ABD Başkanı Obama'nın
Brezilya ziyareti ile gelenek bozulmuş ve bir ilk gerçekleşmiş olacak. Brezilya başkanlarının seçildikten sonra ilk ziyaretlerini ABD'ye yapması geleneği, Dilma ile bozuldu.
İlk defa Brezilya Başkanı ABD'yi ziyaret etmeden, ABD Başkanı Brezilya'yı ziyaret edip, başkanı
tebrik etmiş olacak. Bu değişiklik, Obama'nın
yönetim tarzıyla ilişkilendirilebilirse de Brezilya'nın devlet olarak ortaya koyduğu gelişme performansı, geleneğin bozulmasındaki manayı daha fazla açıklıyor galiba.
Programın ilk düşünülen biçimine göre Obama Rio'da halka hitap edecekti. Konuşma açık alanda yapılacak, insanlar kimlik göstererek konuşmayı dinleyebileceklerdi. Önceden
kayıt yaptırma, akredite olmak gibi şartlar aranmayacaktı. Sadece katılmak isteyenlerin, ellerinde çanta gibi şeyler olmaması isteniyor ve kimlik göstermesi yeterli görülüyordu.
Eğer program bu şekilde gerçekleşseydi, Brezilya ziyareti
Türkiye,
Mısır ve Endonezya'dan farklı gerçekleşmiş olacaktı. Ancak konuşmaya iki gün kala güvenlik gerekçesiyle açık alandan vazgeçildi ve kapalı mekânda gerçekleştirilmesine karar verildi. Bu durumda isteyen herkes Başkan'ın konuşmasına katılamayacak tabii ki.
Obama, Brezilya ve diğer Latin
Amerika ülkeleri ile ilişkileri daha iyi seviyeye getirmek istiyor. Lula döneminde Obama, dünyanın en popüler politikacısı olarak adlandırılmış ancak,
Irak ve
İran gibi konularda istediği desteği alamamıştı. Obama'nın Dilma ile yapacağı görüşmenin önemli bir bölümünü, Lula döneminde alınamayan ABD dış politikasını
destekleme konularının oluşturacağı biliniyor.
Görüşmede, enerji, teknoloji, eğitim ve Brezilya'nın BM
Güvenlik Konseyi'ne tam üye olması gibi konular ele alınacak. Obama'nın ziyaretinde dikkat çeken hususlardan birisi de kendisi olmasa bile Bayan Obama'nın Brezilya'nın en büyük favelalarından (varoş) birini ziyaret etmesi. Favela ziyaretinde Bayan Obama'ya favelanın lideri
rehberlik yapacak.
Her favelanın bir lideri bulunuyor ve Bayan Obama'ya refakat edecek lider, "Cidade de Deus" filminde hayatı anlatılan kişi olarak biliniyor. Tanrıkent olarak
Türkçe dublajı yapılan film, favelaları gerçek hayat hikâyesinden hareketle anlatmasıyla ünlenmiş ve çok başarılı bulunmuş. 1960'ta yaşananları konu edinen filmin merkezinde yer alan "Küçük Josef" bugün Bayan Obama'ya eşlik edecek.
Bu ziyaret, ABD'nin sadece kendi politikalarına destek değil, ziyaret ettikleri ülkelerin problemleriyle de ilgili olduklarını göstermesi açısından önemli. Eğer Obama konuşmasını halka açık yapabilseydi bunun da farklı bir manası olacaktı. Ancak Brezilya'dan 3500 güvenlik görevlisine ilave olarak, ABD'nin özel yetiştirilmiş ekipleri ve cihazlarıyla aldığı kendi
güvenlik tedbirleri böyle bir konuşma için yeterli olamadı.
Tehdit gerçekten bu kadar büyük mü? Büyükse eğer tehdit eden kim?
Dünya dengeleri değil sadece, iç
siyaset dengeleri de bu konularda müessir oluyor. Türkiye'nin sıkıntılı dönemlerinde
Bush, akredite insanlara da olsa,
Ortaköy sahilinde ve açık havada hitap edebilmişti. Tehdit altında olmak galiba çok çetrefilli bir durum. Adamına göre değişiyor.
Türkiye, Mısır ve Endonezya'dan sonra ABD Başkanı Brezilya'da bir konuşma yapacak. Muhalif ve kendine has tavırlarıyla bilinen Brezilyalılar, Obama'nın
İslam ülkelerinde yaptığı konuşmaları didik didik ediyor. Nerede hangi mesajları verdiği didiklenirken, asıl mesele Brezilya'da ne diyeceği tabii ki. Dilma dönemi nasıl olacak? Başkan'ın ziyareti
muhalif tavırların son bulup, Brezilya'nın mevcut programa uyumlu hale gelmesinin yolunu açacak mı? Yoksa gelişen ve büyüyen ekonomilere sahip ülkeleri, mevcut gidişatı dünyanın geleceği açısından yetersiz bulup, makul itirazlar ortaya koymaya devam mı edecekler? Gelişmeler zamanla netleşecek.