2200 yıllık Türk yurdu: Doğu Türkistan

Sevgili okuyucular, Hunlar’ın Türk tarihinde çok önemli bir yeri vardır.


Aslında Hun Devleti’nin ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemekle beraber, Hun tarihinin M.Ö. 14. asıra kadar uzandığı tahmin edilmektedir. M.Ö. 1050-247 yılları arasında Çin Devleti’ni, soyca Türk olan Çu Hanedanı temsil ediyordu. Prof. Dr. Salim Koca, yazılı belgelere dayanan Türk tarihinin Hunlar ile başladığını yazar (Türkler, 1. cilt, s. 687). Uygur Türkleri, Hun Türkleri’nin ve Mete Han’ın torunlarıdır. M.Ö. 200 yılında Büyük Çin Seferi’nde Mete Han Doğu Türkistan’ı fethetmiştir. Uygur Türkleri, 2 bin yıllık tarihleri boyunca çok büyük devletler ve imparatorluklar kurdular. Bunların arasında Orhun Uygur Devleti, Kansu Uygur Devleti (Sarı Uygurlar ), Turfan Uygur Devleti, Uygur İmparatorluğu sayılabilir. Uygur Türkleri, Türk kültür ve medeniyetinin en güzel örneklerini vermişlerdir. Türk-Moğol İmparatorluğu’nun devlet teşkilâtında Uygur Türkleri’nin hâkimiyeti, Moğolların başarılarının gerçek sebebidir. İslâmiyeti ilk kabul eden Türk hükümdarı Karahanlı Abdülkerim Satık Buğra Han, 10 asır önce Türk dilini âbideleştiren Dîvan-ı Lügât-it Türk müellifi Kaşgarlı Mahmud, Kutadgu Bilig yazarı Yusuf Has Hacib, 19. yüzyılda Doğu Türkistan’ı Osmanlı İmparatorluğu’na bağlayan Yakup Han, Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesini veren Mehmet Emin Buğra, İsa Yusuf Alptekin ve daha niceleri hep bizim Uygur Türkü can kardeşlerimizdir. *** Sevgili okuyucular, orada binlerce kilometre ötede 38 milyon Uygur Türkü kardeşimiz esaret ve zulüm altında acılar içerisinde yaşıyor... Doğu Türkistan mazlumlarının âh-ı enîne kulak tıkayanlara, zerre kadar hicap duymadan her gün televizyonlarda, gazetelerde Uygur Türkleri’ne uygulanan katliamı ‘etnik çatışma’ diye çarpıtmaya çalışanlara sesleniyoruz: Türklüğe önem vermiyorsanız Müslümanlığa da bîgâne misiniz? O da önemli değilse insanlığa da aldırmaz mısınız? Bugün Doğu Türkistan’da yaşanan, apaçık bir soykırım ve katliamdır. Binlerce Uygur Türkü, başlarından tek mermiyle vurularak şehit edilmiş ve idam tehdidiyle zindana konulmuşlardır. Lâkin, kendisini ‘dev’ zanneden Çin şunu unutmasın ki, bu eylemiyle 250 milyonluk Türk Dünyası’nı ve 1,5 milyarlık İslâm Dünyası’nı karşısına almaktadır. Tarihini bir incelerse Türklerle kapışmanın ne demek olduğunu anlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu katliam karşısında tavır alınmasını alkışlıyoruz. Türkiye’nin gayretleriyle mesele İslâm Konferansı Örgütü’ne ve Birleşmiş Milletler’e götürülmüş, İKÖ Genel Sekreteri Prof. İhsanoğlu bu konudaki tavırlarını açıkça ortaya koymuştur. Özellikle sayın Başbakan’ın samimî infialini, Uygurların lideri Rabia Kadir’i dâvetini ve Dışişleri Bakanı’nın müdahalesini takdirle karşılıyoruz. *** Yazımızı Doğu Türkistan Anayasası’nın ilk maddeleriyle bitirmek istiyorum: “Madde 1: Devletin ismi: Doğu Türkistan Cumhuriyeti, Madde 2: Devletin niteliği: Demokratik, insan haklarına saygılı, lâik, sosyal bir devlet olup, devletin toprak bütünlüğü bölünemez; milletin millî birliği parçalanamaz; üniter bir devlettir. Madde 3: Devletin bayrağı: Ayyıldızlı Gökbayrak’tır. Devletin forsu: Hilâlin ortasında stilize edilerek yazılan ‘Bismillâhirrahmanirrahim’, hilâl yayının kesiştiği yerde üç yıldız ve altta noktaları bağlayan kurdeleden ibarettir(...) Üç yıldız, tarihte Doğu Türkistan’da kurulan Göktürk, Karahanlı ve Uygur devletlerini sembolize etmektedir. Madde 4: Devletin millî marşı: Mehmet Ali Tohtu Hacı Tevfik tarafından yazılan ‘Kurtuluş Yolunda Su Gibi Aktı Kanımız’ ve ‘Tarihten Önce Biz Vardık, Tarihten Sonra da Biz Varız’ sözlerini terennüm eden mısralardır. Madde 5: ‘Millî And’ şöyledir: ‘Milletim insaniyet meydanından ayrılmasın Milletim İslâmiyet imanından ayrılmasın Milletim hakkâniyet vicdânından ayrılmasın Milletim Turaniyet unvanından ayrılmasın’. ” *** Doğu Türkistan, er veya geç bağımsızlığına kavuşacaktır. Uygur Türkleri’nin sonuna kadar yanında olmak en tabiî görevimizdir.
<< Önceki Haber 2200 yıllık Türk yurdu: Doğu Türkistan Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER