En son ve en mükemmel dinin mensupları olarak, bir önceki, yani
batıl olmuş dinin mensupları tarafından kolayca güdülebilmek ağırımıza gidiyor. Bu öyle bir vebal ki, gerçekten
Allah korkusu taşıyan herkes bu tablo karşısında titremelidir.
Niçin Batı bizden daha ileride? Niçin onların araştırmalarına, fabrikalarına, silahlarına muhtacız? Niçin orada sağlık, iktisat, tarım, enerji, mimarlık-şehirleşme meselesi halledilmiş de bizde bir hercümerc sürüp gidiyor? Dürüstlük, çalışma, ilim bizim baş prensiplerimiz olduğu halde niçin sağlamlık söz konusu olduğunda
Alman malı arıyoruz? Temizlik bize emredilmişken, niçin sokaklarımız pis?
İlim Allah'ın sıfatıdır.
İslamiyet Kitap'lı, Muallim'li bir din olduğuna göre, İslamiyet aynı zamanda ilim dinidir. Müslüman'ın
kalp ile gerçeği bulmaya gitmesi ancak
Avrupa kelimelerinden biriyle vasıflandırılır: Mistik...
Kur'an'ı ve Peygamber'i gönderen Allah, insana öyle bir
akıl vermiş ki, İslamiyet'i anlasın. Yani Kur'an,
sünnet-i seniyye ve insan aklı, bunların üçü bir bütünken, ne zaman ki Müslümanlar, aklını İslamiyet'ten geri çekip, ibadetleri programlanmış bir robot gibi yapmaya başladı, işte o zaman mistisizme kaydı. Gerçek manada mistik, aklı devreden çıkarıp, güya kalp ayağıyla gider. Halbuki Kur'an'da ve sünnette anlaşılmayacak
ayet ve hadis yoktur. Yeter ki fiziğe çalışır gibi, onlar üzerinde de çalışalım.
Mesela okul
ders kitaplarının bütünü Allah'ın yarattıklarını anlattığı halde, bazı öğretmenler yaratanı inkar edip, yaratıkları anlattı. Hatta öyle ki, ruhu inkar eden psikoloji öğretmenleri gördük...
Allah'ın yaptıklarının ve yarattıklarının hepsi mükemmeldir.
Güneş mükemmeldir, mesaisine de hiç geç kalmaz. Kuş mükemmel,
yıldız mükemmel, kök mükemmel,
yaprak mükemmel,
çiçek mükemmel, insanın organları mükemmel... Müslüman'ın da yaptığı işler mükemmel olmalıdır. Buna adetullah denir. Adetullah'a ittiba etmeyen muvaffak olamaz!
İslam'ı anlama şeklimizi değiştirmeliyiz. Mübarek gecelerde bir fizikçinin fizikle,
kimyacının kimya ile meşgul olmasında hayır ve sevap vardır. Bugünkü Müslümanların
mübarek geceleri idraki ve ihyası, benim ninemden farklı olmalıdır.
Amerikan filmlerine
gözyaşı döken Müslüman'ın, Müslümanların derdine ağlamaması büyük bir felakettir.
Ben 15 yaşına kadar Kur'an'ı görmeden büyüdüm. Allah nasip etti. Dinimi sonradan hususi bir gayretle öğrendim. Kütüphanemde 1950 yılında alınmış kitaplar var. Demek ki 60 senedir kafayı düzeltmeye, doldurmaya çalışmışız...
Gördüm ki Müslümanlar İslam'ın şartlarını yerine getirdikten sonra, PARA, MAL ve MEVKİ ile ilgili ibadetlerini yerine getirmezse kurtulamaz!.