Televizyonlardaki o
vahşet sahnesini her izlediğimde ürperdim. Yaralı
diktatör Kaddafi'yi
linç eden öfkeli kalabalık bir yandan bağırıyor bir yandan da cep telefonlarıyla görüntü çekiyor. Ve çağdaş dünya da bu vahşet tablosunu zafermiş gibi izliyor.
Mersin Toros Üniversitesi'nde katıldığımız anayasa panelinden dönerken Prof. Dr.
Doğu Ergil şöyle diyordu:
"Kaddafi'nin sonunu görünce, aklıma 'İktidar yozlaştırır, mutlak
iktidar mutlak yozlaştırır' sözü geldi ve ben onu biraz değiştirdim; İktidar körleştirir, mutlak iktidar mutlak körleştirir. Arap coğrafyasında şu anda olan bu..."
Evet, körleşen ve toplumun değişim beklentisini görmeyen "mutlak diktatörler"in yarattıkları "son" kaçınılmazdı. Ya yıkılıp yargılanacaklardı ya da terk edip gideceklerdi. Ama iki gündür Libya'dan izlediğimiz görüntüler hiçbirine uymuyor. Orada tam bir vahşet sahnelendi. Peki, Kaddafi'nin bu sonundan sadece ona benzeyen diktatörler mi bir sonuç çıkartmalı? Dün o diktatörlere
destek verip, saray bahçelerine çadır kurduranlar, bugün bu kirli sonucun da yaratıcıları değil mi?
O vahşet tablosunu görünce, onun üzerinden yükselecek "
özgürlük ve
demokrasi"nin de kirlendiğini düşündüm. "Çağdaş Batı"nın yarattığı o kirli zemin, o coğrafyada geleceği, özgürlüğü ve değişimi simgeleyen "
Arap Baharı"nı da kirletiyor... Bu yüzden Osman
Baydemir'in tespiti yerinde; "Yirmi birinci yüzyılda kurşun sıkmak haramdır."
Ne yazık ki iktidar hırsının körleştirdiği diktatörler, özgürlük için sokağa çıkanları görmüyor veya görmek istemiyor.
Olup bitenlerden de bir
ders almıyorlar... Peki, onlar almıyor da "
sivil siyaset" yaptığını söyleyenler alıyor mu? Hâlâ 30 yıl önceki yaklaşımı sürdürenler var. Ama değiştirenler de var... Onları görmezlikten gelmemek gerekiyor. Önceki gün konuştuğum Diyarbakırlı bir arkadaşım şöyle diyordu:
"Sanki herkes kötü gidişe 'dur' diyecek bir sivil sesin çıkmasını bekliyor."
Geçen yıl susturulsa da "silahlı mücadele miadını doldurdu" diyerek radikal çıkış yapan Baydemir, bu kez daha cesur bir çıkışla yeni dönemin işaretini veriyor. Herkesin bu sese
kulak vermesi gerekiyor.