Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Anayasa değişiklik paketine yüzde 58 'evet' diyerek tercihini demokrasi ve özgürlüklerden yana kullandı. Ve bu mesajını dünya âlem gördü. Ama ne hikmetse bunu anlamakta bazıları zorluk çekiyor gibi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa değişiklik paketinin halkoylaması sonuçları üzerine; ''Yargıçlar olarak hukuk devletini ve yargıçların bağımsızlığını Anayasa değişse dahi, yasalar değişse dahi korumak azmindeyiz. Bunu engellemek mümkün değildir. Çünkü yargı organı halkın temsilcisidir. Halkı temsilen bu görevini yapmaktadır. Halkımız müsterih olsun. Biz, hukuk devletini gerçekleştireceğiz. Yargıçların bağımsız ve tarafsız olmasını da sağlayacağız'' açıklamasında bulundu. Adaletin ve hukukun üstünlüğü adına güzel ve süslü sözler. Ama bu sözler adaleti hiçbir zaman sağlayamadı. Çünkü yıllardır duyduğumuz bu süslü ve güzel sözlerin ötesinde adalet adına Türk milleti sadece babadan toruna kalan sınır, namus ve kan davaları ile mahkeme kapılarında ömür tüketti. Konuyu Nasreddin hoca’nın kıssasıyla biraz açalım. Nasreddin Hoca merhum, kasaptan ciğer alıp, göndermiş eve... Akşam geldiğinde, sofraya oturup da, beklediği “ciğer yahnisi”ni göremeyince sormuş hanımına: “Hani bizim ciğer?” Hanımı demiş ki; “Kedi yedi” Hoca merhum, hiç üşenmemiş, kalkmış sofradan, tartmış “kedi”yi. Sonra da söylenmiş hanımına: “Ciğeri bizim kedi yediyse, kedi nerede?.. Bu, bizim kediyse, ciğer nerede?” Şimdi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya; “‘yargı organı halkın temsilcisidir. Halkı temsilen bu görevini yapmaktadır. Halkımız müsterih olsun. Biz, hukuk devletini gerçekleştireceğiz.” Diyor. İyi de yıllardır Cumhuriyet başsavcısı olarak hangi adaleti verdiniz bu millete? Adalet buradaysa millet nerede? Millet burada peki sizin adaletiniz nerede? Dahası faili meçhuller için nasıl bir adalet verdiniz, darbelerin dipçiğinde inleyen, hapishanelerde işkenceleri yaşayan halkların hukukunu ne zaman korudunuz veya korumayı düşündünüz mü? Ya da doğuda haksız yere köyleri yakılan, namusları kirletilen insanların hakları için neler yaptı sizin hukuk anlayışınız? Kısaca hukukun üstünlüğünü mü yoksa ‘üstünlerin’ hukukuna mı taraf oldunuz? Sayın savcı, halkın temsilcisi olduklarını iddia ediyor. İyi de hangi halkın temsilcisi? Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google halklarının mı acaba? Bunu biraz açsalar da bilgilensek. Çünkü bizim halklar hep dayak yediler. Hem de mahkeme önünde. Son tahlilde, Nasreddin hocanın kıssasındaki gibi yargının terazisinde adalet varsa, milletin hakkı nerede, milletin hakkı varsa adalet nerede? Sadece bu açıdan bakıldığında bile; 12 Eylül halkoylaması sonuçları, milletin adalet hasretine son verecek değişiklikler için milad özelliğini taşıyor. Anlayana...