İsrail şaşırtmıyor! İnsanlığın vicdanını hiçe sayan, insanlığın yüreğini kanatan saldırılarına devam ediyor. Barışa meydan okumayı sürdürüyor.
Yangına körükle giden, kendi başına buyruk
saldırgan politikalarından vazgeçmiyor.
İsrail komandolarının dün sabaha karşı,
Gazze’ye insani
yardım malzemesi taşıyan Türk bayraklı Mavi
Marmara gemisinde gerçekleştirdikleri
katliam başka türlü yorumlanamaz.
İsrail’deki
Başbakan Netanyahu-
Dışişleri Bakanı
Lieberman anlayışının altında yatan acı gerçek ne yazık ki budur.
Bu barış düşmanı çılgın kliğe dur demenin zamanı çoktan geldi geçiyor. Bu klik,
Ortadoğu’yu her an büyük bir yangının içine atabilir.
Bunun için İran’ı da vurabilir.
İsrail, belki de Netanyahu-Lieberman kliğinin elinde böyle bir çılgınlığa hazırlanıyor.
Irak Savaşı da böyle patlamıştı.
Amerika’yla İsrail’deki Neo-Con’lar, Irak’ta
Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle birlikte Ortadoğu ve Arap dünyasını istedikleri gibi düzene sokabileceklerini sanmışlardı.
İsrail’in ölçü tanımaz saldırganlığı Ortadoğu’da barış ve istikrara ölümcül darbeler indirirken, hiç kuşku yok ki,
İslam aleminde ‘Bin Ladin radikalizmi’nin değirmenine de su taşımaktadır.
Batı’da, ABD ile AB’de ‘uluslarası
terör’den yakınanlar, İslam ile terörü yan yana getirmeyi kötü bir adet haline getirmiş olanlar, öncelikle İsrail devletinin uzun yıllardır
Filistinlilere reva gördüğü devlet terörünü artık ciddiye almalıdırlar.
Yoksa, Filistin sorununda kalıcı ve hakça çözümü Amerika ve
Avrupa’da hâlâ İsrail’in insafına bırakmaya devam edenlerin herhangi bir inandırıcılığı olamaz.
Onun içindir ki:
Uluslararası topluluğun, Başkan Obama yönetimi ile Avrupa Birliği’nin bir an önce harekete geçerek İsrail’e dur demesi gerekir.
Çünkü İsrail’i yönetenler, dünyanın nereye gittiğini kesinlikle okuyamıyorlar, barışa değil savaşa yatırım yapıyorlar ve maalesef İsrail’i gitgide ‘lanetli bir
ülke’ haline getiriyorlar.
Bakın, Gazze bir Filistin toprağıdır.
Ve İsrail işgali altındadır.
Kaç zamandır ise İsrail’in insanlık dışı ablukası altında inlemektedir.
Uluslararası Af Örgütü’nün son tespitlerine göre, Gazze’de her geçen gün kötüleşen durum şu noktalarda özetlenmekte:
1. Her 5 Gazzeli’den 4’ünün insani yardıma ihtiyacı var.
2. Tedavi için ilaç bekleyen Gazzelilerin sayısı hızla çoğalıyor.
3.
İlaçsızlıktan ölenlerin sayısı ise 24’e ulaşmış durumda...
Bu bilgileri dün sabah İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz’deki bir yazıdan aldım. Gideon Levy imzasını taşıyan yazı, İsrail hükümetinin Gazze’ye insani yardım malzemesiyle ilgili siyasetini sert bir dille eleştiriyordu.
Türk-İsrail ilişkilerine gelince...
İsrail, bu saldırganlığından dolayı, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek olan bu kanlı korsanlıktan dolayı
Türkiye’den özür dilemelidir. Yoksa Türkiye’yle İsrail ilişkileri bundan sonra iflah olmaz.
Öte yandan, Türkiye kendi içinde üç noktaya azami itinayı göstermek durumundadır.
Biri, Türkiye’nin
Musevi vatandaşlarını her türlü olumsuzluktan sakınmak...
Diğeri,
Yahudi düşmanlığına fırsat tanımamak...
Üçüncüsü, İsrail’in Türkiye’deki temsilcilik ve temsilcilerine en ufak bir saldırıdan uzak durmak...
PKK’ya:
Şiddet, terör ve
silah çıkmaz yoldur!
İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’na PKK’dan
roketli saldırı...
Ve 6 şehit daha...
Şiddetle kınıyorum. İnsanın içi yanıyor.
Anlaşılan o ki, İmralı’dan Kandil’den yeniden düğmeye basılıyor ve PKK hareketleniyor.
Oysa yeterince acı çekildi, kan ve
gözyaşı aktı.
Daha fazlası gerekmiyor.
Belki bu gibi durumlarda hep aynı şeyleri yinelemek de gereksiz.
Ama başka ne yapılabilir ki?..
Benim PKK’ya söyleyeceğim de yeni değil:
Yine silaha davranmak, şiddet ve terör uygulamak çıkmaz yoldur!