Önceki gün emekli kaptan köşesinde bir fotoğraf yayınlamıştı... ‘Bu fotoğrafı hatırladınız mı?..’ diye soruyor... Türkiye’nin önde gelen 12 genel yayın yönetmeninin aynı karede bulunduğu bir fotoğraf bu.. Peki nereden çıktı bu fotoğraf, nedir anlamı?... Kaptan bu eski fotoğraftan yola çıkıp ‘tasfiye edilecek gazeteciler’ muhabbetine bağlamış işi... Diyor ki, ‘aradan 2,5 yıl geçti.. Bu karedeki şu şu genel yayın yönetmenleri artık yok.. (kendini de sayıyor)..Kalanlar ise şunlar şunlar..’ Yani ‘tasfiyenin resmidir bu..’ demek istiyor.. Anlamıyorum ki arkadaş.. Gazetecilik böyle bir meslek midir?... Emekli olana ya da canları sıkılana kadar koltuklarında oturma, köşelerinde kalma hakları olan insanlar mıdır gazeteciler?.. Örneğin bir genel yayın yönetmeni en az 20 yıl koltuğunda oturmak zorunda mıdır?!.. Kökten Kemalist ve ultra-ulusalcılara dokunulamamalı mı?.. Hiç bir şekilde görev değişikliği olmamalı mı?.. Olursa da, bu ille tasfiye olarak mı algılanmalı?.. N’oldu?!.. Alın işte ilkeli, tarafsız başyazarınız yaşını başını aldıktan sonra; ‘anasını satayım(!) bu kadar yazmak yeter..’ deyip CHP rozeti taktı.. Fena mı oldu sanki.. Üstelik eski CEO’nuz Nebil İlseven de CHP il başkanlığına getirildi.. Eh, korkacak bir şey yok.. Boşuna o resme bakarak karamsarlığa kapılmayın sayın Özkök.. Tasfiye mi edildiniz?.. N’olucak canım, sorun yok.. Aha da CHP orada.., gidin, hemen size de taksınlar rozeti.. Amiral gemisinin tasfiye edilen yazarlarının yeri hazır belli ki!.... Hem dışarıdan o kadar yırtındınız kurtaramadınız.. Belki içeride bir şeyler yaparsınız, yandaşlarla mücadele edersiniz de CHP’yi iktidara taşırsınız!.. Hadi bakalım sırası gelen doğru CHP’ye, rozet takmaya!.. Siz sorumlu yayıncılık ilkelerine saygılısınız!.. Dürüst gazetecilik, tarafsız haberciliğin feriştahısınız!.. Biz yandaşız ya!.. Bize takmazlar.. Ama size takarlar!…