaman coğrafyada, sorumlulk duygusuna, insani değerlere, ilmi ahlaka, hakiki tefekküre, fazilete, sanata önem vermeyen öksüz ruh ve çelimsiz düşüncelere karşılık; varlığı bütün derinlikleriyle, insanı dünyevi-uhrevi enginlikleriyle kucaklayacak, yorumlayacak, hatta allah’ın halifesi olma unvanıyla eşyaya müdahale edecek cins kafalara, çelik iradelere ihtiyaç var” tespitlerinde ‘insani sorumluluğun’ zirveye ulaştığını vurguluyor.
İşte bu sorumluluk anlayışıyla yükselen Gülen hareketinin dünyanın her bölgesinde sahiplenilmesine şaşırmamak gerekiyor.
Aynı zamanda Gülen Hoca efendi; ‘bulunduğunuz konumda insan olarak ve hangi konumda olursa olun, problem olmaktan öte problemleri çözen insan’ kişiliğine dikkat çekiyor.
Ve bu eksende Jill Caroll, dünya adına yapılacaklar arasında herkese düşen mutlaka bir görev olduğunun altını çiziyor.
Fetullah Gülen Hocaefendi'nin "dünyayı yaşanabilir kılmak yine insanın elindedir" sözlerinin doğruluğunu, Jill Caroll'un “onun fikirlerinden ilham aldım; ama asıl onunla buluştuktan sonra, yaklaşık üç nesildir Türk kadınları ve erkeklerine nasıl bir yeni dünya inşa etme ilhamı verdiğini anladım. O derin maneviyat, onur ve
şefkat insanı ve bu durum eserleri ve şahsında açıkça görülüyor” itirafı, bir kez daha teyit ediyor.