Cami kürsüsünden yatırım ve rekabet stratejileri


'Üniversite-sanayi işbirliği' sınıfta kaldığımız alanların başında geliyor. Çünkü bilim kilisesinin ve materyalizmin kurtarılmış kaleleri olan üniversite firarda! Gerçek şudur ki, ne yapacaksanız o toplumla yapacaksınız. Tepeden bakarak, iterek kakarak bir toplumu hiçbir yere taşımak mümkün değil. Bunun en güzel örneği, 'kurtuluş' ve 'kuruluş' aşamasında tanıdığımız haliyle Mustafa Kemal. Yahya Kemal'in ifadesiyle 'kökü mazide olan atiyiz.' A.H. Tanpınar 'İstikbal, mazinin sıhhatli bir rasadından başka bir şey değildir.' der. (Burada kullandığım lisanı 'saatli maarif takvimi' gibi görenler, bir zahmet kaç kelimeyle konuştuklarına, kuş dilinden ne kadar uzak durduklarına karar versinler.) Bunu Mustafa Özel'in 'zekâ ve muzipliği' ile ifade etmek gerekirse, 'İstikbal göklerde değil, köklerdedir.' Kökler yoksa, gökler de yoktur. Olsa olsa, uçarsınız! Şimdilerde çok şükür medeniyetimizin omurgasını teşkil eden kurumlar ve kök değerler gerçek fonksiyonuna geri dönüyor. Artık üniversite-sanayi-cami işbirliği de geliyor. Geçen hafta İstanbul Zeytinburnu ilçesi Cevizlibağ'daki oto sanayi sitesi içindeki Çinili Cami'nin imam-hatibi Ahmet Yüter aradı. 'Buyur cuma vaazına' deyince, nutkum tutuldu. 'Ben cuma vaizi değil, ekonomist ve bilim adamıyım' diyecek oldum, devam etti: "Hocam dünya ekonomik bir krizden çıkmaya çalışıyor. 2011 yılını cemaatimiz nasıl okusun, ne tür tedbirler alsın, ekonominin cami kürsüsünden de elbet bir söylenme şekli olmalı. Takdir edersiniz ki bilim toplumun işine yaramalı." dedi. Meğer sanayi sitesinin içindeki küçük cami zaten tam bir medrese, bir üniversite olmuş. Sürekli bir çiçek olduğu için adını 'çiçekli kürsü' koydukları vaaz mahfilinden kimler gelip kimler geçmemiş. Sürecin banilerinden biri Mim Kemal Öke. Sanatçı Ahmet Özhan, siyaset bilimci Toktamış Ateş, mütefekkir Yavuz Bülent Bakiler, rahmet-i Rahman'a kavuşan hocaların hocası Sebahattin Zaim, İbrahim Canan, Ahmet Kabaklı, Yücel Çakmaklı ve Aydın Bolak'ın yanı sıra Hayrettin Karaman, Vehbi Vakkasoğlu, bir neslin dertli abisi Hekimoğlu İsmail, Osman Altuğ, Orhan Türkdoğan, Oktay Sinanoğlu, Orhan Okay, tıpçı Cevat Babuna, tarihçi Ahmet Akgündüz, Orhan Kural, bestekâr Amir Ateş, deprem uzmanı Ahmet Ercan, eğitimci-aile danışmanı Osman Sezgin... Ömründe ilk defa camiye girenler, bir köşede hıçkırıklar içinde 'ilk kıbleye dönüp, ilk başını secdeye koyanlar' var. O kürsüye ben de çıktım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Dizüstü bilgisayarı açtım. Düğmeye bastılar, perde indi. Power point sunum için projektöre bağlandık. Kameramanlar çekime başladı. Üst kat ve dışarıdaki cemaat için TV yayına geçti. Koskoca büyük bir neslin oturup kelam edip, poz verdiği mozaikler önünde benim de boyumun ölçüsünü aldılar. Vaazda 2011 yılına yönelik üç alandaki endişeden bahsettim: Avrupa'da kriz karşısında çok zayıflayan hükümetler, emtia fiyatlarındaki artışlar, gıda ve tahıl sıkıntısının başgösterme ihtimali ve Avrupa'da kamu maliyesindeki bozulmalar. Buna rağmen medeniyet kayması sebebiyle Türkiye'nin ufkunun açık olduğunu ve şu dört alana işadamlarının odaklanması gerektiğini söyledim: Rakiplerimizi, refiklerimizi, rızkımızı ve riskimizi bilimsel olarak çok iyi analiz edip buna uygun pozisyon almamız gerekiyor. Cami tezyinatı mükemmel. Üç katlı. En üst katta yazın çocuklar oynuyor. Sonra eğitim. Bugün inançsızlık girdabındaki insanların cami ve hocayla olan ilk tecrübesi, kulak tozuna indirilen bir şamar. Ver elini inkârcılık! Bu ülkede 80 bin küsur cami var. Tamamında olmasa bile yarısında Çinili Cami'deki benzer hizmetler ortaya konulsa, bu ülke kabına sığmaz, sıçrama yapar. Eğitim, fikir ve amel (aksiyon). İşte hayat! Sayın Fethullah Gülen gibi bir caminin mütevazı köşesinde başlayıp, cihana sığmayacak büyük hayalleri ete kemiğe büründürüp evrensel koordinatlarına oturtan Anadolu bilgeleri aklıma geliyor. Yunus ve Mevlânâ'nın bu çağa düşen ışık tayfı. Hocaları, öğretmenleri, işadamlarını dönüştürmek bu ülkenin bir numaralı ev ödevi. Ahmet Hoca'ya bir öneri. Cuma günü fırından sıcak çıkan vaazı cemaatle buluşturuyor. Kitap haline getirip ölümsüzleştiriyor. Bir de konuşmaları haftalık 'Çinili Cami Toplumsal Eğitim Bülteni' olarak caminin internet sitesine koyması son derece faydalı olacaktır.
<< Önceki Haber Cami kürsüsünden yatırım ve rekabet stratejileri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER