CHP'den tarihi söz: 'Özerklik Şartı'


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu izlerken bazı vaatleri 90'lı yılları hatırlatsa da, sivil siyaset adına yeni bir dönemi başlattığı için umutlandım... Artık Türkiye'de siyaset değerler üzerinden değil, olgular üzerinden yapılacak. Çok değil 11 ayda gelinen bu nokta sadece CHP açısından değil, Türkiye'deki siyasetin normalleşmesi açısından tarihi bir dönüm noktası... CHP'nin seçim vaatlerini beğenmeyebilir, eksik bulabilir hatta tamamen karşı olabilirsiniz ama şu gerçeği herkesin kabul etmesi gerekir, Kılıçdaroğlu siyasetin normalleşmesine önemli katkı sunuyor. Ama Kılıçdaroğlu bununla da yetinmiyor, ekonomik önerileri tartışılsa da asıl üzerinde durulması gereken önerileri; Türkiye'nin siyasi geleceğiyle ilgili... Göreve geldiği 22 Mayıs 2010 kurultayından bu yana Kürt ve Alevi kelimelerini ağzına almadığı için çok eleştirilen Kılıçdaroğlu, ilk kez seçim sath- ı mailine girilirken bu iki soruna ilişkin önemli ipuçları veriyor. Şöyle diyor Kılıçdaroğlu: "Kürt yurttaşlarımızın kendi kimliklerinin önündeki engelleri kaldıracağız. Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını bütün aşamalarda hayata geçireceğiz." Sonra bir adım daha atıyor ve uzun yıllardır Türkiye'nin çekince koyduğu Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na değiniyor. Ve Türkiye toplumuna çok önemli tarihi bir söz veriyor: "Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı'na konulan çekinceler kaldırılacak." Bildiğim kadarıyla 90'lı yılların başından beri gelip geçen bütün hükümetler -AK Parti hükümetleri de dahil- bu konuyu görmezlikten geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu adımıyla Türkiye'nin yarım kalan, parçalı demokratikleşme sürecine de yeni bir ivme kazandırıyor. Yıllardır CHP'nin siyaset üretmemesi üzerine yazıyoruz. CHP'nin tartışılabilir de olsa siyaset üretmesi Türkiye'nin kronikleşmiş derin sorunlarının çözüleceğine dair umut veriyor. Bu sorunların en başında da Kürt sorunu geliyor. İngiltere'de Tony Blair, IRA meselesini muhalefet partilerinin desteği olmasaydı çözemezdi. Türkiye'deki Kürt açılımının sekteye uğramasının asıl nedeni de, içinin boşluğu değil, başta CHP olmak üzere muhalefetin destek vermemesiydi. CHP, kısa sürede de olsa derin bir iç değişim yaşayarak yeni bir yolculuğa çıktı. Sırtındaki Ergenekon yükünün bu değişimi durdurma ihtimali de çok az. Türkiye CHP'yi, CHP de kendisini ve Türkiye'yi değiştiriyor. Statükocu CHP'den değişimci CHP'ye geçişin sancısız, iç gerilimsiz, hatta bölünme olmadan gerçekleşmesi kolay görünmüyor. Ne de olsa vesayet sisteminin ve bugün tartıştığımız bütün temel sorunların yaratıcısı bizzat CHP... İşte bu CHP, şimdi tarihiyle yaşıt temel sorunlarla biraz geç de olsa yüzleşiyor. Kılıçdaroğlu ve ekibinin bu çabası övülmeye değer. Çocuk (H)Aklı Kardeş Türküler, uzun bir aradan sonra ilk albümlerini çıkardı. "Çocuk (H)Aklı"... Tam da bugünün Türkiye'sinde çok tartışılan "kimlik" meselesini çocuklar üzerinden bize anlatıyor Kardeş Türküler... Peki, neden çocuklar? İşte Kardeş Türküler'ce bir cevap: "Çocuk soru sorandır, her kavganın ardından barışmasını bilendir çocuk. Çocuk hesapsızca davranan, korkusuzca konuşandır. İsyan edendir, 'kral çıplak' diyendir. Görmezden geleni gören, bilinmeyeni merak edendir. Koşan, oynayan, bağıran, fütursuzca gülen, yürekten ağlayandır. Şarkı söyleyip dans eden, şehirler kurup, şehirler yıkandır çocuk..." Kardeş Türküler ile Arto Tunçboyacıyan'ın yeni albümü çocuğu böyle anlatıyor. Ve çocukların ana dilleriyle 16 parçalık dopdolu bir albüm çıkıyor ortaya... Türkçe, Kürtçe, Çeçence, Ermenice, Lazca her şarkı başka bir dilde başka bir hikâyeyi anlatıyor. Onların da dediği gibi, "Çocuk aklı diye geçmeyin, bir daha bakın her gün baktığınız, baka baka ezberlediğiniz tabloya." Belki o zaman çözüme biraz daha yaklaşırız, ne dersiniz?
<< Önceki Haber CHP'den tarihi söz: 'Özerklik Şartı' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER