Yahu bir
siyasetçi giydiği gömleğin
markasından dolayı
eleştirilir mi?.. Eleştirilmez...
Ama ben Gandhi’nin gömleğine taktım bir kere!...
Bir siyasetçi; ‘madencilerin terini koklamaya gidiyoruz.. Yaşasın
işçi,
köylü, proleter..vs,’ deyip Etro
gömlek giyerse ve üstelik o kazık marka gömleği kendi parasıyla aldığını söyledikten sonra parayı başkasının ödediği faturasıyla birlikte ortaya çıkarsa, gömleğe de takılır, markasına da...
Bir siyasetçi sırf havuzlu villası var diye eleştirilir mi?... Eleştirilmez...
Ama ben havuzlu villaya taktım bir kere!...
Zira, miting meydanlarında ‘havuzlu villalarda oturanlardan olmayac
ağız..’ diye bas bas bağırdıktan sonra havuzlu villası olduğu ortaya çıkan siyasetçinin villasına da takılır, havuzuna da!...
Bir siyasetçi mensup olduğu partinin başkanlığına
adaylığını koyarsa eleştirilir mi?.. Eleştirilmez...
Ama ben taktım adaylığına!...
Zira kesinlikle aday olmayacağını açıkladıktan 2 gün sonra adayım diye ortaya çıkan siyasetçinin adaylığına da takılır, başkanlığına da!...
Bir siyasetçi
muhtar onu
seçmen listesine koymadığı için oyunu kullanamazsa eleştirilir mi?... Eleştirilmez...
Lakin siyasetçi adres değişikliğini bildirmeyi unuttuğu için oy kullanamamışsa takılır.. Hem de o biçim takılır... Kendine ‘hayr’ı dokunmayan bir siyasetçiden başkasına ‘hayır’ mı gelir?!..
Bir siyasetçinin 2 çocuğunu
trafik kazasında kaybetmiş gözü
yaşlı bir anaya
yeni yıl münasebetiyle
mektup gönderip
başsağlığı dilemesi eleştirilir mi?.. Eleştirilmez...
Ama ben taktım o mektuba...
2 evladını trafik kazasında kaybetmiş bir anaya parti başkanından gönderilen o mektupta; ‘Çocuklarımızın geleceği, yakınlarımızın sağlık ve huzur içinde olmaları çok önemli... 2011’de çocuklarının başarılarını, ailenin güzel günlerini duymak istersen lütfen bana yaz, ya da
CHP Genel Merkezi’ne bir
telefon edip bildir....’ ifadeleri bulunursa n’apacaksınız?.. Takacaksınız elbette!.. Halkı kucaklamanın böyle pespaye, sakil, sallapati halini siyaset tarihi yazmadığı için..
Peki bir siyasetçi futboldan anlamadığı için eleştirilir mi?... Olur mu hiç öyle şey.. Tabi ki eleştirilmez...
Lakin Lefter’i Fenerbahçe’nin
kalecisi yapan, ve ‘kaleci Lefter’(!) yüzünden Fenerbahçeli olduğunu söyleyen siyasetçiye takılır.. Hele gazetecinin Lefter kaleci değildi uyarısından sonra; ‘sanırım bir ara yaptı..’ diye sallamaya devam ediyorsa fena halde takılır...
Yaşananlar siyasi komedyadan ibaret...
CHP hakkında şöyle ağız tadıyla deruni bir
analiz yapamayacak mıyız?.. Ciddi bir eleştiri, ciddi bir yorum çıkmayacak mı bu köşeden?... Şöyle bir fikir yazısı filan?...
Yok
arkadaş, yok... Mümkün değil... Hangi fikri, hangi politik duruşu eleştireceksin?.. Hangi somut projeyi tahlil edeceksin?... Ortada gaftan başka bir şey yok ki, yazasın..
Ondan sonra okuyucu ‘bir fikir yazısı yazsana ulan!..’ diyor bana..
Nerdee!..
Ben Kılıçdaroğlu’na taktım bir kere!...