Bayrama derinlik kazandıran hususlardan birisi de akraba ziyaretleri. Gurbettekiler sılaya dönüş takvimini bayramlara denk getirir eskiden beri. Şimdi eski tarzlar değişmeye başladı. Çünkü bizim insanımız sadece kan bağına değil, insanlık ortak paydasına da bayramlardan hisse ayırmaya başladı.
Sılaya değil,
mağdur ve mazlum insanların ziyaretine gidenler her sene artıyor. Bugün bazıları bayram için Erciş'i sıla bilip depremzedelerin yanına gitmiştir. Bazıları Somali'deki mağdurları ziyarete gitmiştir. Hatta ne kıtlık, ne kuraklık ve ne de deprem var ama
Brezilya'ya bile geldiler. Dünyayı evimiz, insanlığı ailemiz haline getirecek kadar himmetleri yükseltenlerden
Allah ebediyen razı olsun. İnsan olmanın derinliği hissedilip yaşanmadıkça insandan başka ne varsa küçülmeye başlıyor. Aşılmayacak engeli varılmayacak menzil olmadığı çıkıyor ortaya; yeter ki insan, insan olsun...
Yeni bir çağ açılıyor. Izdırap ızdırap tohumları ekilen, dua dua sulanan,
hedef hedef büyüyen ve bütün bir dünyayı hanemiz haline getiren bu süreç inanıyorum ki, yeni bir çağın başlangıcını müjdeliyor. THY de açtığı yeni parkurlar ve yaptığı
tanıtım çalışmaları ile bütün dünyayı tek uçuşla
İstanbul'a bağlayacak neredeyse. THY Brezilya Müdürü Atagün Kutluyüksel ile sohbet ederken fark ettim baş döndüren
açılımı. Rio'da yapılan ABAV
Turizm Fuarı'na katılmışlar.
Türkiye'den gelen otelciler ve acenteler buradaki meslektaşları ile iş anlaşmaları yapmış. Direkt uçuş avantajı ve tanıtım çalışmaları neticesinde 2008 yılında Türkiye'ye bir yılda gelen Brezilyalı
turist sayısı on bin civarında iken, üç yılda bu sayı altmış bine ulaşmış. Şimdi hedef bir senede yüz bin turist götürmek. Ayrıca THY İstanbul aktarmalı olarak Brezilyalı yolcuları
Asya,
Afrika,
Avrupa ve
Ortadoğu ülkelerine de taşımak suretiyle hem THY'nin Brezilya pazarında daha da güçlenmesini hedeflemiş hem de önümüzdeki yıllarda her gün uçmaya başlayacağı Brezilya'da yolcu talebini sürekli hale getirmeyi hedeflemiş. Şu anda Brezilya'dan Beyrut'a en çok yolcuyu THY taşımakta. Türkiye'yi tanıtma ve Brezilyalıların gündemine sokma hususunda da ciddi gayretler var.
Televizyonlarda Türkiye'yi tanıtan programlar yaptırılıyor. Hatta 1 adet TV dizisi ve 1 adet de film olmak üzere iki adet görsel Türkiye projesi var gündemde. Bu diziler Brezilya'nın en çok seyredilen kanalı için çekiliyor. Reytinglere göre dizilerin oynatılacağı televizyon seyircisinin yüzde yetmişine hitap ediyor. Brezilya TV'lerinde konusu Türkiye'de geçecek olan ve
Ekim 2012 itibarıyla 9 ay boyunca gösterilecek bu dizinin Brezilya'da yaratacağı müspet etkiyle, son yıllarda Ortadoğu Arap ülkelerinin TV kanallarında gösterilen Türk dizilerinin ülkemize gelen turist sayısının artmasına olan müspet etkisi birbirine benziyor.
Kapadokya'da geçecek olan dizilerden birisinin senaryosunu bu konuda en başarılı senarist olarak kabul ve takdir gören Bayan Gloria Perez yazıyor. Brezilyalılar medyaya çok itibar ediyorlar. Yayınlar objektiflik açısından Türkiye'nin çok ilerisinde. Birisi kalkıp da kamuoyunu yanlış yönlendirecek bir haber yayınlasa anında karşılığını alıp telafi haberleri yapmak mecburiyetinde kalıyor. Kapadokya buralarda çok meşhur. Bu şöhret biraz da Hıristiyanlığın
halk üzerindeki tesirinden kaynaklanıyor. MS ikinci yüzyılda Romalıların zulmüne maruz kalan Hıristiyanları koruyan Saint George isimli azizin Kapadokya'da yaşamış olduğuna inanıyorlar. Önümüzdeki sene ağırlıklı konusu Kapadokya'da geçecek olan TV dizisinin Brezilya TV'sinde ekim ayında gösterime girmesiyle aynı zamana denk gelecek şekilde Saint George adına Kapadokya'da Brezilya-Türkiye dostluk heykelinin açılışı yapılacak ve bu açılış da Brezilya TV'sinde gösterilecek olup İstanbul ve Kapadokya'ya önemli sayıda Brezilyalının düzenli olarak gelmeye başlamasının yolu açılmış olacak.
Hâsılı gün üzerimize, bulutlar başka ülkelere doğru yol alıyor artık. Art arda açılan yeni uçuş parkurları ile İstanbul, dünyanın merkezi haline geliyor. Ortadoğu'dan Brezilya'ya direkt uçan El-Al
havayolu piyasadan çekiliyor. Bu havayolunun da önemli bir kısım yolcusunu Türk
Hava Yolları taşımaya başlayacak.
Dünya evimiz, insanlık ailemiz haline geliyor. Bayramlar da tüm dünyayı kollarımızın arasına alıp kucaklaşmanın remzi olmaya doğru gidiyor. Şükürler olsun...