Hasan Cemal'in 3 sorusu ve KCK barışı


Ben "KCK terör örgütünün daniskasıdır" dedikçe, "barış havarileri" "bu şekilde bakarsak sorunu çözemeyiz" diyerek söze başlıyorlar. Böyle bir soruna hangi açılardan bakılır? Bakalım muhtelif açılardan KCK'ya. Millet: KCK şartlarını ve dayatmasını millet kabul etmiyor. Hukuk: Üniversal hukuk lanet okuyor yaşananlara. Demokrasi: Demokrasilerde kan ve vahşet dayatmalarıyla hak isteme gibi bir özgürlük yok. İnsanlık: İnsanlığın bilmediği bir cinnet nağmesini tutturanlar, barış dilinden bahsediyor. Siyaset: Terör örgütüyle özdeşleşen, teröristlerin cesetlerine fütursuzca "cenazelerimiz" demekte ve KCK'yla bütünleşmekte mahzur görmeyen bir siyaset dünyanın hiçbir ülkesinde kabul görmez. KCK operasyonlarını eleştirenlerin çözüm dedikleri model, hukuk, demokrasi, siyaset veya milletin eğilimlerini hiç tınlamıyor. İstedikleri "KCK barışı"dır. Bu halde ne devlet olmaktan bahsedebilirsiniz ne de milletin yüzüne bakabilirsiniz. Böyle bir modeli kendinizden ve KCK'dan başka kimsenin istemediğini görmüyor musunuz? KCK operasyonlarından rahatsız olan ve bunu barış sürecinden uzaklaşmak olarak gören Hasan Cemal 3 soru soruyor. 1- "Meydanda sadece 'AK Partili Kürt' mü kalsın istiyorsunuz?" Başkalarını bilmem ama ben ne Kürt ne Türk ne de Arap, meydanda insan olsun istiyorum. Zira hak ve özgürlükler insanlara mahsus kavramlar. İnsan olabilmek zor, insan kalabilmek ondan da zor. Bırakın siyaseti ve hukuku, insanlığın lisanında canlı bomba olup masum canlara kıymak, hamile kadınları katletmek, imam hatip yurdu öğrencilerini yakmak, kan ve gözyaşı deryasında kendilerinin bile tanımlayamadığı özgürlükler aramak var mı? İspanya'da da şiddet yanlısı ETA tabanlı Herri Batasuna'yı içine alan pek çok adli operasyon yapıldı. İspanya ETA'nın siyasi kanadı olan şiddet yanlısı Herri Batasuna partisini kapattı da, aynı etnik kimlik siyasetini yapan Bask Milliyetçi Partisi'ni (PNV) neden kapatmadı? Yine şiddetsizliği seçen ETA-PM'nin kurduğu Euskadiko Ezkerra Partisi neden kapatılmadı? Hasan Cemal'in dediği gibi meydanlar siyasal iktidar yanlısı Basklılar'a kalsın diye mi yapıldı bunlar? 2- "Yoksa AK Partili olmayan bütün Kürtler de dağa çıksa iyi olur diye düşünenler mi var saflarınızda?" Demokrasi, üniversal hukuk ve insanlık, milletin BDP'li olmayan %94'ünün hayat ve siyaset hakkını korumayı gerektirir. Tüm siyasal yelpaze Kürt sorununa kilitlenmiş, süreç yavaş da olsa işliyor. Bu memlekette yıllarca ezilen, hapislerde çürütülen ve tahkir edilen dindarlar ve Alevi vatandaşlarımız vardı. Dağa mı çıktılar, örgüt kurup cinayet mi işlediler? Hasan Cemal'in hatası kucağında yaşadığı sistemi ve toplumu bir kenara bırakarak düşünmesi. Bu frekans seçilirse herkes kendi örgütünü kurar ve güçlü olan kazanır. Ne devlet kalır ne millet. 3- "Türkiye'nin 1990'larda içine çekildiği 'tuzak', bugün daha farklı bir makyajla yeniden mi tezgâhlanıyor? Bu sorular yeni değil KCK operasyonlarının başlamasından beri soruyorum" diyor Hasan Cemal. 90'lara dönmek mümkün değil. Ne o toplum var ne o şartlar ne de o zamanların sembolik savcıları... KCK operasyonları 90'lara dönmeyeceğimizin garantisi. Modern demokratik dünya terörle mücadelenin tavizsiz örnekleriyle dolu. Demokratik bir devletin toplumu ve demokrasiyi korumak için adım başı kan döken bir örgütle girdiği hukuki ve rasyonel mücadele, neden hukukun prangaya vurulduğu 90'lı yıllara dönüş olsun? Askeri vesayete ve derin aktörlere son verme operasyonlarına alkış tutarken, KCK'nın tehdit ve terörüne neden boyun eğelim? Türkiye'nin %30'a yakını Ergenekon gerçeğine inanmıyor veya vatanperverlik olarak görüyor. Ne yapalım halk tabanı var diye hukuku işletmeyip Ergenekon'la masaya mı oturalım? Ülkemizde darbe ve cuntalara perestiş eden kitle, PKK-BDP tabanından daha büyük. O halde darbelere karşı çıkmayalım mı? Asker silah çekerken ayağa kalkan Hasan Cemal, KCK'nın kanlı namlularına neden gözlerini yumuyor?
<< Önceki Haber Hasan Cemal'in 3 sorusu ve KCK barışı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER